Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1223 E. 2022/725 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1223 Esas
KARAR NO: 2022/725
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı yan arasında ——–akdedildiğini ancak— yer alan bedelin müvekkili şirkete ödenmediğini, —–konu olan sözleşmenin ise davalı —– dava dışı —- arasında imzalanmış olup, bu sözleşmede yer alan bedelin —- müvekkili şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı yan tarafından müvekkili şirketin hak ettiği bedelin ödenmemesi üzerine —— davalılar aleyhine haklı nedenlerle icra takibi başlatılmış olsa da, davalılar tarafından hiç bir haklı gerekçeye dayanmadan işbu icra takibine haksız ve hukuksuz şekilde itiraz edildiğini, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptalini, takibin devamını, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini vekil olarak saygıyla talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince davacının, davalının yaptığı projede——- alamadığından bahisle başlattığı icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- tarafından hazırlanan —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı/şirketi temsilen protokolü imzalamış olduğu anlaşılan, davalı/—- bu davada taraf sıfatının bulunmadığı; davacı şirketin —– ispat ettiği takdirde, —– tarafı durumunda olan davalı/Şirketten, talebi gibi, —– tutarında hizmet bedeli alacağına hak kazanacağı; davacının ——tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgelerden hareketle, davacının —- anlaşılıp anlaşılmadığı hususunun değerlendirilmesinin Kurulun uzmanlık alanına girmediği; bu hususun değerlendirilmesi için bir——- görüşünün alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaatine varmışlardır.
—- tarafından hazırlanan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın —— yapımı işi kapsamında — —- belirlediği alana montajının yapımı işi kapsamından
işin tamamını tam ve ayıpsız olarak zamanında teslim ettiği ve proje bedelinin —– arasında bir bedel ödeneceğinin kararlaştırıldığı —– tarihli protokol kapsamında, buna göre müvekkili şirket de en az asgari oran üzerinden yani sözleşme bedelinin en az —- oranında olan —- bedel asıl alacağının olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş,—— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı Şirketten, takip tarihi itibariyle —– tutarında hizmet bedeli alacağı bulunduğu; bu alacağı talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalı hakkında —– protokol uyarınca —– sözleşmeden doğan hizmet bedeli alacağına istinaden, — alacağın tahsili için —— tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan—— münferiden ortağı olduğu görülmektedir.
Taraflar arasında ——- başlıklı sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede davalı yanın imzasının bulunduğu ve imzaya itirazının olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı, taraflar arasında protokol akdediliğini iddia etmiş, davalı iş sahibi ise, sözleşme ilişkisinin kurulmadığını, taraflar arasında gerçekleşen adi yazılı belgedeki hususların açık olmadığını savunmuştur.
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.Somut olayda, davacı yan, taraflar arasında eser sözleşmesi akdedildiğini ileri sürdüğünden ispat külfeti davacı taraftadır. 6100 sayılı HMK’ nın “Senetle ispat zorunluluğu” başlıklı 200. maddesinde düzenlenen “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri—– geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle—–ispat olunamaz. “
hükmü gereğince davacı taraf, sözleşme ilişkisini yazılı ispat etmek zorundadır.
Bu kapsamda, davacı tarafça dosyaya delil olarak ibraz edilen—-davalı şirket yetkilisi —– davacı şirketin yetkilisi—- arasında imzalandığı, yine taraflar arasında mail yazışmaların gerçekleştiği, bu yazışmaların davalı şirket tarafından inkar edilmediği, kaldı ki davacı şirketin yaptığı işlerin —- basında yer aldığı, —— sözleşmeden doğan hizmet bedelini aldığı, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarından talep edilen hizmetlerin davalının onayına sunulduğu ve davalının onay verdiği, bu hizmetlerin davacı tarafından olması gereken kalitede ve özende yerine getirildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, protokolde belirtili danışmanlık hizmetinin işin yapıldığı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin varlığının kabulü ile davacının davalıdan —–hizmet bedelini almaya hak kazandığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——–asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —– % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 19.946,52 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.526,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.419,89 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 3.526,63 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.562,53‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 458,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.758,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 43.880,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022