Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1222 E. 2023/738 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1222 Esas
KARAR NO: 2023/738
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirketin, 11/01/2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile müvekkili şirketin davalı şirkete —— kapsamında —— ilişkileri,———- hizmetlerini sağlaması konusunda anlaşmış olduklarını, taraflar arasındaki sözleşme devam ederken ve işbu sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından davalı şirkete eksiksiz ve gerektiği gibi hizmet sağlanırken; davalı şirketin, müvekkili şirkete gönderdiği ——- yevmiye nolu ihtarnamesi içeriğinde gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmayan, gayriciddi ve mesnetsiz iddialar ile taraflar arasındaki sözleşmeyi tebliğ tarihi itibarıyla feshettiklerini bildirdiklerini, davalı sözleşmeyi haksız feshederek müvekkili şirketi zarara uğratmış olduğunu, davalı Eylül ayı danışmanlık bedeline ilişkin e-faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmeyerek e-fatura içeriğini kabul etmiş olduğunu, 2018 yılının Eylül ayına ilişkin fatura tutarının ve davalı şirkete ihtarname ile bildirilen sözleşme alacaklarının ödenmemesi üzerine müvekkili şirket,—– sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu ancak davalı şirketin, icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde, yalnızca zaman kazanmak adına itiraz etmiş olduğunu, davalı/borçlunun—– dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden ve takibin durmasına sebep olan davalı/borçlunun, takipteki alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davacı taraf arasında 11.01.2017 imza tarihli sözleşme imzalanmış olduğunu, sözleşmenin süresinin 31.12.2018 tarihinde sona ermesi gerektiğini, davacı tarafın sözleşme kapsamındaki bazı yükümlülüklerini hiç yerine getirememiş, bazılarınmı ise eksik yerine getirmiş olduğunu, sözleşmenin süresinin bitimine 4 ay kala fesih yapılmasının da artık ihlallerin dayanılmaz noktaya gelindiğinin, sözleşme ilişkisinin devam ettirilemeyeceğinin, fesihte haklı olunduğunun bir göstergesi olduğunu, nitekim fesihten sonra ————, başka bir şirketle de anlaşmadığını, takip konusu alacağın hukuka aykırı olduğunu, davacı, icra takibine konu etmediği alacağını, itirazın iptali davasında talep etmekte olduğunu, bu durumun, itirazın iptali davasının, icra takibine sıkı sıkıya bağlılığına aykırı olduğunu, fatura alacağının hukuka aykırı olduğunu, davacının kestiği faturanın, hukuken sadece icap niteliğinde olduğunu, KDV alacağının hukuka aykırı olduğunu, sözleşme devam etseydi dahi vadesi gelmeyen ayların icra takibine konu edilerek faiz işletilmesinin mümkün olmayıp, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bazı yükümlülüklerini hiç yerine getirmediğini, bazı yükümlülüklerini eksik yerine getirdiğini, bu nedenle sürekli edimli sözleşmenin TBK md. 126 gereğince haklı olarak feshedildiğini, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle ———- lehine icra takibinin %20 oranında tazminatını, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine itiraza ilişkindir.Taraflarca gösterilen deliller toplanmış sözleşmeden kaynaklı fatura alacaklarının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır. Mahkememce alınan ilk iki bilirkişi raporunda alacak miktarının farklı tespit edildiği anlaşılmakla çelişkilerin giderilmesi için 3. Bilirkişi raporu alınmıştır.Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 12/04/2023 tarihli raporda ” Davacının davalı şirketten muaccel alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yapılmış ve davacı taraf icra takibinde; Eylül ayı için(Fatura kesildiği için) KDV dahil olan tutar 10.502,00 TL, diğer aylar için ise KDV hariç 26.700,00 olmak üzere toplamda 37.202,00 TL tutarındaki alacak talebinde bulunabileceği, söz konusu bu alacağın taraflar arasında akdedilen, 01.01.2017 tarihli Danışmanlık sözleşmesine dayalı ödenmeyen sözleşmenin erken feshinden doğmuş Eylül, Ekim, Kasım, Aralık Aylarına ait fatura alacağının tahsilinden ibaret olduğu görülmektedir. Davacının icra dosyası ile talep edilen tutardaki farklılığın; 4 aylık her bir ay için KDV dahil olarak hesap edildiğinden(10.502,00×4) 42.008,00 TL üzerinden takip açıldığı; oysa bizim bu raporda ve daha önceki sunulan bilirkişi raporunda da, Eylül ayı hariç olan diğer 3 ayda KDV bedellerinin dahil edilmemesi gerektiği görüşü ile 37.202,00 TL sonucuna ulaşıldığı, sektörel açıdan değerlendirildiğinde; davalının sözleşmeyi haklı gerekçelere dayanmadan ve normal bitiş zamanından 4 ay önce iptal ettiği, davacı tarafın; 4 ay kalan hizmet süresinin bedelini talep edebileceği kanaatinin oluştuğu” bildirilmiştir.
——– ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. ——— Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. ——–Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup taraflar arasında “medya ilişkileri kriz planlama ve yönetimi, içerik yönetimi ve koordinasyonu” hizmeti verilmesine yönelik 01/01/2017 – 31/12/2017 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde imzalanan sözleşme, tarafların sözleşmenin devam etmesi yönünde irade göstermeleri ve sözleşmenin sona erdirilmesi yönünde bir ihtar veya talepte bulunmadıkları için sözleşmenin 4/b maddesine göre kendiliğinden uzadığı, davalı tarafın sözleşmenin bitim süresinden önce fesih gerçekleştiği fakat sektörel anlamda yaptırılan ayrıntılı bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirdiği, yapılan feshin haksız olduğu, ayrıca davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edilmediği, dolayısıyla yukarıda açıklandığı üzere fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti davalıda olup davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği yönünde ispat vasıtası getiremediği, yaptırılan ticari defter incelemesi sonucunda davacı tarafın usulüne uygun tutulan defterlerinin kendi lehine kesin delil teşkil ettiği, 37.202,00 TL alacağı bulunduğu, davacının 4 aylık her bir ay için KDV dahil olarak hesap edildiğinden 42.008,00 TL üzerinden takip açıldığı; ancak raporda da belirtildiği üzere Eylül ayı hariç olan diğer 3 ayda KDV bedellerinin dahil edilmemesi gerektiği bu nedenle alacağın 37.202,00 TL olduğu sonucuna ulaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş , dava konusu alacak likit yani belirlenebilir olduğundan davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 37.202,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 37.202,00 TL’nin % 20’si olan 7.440,40 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 2.541,27 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 507,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.033,91 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 507,36 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 543,26 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5.534,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 4.901,49 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 5.742,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 656,92 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 4.806,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023