Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/121 E. 2020/589 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/121
KARAR NO: 2020/589
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalılardan ——davalı kooperatiflerin eski yöneticileri olduğunu, müvekkilinin her türlü hile ile kooperatif yöneticileri tarafından parasının alınıp mağdur edilen bir ev hanımı olduğunu, müvekkilinin boşandığı eşi —– birlikte ellerinde bulunan bir miktar parayı değerlendirmek maksadı ile bir kooperatife girmeyi düşündüklerini, eski eşinin ellerindeki para ile işyeri satın alma düşüncesini arkadaşları—- söylediğini, —-adlı bir tanıdığının bu maksatla bir kooperatif kurmuş olduğunu söyleyerek, onunla görüşmeyi önerdiğini, bunun üzerine,—— ofisine gittiğini, davalı —– yöneticileri olan davalılar ile—-ortaklığı hakkında görüştüklerini, yapılan görüşme sonucunda müvekkili — ortak olması için müracaat ettiğini ve — dükkan satın almak için anlaşma sağlandığını, davalılardan,—— altında —ortaklık sözleşmesi yapıldığını, ayrıca müvekkiline birde üyelik kartı verildiğini, müvekkili tarafından toplam — ödeme yapıldığını, bunun — kısmının çek ile ödediğini,— kısmın ise davacının eşi —–tarafından yöneticilere elden ödediğini, ancak makbuz alınamadığını, kooperatif yöneticilerinin müvekkiline —–arsa aldıklarını, ancak arsada sorunlar çıktığını, bu sorunlar giderildikten sonra inşaata başlanacağını belirttiklerini, bu şekilde kooperatife üye olan müvekkilinin bir süre sonra başka kimselerin de bu şekilde paralarının alındığını ve dolandırıldıklarını işitince müvekkilinin eşinin kooperatife durumun akıbetini sorduğunu, kooperatif yönetimince verilen cevabi yazıda,—- adına ortaklığa kabul için alınmış bir yönetim kurulu kararının bulunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine ödenen toplam — resmi muhasebe kayıtlarına işlenmediğini öğrendiğini,— tarihli yazıda, sonuç bölümünde — isimli ortaktan alınan —- ortaklık ödemesinin makbuzlarının yevmiye kayıtlarında olmadığının” bildirildiğini, yaptıkları inceleme ve araştırma sonucunda— yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunun öğrenildiğini,——-dosyasından—–sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, ayrıca aralarında davalılarında bulunduğu — yönetim ve denetim kurulu üyelerinin davranışları nedeni ile kooperatifi zarara uğratmalarından dolayı—– sayılı dosyasında da dava açıldığını öğrendiklerini, bunun üzerine müvekkilinin kooperatif üyeliği için ödemiş olduğu, kooperatifin resmi defterlerine işlenmeyen —iadesi için —- sayılı dosyasında takip yaptıklarını, bu takibe borçlu dava dışı — hariç diğerlerinin haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalılardan — dava dışı takip borçlusu — hakkında nitelikli zimmet, görevi kötüye kullanma, resmi evrakta sahtecilik suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını,—-davanın açıldığını, bu dosyanın —- dosyası ile birleştirilmesine kararı verildiğini, davacının davaya konu —-kooperatif üyeliği için makbuz karşılığı davalılara verildiğinin sabit olduğunu belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması nedeni ile davalıların %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —- cevap dilekçesinde özetle: davacıyı tanımadığını, eşi —- yakın bir günde gördüğünü, üye olduğunu — söylediğini, bu şahısların ——–verdiğini söylediklerini, kendisinin bu paralardan hiçbir şekilde haberinin ve bilgisinin olmadığını, konuyla ilgili —- parayı alıp almadığını sorduğunu, onun da aldığını ve kooperatif için gerekli yerlere harcadığını söylediğini, kendisinin de nerelere harcadığını sorduğunu, net bir cevap alamadığını, bu şahısların kongre günü kooperatife üye yapıldığını öğrendiğini, kooperatife üye yapıldığından dolayı —-tarafından imza atıldığından dolayı kendisinin de imza atmak zorunda kaldığını, kongrede tekrar ibra edilmediklerinden dolayı yönetimden düşürüldüklerini, şahsına yapılan haksız suçu kabul etmediğini, tek sorumlunun kooperatif başkanı —–olduğunu, davacının ve eşinin üyeliğinin devam ettiğini, kooperatif tüzüğüne göre üyelerin hiçbir şekilde dava açıp faizli bir şekilde para talep etmelerinin mümkün olmadığını, davacının haksız kazanç için dava açtığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —–tarihli cevap dilekçesinde özetle: öncelikle davanın TTK ve Kooperatifleri Kanunu’nun 99. Maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevinde olduğunu, diğer yandan muhatabın direk kooperatifin tüzel kişiliği olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının kooperatife üye olmak için ——– görüştüğünü ve üyelik bedeli olarak —–ödediğini, bu ödeme karşılığında kendisine makbuz verildiğini, üyelik kartı düzenlendiğini ve teslim edildiğini, bu bilgilerin davacının iddiası ile de sabit olduğunu, ihtilafın davalı kooperatifte yönetim değişikliğinden sonra yeni yönetim kurulu tarafından davacıya, kooperatife üye olmadığının yazılı olarak bildirilmesinden kaynaklandığını, oysa —- sayılı dosyasında ve —–sayılı dosyasında bulunan kooperatif kayıtları ve kooperatif tarafından delil olarak sunulan üye listelerinde davacının adının bizzat üye olarak geçtiğini, davacının iddia ettiği gibi üye olmama durumunun söz konusu olmadığını, davacının ——- sayılı dosyasında müşteki olarak yer alıp zararının tazminini istediğini, aynı zamanda derdest icra takibi ve işbu dava ile bedel iadesi istediğini, bu halde iki ayrı dosya ve yargılamada aynı bedeli birden fazla kez talep ettiğinin görüldüğünü, kötü niyetli olarak dava açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini ve davacının %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatife üyelik kaydının bulunmadığını, kooperatif üyelik şartlarının Kanun’un 8. Maddesinde gösterildiğini, üyelik için yazılılık ilkesinin ön görüldüğünü, öncelikle kooperatif yönetim kuruluna üyelik için başvurulması gerektiğini ve bu başvurunun yönetim kurulu tarafından kabulünün gerektiğini, kooperatifin muhasebe kayıtlarında alacaklı tarafından kooperatif hesabına yatırılmış bir para bulunmadığını, sorumluluğun eski yöneticilere ait olduğunu, müvekkillerinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, eski yöneticiler hakkında —– sayılı dosyasında tazminat davası açtıklarını, ayrıca suç duyurusu sonucu ——- dosyasında eski yöneticiler hakkında kamu davası açıldığını, dava konusu makbuzlardan dolayı müvekkili kooperatiflerin sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin hukuken sorumlu olabilmesi için kooperatifin unvanının yazılıp altının imzaya yetkili olan iki kişi tarafından imzalanması gerektiğini, dava konusu makbuzlarda tek imzanın olduğunu, kooperatif işlemlerinde çift imza kuralının zorunlu olduğunu savunarak, müvekkili kooperatiflerin hiçbir sorumluluğu bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılamanın devamında davalılar vekili davalılardan —– vekilliğinden istifa etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı kooperatif ortaklık sözleşmesi uyarınca yaptığı ödemelerin kooperatif muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmemesi nedeniyle ortak olarak kabul edilmediğini belirterek ödediği tutarların iadesi için başlattığı takibe davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davasını ——sayılı dosyada yürütülen yargılama neticesinde—- tarihinde davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş,—– tarihinde kesinleşen karar uyarınca dosya süresinde talep üzerine mahkememize gönderilmiştir. Öncelikle takip konusu tutarın tamamına itiraz edilmiş olup davada takipte talep edilen miktar üzerinden itirazın iptali istemiyle açıldığından davacı tarafa eksik peşin harç tamamlattırılmış, —– günlü duruşmada yargılamanın ön inceleme safhası tamamlanarak tahkikata geçilip tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—- takip dosyası getirtilmiş, davacının davalılar hakkında asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı —— tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalıların takibe süresinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir. Davalı her iki kooperatif itiraz dilekçesininde davacı ile aralarında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını davacının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatif kayıtlarında davacının yaptığı ödemeye ilişkin kayıt bulunmadığını ileri sürmüş, diğer takip borçlusu—– davacının kooperatif ortağı olduğunu, halen istifada etmediğini, ödediği paranın iadesini talep edemeyeceğini beyan etmiş, —– ödediği bedelin iadesini kooperatifden isteyebileceğini kendisinden talepte bulunamayacağını belirtmiştir.
Davacının sunduğu belgelerin incelenmesinden davalı —-arasında ortaklık sözleşmesi imzalandığı, kooperatif adına kooperatif kaşesi üzerine çift imza atılmak suretiyle sözleşme düzenlendiği, davacıya davalı —- üyelik kartının verildiği, — olduğunun belirtildiğini, davacının üyeliğe ait ödemelerine ilişkin tablonunu altında ise davalı ——kaşesinin bulunduğu kaşe üzerinde çift imza yer aldığı, davacının farklı bankalara ait çekler ile —– no.lu makbuz uyarınca —- no.lu makbuz ile —- tarih — no.lu makbuzla —– no.lu makbuzla da —ödeme yaptığı, bu — makbuzun altında—- kaşesinin bulunduğu, kaşe üzerinde tek imzanın yer aldığı görülmüştür. Ortaklık sözleşmesinin davalı——-imzalanmış olmasına rağmen düzenlenen para tahsilat makbuzlarında diğer davalı kooperatifin kaşesinin yer aldığı, her iki kooperatifin adresinin aynı olduğu görülmüştür. Yine sicil kayıtlarından her iki kooperatifin eski yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda davalı olan—- dava dışı 3.kişiler oldukları anlaşılmıştır. Davalı —- gönderilen —- tarihli yazıda, kooperatif kayıtlarında —- adına ortaklığa kabul yönünde alınmış bir karar bulunmadığı, hazırlanan denetim raporunda — değişik tarihlerde ve makbuz karşılığı toplam —– Tahsilat yapılmış olduğu makbuz koçanlarının incelenmesi ile görülmekte ise de resmi muhasebe kayıtlarında bu tahsilatlarla ilgili bir yevmiye kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Davacı ve boşandığı eşi tarafından—-başvuruda bulunulduğu, yürütülen soruşturma neticesinde — no.lu dosyada —– hakkında, davacıdan makbuz karşılığı çek ve nakit para aldıkları, kooperatife üye olduğunu gösteren kimlik belgesi verdikleri, ancak müştekiyi kooperatife üye yapmadıkları, ödenen paranın kooperatif kayıtlarında görülmediği, parayı zimmetlerine geçirdikleri iddialarıyla iddianame düzenlendiği ve şüpheliler hakkında devam eden —– sayılı dosya ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan dosyaların birlikte görülmesinin mahkememiz yetkisinde olduğunun belirtildiği, —- tevzi edilen iddianamenin —kaydının yapılarak, daha önce açılan—- yargılaması, devam eden dava ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu dava dosyası getirtilmiş davacı ve eşi yanı sıra—— tarafından da kooperatif yöneticilere aleyhine şikayette bulunulduğu, resmi belgede sahtecilik ve zimmet suçlarından yargılamanın devam ettiği görülmüştür. Dosya kapsamında —aşamasında ifade veren—- tarihli ifadesinde özetle; kooperatifin önce —–olarak kurulduğunu, milli emlaktan teşvikli arsa almak istediklerini, ancak teşvikten yararlanmak için kooperatif ünvanında —- olması gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine —–ismiyle yeni bir kooperatif kurup diğer kooperatifin tüm üyelerini buraya üye olarak kaydettiklerini, her iki kooperatifin üyelerinin aynı olduğunu, diğer kooperatifin atıl kaldığını, —- yılına kadar kooperatiflerin başkanlığını yaptığını, davacı ve eşini tanıdığını, davacının kooperatife üye olduğunu, üyelik konusunda alınmış karar olduğunu, ödediği paranın da belli olduğunu, üye yapılmaması gibi bir durumun olmadığını beyan etmiş, ————- duruşmada da aynı yönde beyanda bulunduğu, işlemlere ikinci kurdukları kooperatif üzerinden devam ettiklerini, davacı ve eşinin kooperatif üyesi olduklarını, davacının —–ödemesi bulunduğunu, davacının eşinin üyelikten çıkmak istemesi ile ödediği paranın kendisine iade edildiğini, davacının yaptığı ödemelere ilişkin tahsilat makbuzlarındaki imzaların ve ortaklık sözleşmesindeki imzanın da kendisine ait olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalı —– dosyasındaki savunmasında her iki kooperatifin yönetim kurulunda başkan yardımcısı olarak görev aldığını, davacı ve eşinin ödeme yaptığını ve kooperatife üye olduklarını bildiğini beyan etmiş, davalı —- aynı şekilde ilk kurulan kooperatifte yönetim kurulu başkan yardımcısı davacının üyelik sözleşmesindeki —– imzasının kendisine ait olduğunu bildirmiştir.
Davacının sunduğu, tahsilat makbuzlarında bahsi geçen çeklerin her biri için muhatap bankalara müzekkereler yazılmış, çeklerin arkalı önlü fotokopileri ile ödeme bilgileri gelen yazı cevaplarıyla temin edilmiştir.
Dosya davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti yönünden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —- tarihli kök rapor alınmıştır. Davalı —-ticari defter ve dayanak kayıtlarını ibraz etmemiş, diğer davalı kooperatifin Ağır Ceza Mahkemelerinde bulunan ticari defterleri dosyaya sunulan delillerle birlikte incelenerek hazırlanan raporda bilirkişinin kooperatif adına davacıdan alınan çeklerin kooperatiflerin eski yöneticileri —- tarafından ciro edilerek tahsil edilmiş olduğunu davalı —–ortaklık sözleşmesi tahsilat makbuzları ve çeklerde imzasının bulunmadığını, davacının ödemeleri sabit olmakla birlikte, davacının üye olduğuna ilişkin genel kurul ya da yönetim kurulu kararı olmadığını, ancak davalı kooperatif kaşesi üzerine kooperatif başkanı tarafından imzalanarak alınan yine kooperatif kaşesi üzerine kooperatif eski yöneticileri —-imzalarıyla tahsil edilen çeklerden ötürü davalı —- davalı yönetici —- ve dava dışı —– birlikte sorumlu tutulabileceğini, davacının takip öncesinde ödediği tutarın iadesi için davalı tarafa gönderdiği bir ihtarname olmadığından işlemiş faiz talebinde bulunamayacağını, hiçbir belgede imzası olmayan —- sorumluluğunun olmadığını yine ——— ödemelerin diğer kooperatife yapılmış olması karşısında sorumlu tutulamayacağını açıkladıkları görülmüştür. İtirizlar üzerine alınan ek raporda da bilirkişi heyeti aynı görüşleri tekrarlamıştır.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla davacının kooperatif üyesi olmak için davalılardan —– ortaklık sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin kooperatif adına o zamanki yöneticilerden davalı— dava dışı — tarafından imzalandığı ve davacıya bu kooperatif için üyelik kartı verildiği, davacının bu üyelik için —–tutarında ödeme yaptığının esasen davalı taraflarında kabulünde olduğu bu ödemelerin — adet tahsilat makbuzu karşılığı çekler ile yapıldığı, çek bedellerinin tümünün ödendiği ve çeklerin çoğunluğunun kooperatiflere, bir tanesinin de —- ciro edildiği ve çek bedellerinin tahsil edildiği, buna karşılık davacının her iki kooperatif yönünden de üye kaydının yapılmadığı, kooperatif üyesi olmadığı, ödediği miktarların kooperatif kayıtlarına yansıtılmadığı, davacının davalı——— ortaklık sözleşmesi imzalamasına rağmen düzenlenen tahsilat makbuzlarının diğer davalı kooperatif tarafından imzalandığı ve tahsilat makbuzuna konu çeklerin her iki kooperatifinde cirosunu taşıdığı, esasen her iki kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin aynı kişiler oldukları ve ceza dosyası kapsamındaki beyanlardan——– üyeleri ile diğer kooperatif üyelerinin aynı kişiler olup, arazi alımı için kooperatif ünvanında—– gerekli olduğu için —– kurulduğu ve işlerin bu kooperatif üzerinden yürütüldüğü, her iki kooperatifin aynı adreste faaliyet gösterdiği, dolayısıyla davacının ödediği bedelden her iki kooperatifinde sorumlu oldukları, davalı—– da yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, ancak diğer davalının gerek sözleşme ve gerekse tahsilat makbuzlarında imzasının yer almadığı dolayısıyla davacıya karşı sorumlu olmadığı kabul edilmiş, davacının takip öncesinde davalıları temerrüde düşüren herhangi bir ihtarnamesi söz konusu olmadığından takipten öncesi için işlemiş faiz talep edemeyeceği, davalı kooperatifler ile davalı —- itirazın haksız ve alacağın likit olması göz önünde bulundurularak aleyhlerine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kabul edilerek davanın davalılardan — dışında kalan diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne, davalılar —– takip dosyasında itirazlarının —–asıl alacak tutarı üzerinden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine, hükmedilen tutarın —oranında —– tazminatının davalılar ———— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı —–aleyhine açılan davanın reddine, reddedilen kısım yönünden davacının haksız ancak kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılardan — dışında kalan diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜNE, davalılar —– takip dosyasında itirazlarının —-asıl alacak tutarı üzerinden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine,
Hükmedilen tutarın %20’si oranında 10.000 TL.inkar tazminatının davalılar ——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Davalı —– aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
4-Karar harcı 3.415,50 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 514,44 TL ile icra dosyasına yatırılan 339,44 TL. harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL harcın davalılar ———- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 514,44 TL harcın davalılar ——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 650,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.883,50 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%74) 1.393,79 TL.nin davalılar ——– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının davalı —- yönünden yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar—— alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davalı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre belirlenen 9.625,57 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalılardan—- tarafından yapılan 142,50 TL.yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
11-Davalılar——- tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davacı ve davalı taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı kooperatif vekili, ——-vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020