Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2021/582 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1205 Esas
KARAR NO: 2021/582
DAVA: Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/03/2018
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —- dava dilekçesinde özetle; müvekkilin oğlu —- kullandığı tüketici kredisine ilişkin sözleşmeye kefil olarak imza attığı,—– daha sonra ödeme güçlüğüne düştüğü ve taksit ödemelerinde gecikmeler yaşandığı, bu sebeple müvekkilin emekli maaşına bloke konulduğu, —– konulan blokenin hukuka aykırı olduğu, bu sebeple maaşa konulan blokenin kaldırılmasının talep edildiği beyan edilmektedir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalının Sayın Vekilinin —- hitaben kaleme aldığı —tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının —- tarihinde müvekkil bankadan kullandığı ticari krediye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza koyduğu, — —– bankanın her türlü alacak ve mevduat üzerindeki rehin ve mahsup hakkının düzenlendiği, ayrıca —— tarihli talimat ile müvekkil bankanın emekli maaş hesabından ihbarda bulunmaksızın virman, takas, mahsup yapılarak tahsil edilmesine muvafakat edildiği, davacı ve diğer borçlulara —- borç için ihtarname keşide edildiği, borcun ——- başlatıldığı, bu dosyalara ödeme yapılmadığı, işbu icra dosyalarında istinaden davacının emekli maaşından da tahsilat yapılmadığı, davaya konu kredinin bir ticari kredi olduğu, yani kefaletin ticari kredi için verilmiş olduğu, bu sebeple görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu, diğer yandan sözleşmenin —– maddeleri ile emekli maaşından kesilme konusunda muvafakat alındığından tahsilat yapıldığı, bu tahsilatın yasaya uygun olduğu, davacının kötü niyetli olduğu, bankanın —- yıldır her hangi bir ödeme almamış olduğu beyan edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, dava dışı ——–kefil olan davacının, maaşına davalı bankaca konulan blokenin kaldırılması ve yapılan tahsilatların iadesi talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce seçilen bankacılık alanında uzman bilirkişi — tarafından davalı bankanın —– kayıtlarında yerinde inceleme yetkisi verilmesi suretiyle davacının emekli maaş hesabında yapılan tahsilatların tespit edilerek ve —— dosya kapsamının incelenerek tarafların ileri sürdüğü iddia ve itirazların değerlendirileceği şekilde rapor hazırlamak üzere dosyanın tevdii ile hazırlanan —- havale tarihli raporda ”Davacının, dava dışı — ile davalı banka arasında imzalanan—- limite kadar kefil olduğu,—— emekli maaşının ödendiği banka hesabına yatırılmış ve yatırılacak olan emekli maaşlarından borca mahsuben kesinti yapılabileceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiş olduğu, Dava dışı asıl borçlunun — tarihinde davalı Bankadan—– taksitli ticari kredi kullandığı, kullanılan bu kredi için en son —– vade tarihli kredi taksitlerini ödemediği için davalı Bankanın — tarihinde kredi hesabını kat ederek, — tarihinde asıl borçlu ve kefil davacıya İhtarname keşide ettiği, İhtarnameye göre, —–tarihi itibariyle ödenmeyen son üç taksit ve bakiye anapara borcunun toplam —— olabileceği, Davacının, davalı Banka nezdinde emekli maaşının yatırıldığı hesabından kefaleti ve —- doğrultusunda, davacı Bankanın toplam olarak —-kesinti yaptığı, Davalı bankanın ——– somut durumda alacağına mahsuben bu kesintileri yapabileceği, dava tarihine kadar yapmış olduğu kesintilerinin iadesinin de istenemeyeceği görüş ve kanaatine ulaşılabilmektedir.” denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, dava dışı —- davalı banka arasında imzalanan —- olan davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve yapılan tahsilatların iadesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı —— davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin kefil olan davacının emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
—– yasanın —– kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının —— hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır. İİK’nun 83/a maddesindeki “İİK’nun 82 ve 83. maddelerinde yazılan mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.” hükmüne karşın, —- tarihinde yürürlüğe giren ——-“bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükmün İİK’nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiği ve takip hukukuna göre icra takibinin kesinleşmiş olması şartıyla haciz sırasında veya hacizden sonra—— kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklerin haczine ilişkin verilen muvafakatin geçerli olacağı, bu durumda borçlunun haciz sırasında veya haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebileceği, sözleşme hukukuna göre bu yasağın kesin olmadığı, yasanın tarafların iradesine ağırlık vererek muvafakat yoluyla emekli aylıklarına bloke konulmasına, borcun başka teminatlara başvurulmadan ödenmesine imkân sağladığı, böylece tarafların sözleşme ile belirledikleri hükmü ortadan kaldırmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının, dava dışı oğlu — davalı banka arasında imzalanan —tarihli —– limite kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak kefil olduğu, sözleşmeyle birlikte, ——– maaşının ödendiği banka hesabına yatırılmış ve yatırılacak olan emekli maaşından borca mahsuben kesinti yapılabileceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiş olduğu, davalı bankanın kesintileri davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu kredi sözleşmesi ve yine imzasının bulunduğu —— yaptığı ve İcra müdürlüğü tarafından yapılmış bir haciz de bulunmadığı, davacının kefil olduğu kredi borcunun sözleşme şartlarına uygun olarak ödenmemesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak emekli maaşından kesinti yapılmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabul edilemeyeceği, bankanın bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden dava dışı kişiye krediyi kullandırmış olup, davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı — davacının, dava dışı — davalı banka arasında imzalanan —– limite kadar kefil olup ,banka nezdinde emekli maaşının yatırıldığı hesabından gerek müteselsil kefaleti gerek mahsup/ takas/ virman talimatı doğrultusunda, davacı bankanın toplam olarak—– yaptığı kesintinin sözleşme hükümlerine uygun olduğu mahkememizce kabul edilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ———
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2021