Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1187 E. 2019/978 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1187 Esas
KARAR NO: 2019/978
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı taraf arasında ——– tarihlerinde imzalanan satım sözleşmeleri uyarınca——beton ürünlerinin kendilerine teslimi karşılığında, davacı şirket tarafından— tarihli sözleşme gereği taraflarına cira edilen T———–Şubesindeki —— numaralı hesabı üzerine keşide edilen —- tarihli —— seri numaralı — TL değerinde çekin davalı şirkete teslim edildiğini, aynı şekilde — tarihli sözleşme gereği —-Şubesindeki ——- numaralı hesabı üzerine keşide edilmiş olan ——– seri numaralı — TL değerinde ve —-Şubesinin aynı hesabı üzerine keşide edilmiş olan —– seri numaralı ——– TL değerinde çekin davalı şirkete teslim edildiğini, anılan sözleşmeler uyarınca —- tarihlerinde sadece ——-TL değerinde betonun davacıya teslim edildiğini, fakat kalan kısmın sözleşmede kararlaştırılan vade tarihi geçmesine ve bu yolda davalı tarafa ihtarname ile yapılan uyarılara rağmen şimdiye kadar taraflarına teslim edilmediğini, kalan kısım bakımından teslimatın bu güne kadar gerçekleşmem–esi hakkında davacıya bir izahat yapılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelere göre müvekkil şirket tarafından —— TL lik bir ödeme yapılmasına karşın taraflarına teslim edilen mal kısmının değerinin ——- TL olduğunu, davalı tarafa vermiş oldukları çeklerin bu kısım dışında bedelsiz kaldığını, şekil şartları bakımından tam ve geçerli olan fakat önemli bir kısmı, açıklanan nedenlerle bedelsiz kalmış olan söz konusu çeklerin karşı tarafça takibe konması konusunda haklı endişelerinin olduğunu, bu nedenle haklarında herhangi bir takip açılmadan önce işbu menfi tespit davasını açma zorunluluğu doğduğunu, teminat olmaksızın veya sayın mahkeme aksi kanaatte ise söz konusu çek bedelleri üzerinden uygun görülecek bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı tarafa elden teslim etmiş oldukları söz konusu çeklerin belirtilen kısım dışında bedelsiz kaldığının tespiti ile karşı tarafa kalan miktar bakımından borçlu olmadıklarının tespitini, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında davaya konu edilen sözleşmelerin imzalandığını ve beton bedeli karşılığında ayrıntıları verilen çeklerin davalı şirkete verildiğini, müvekkili şirketin kendi adına üretim tesisinin bulunmadığını, davalı şirketin —————–olduğunu, davalının kendi namı ve hesabına herhangi bir beton üretim tesisine sahip olmayıp kendisine gelen beton siparişlerini bayisi olduğu ——- temin ederek sipariş sahiplerine teslim etmekte olduğunu, işbu durumun sipariş verenlerin ve sözleşme imzalayanların bilgisi dahilinde olduğunu, ——– yılı içerisinde bütün tesislerinde üretimi durdurduğunu, konkordato başvurusunda bulunduğunu, bu durumun mücbir sebebin gerçekleştiğini ortaya koyduğunu, davanın ————- ihbarını, davanın sözleşmede kararlaştırılan mücbir sebebin gerçekleşmesi, davaya konu çeklerin müvekkil uhdesinde bulunmaması, davacıdan dava konusu çeklerle alakalı herhangi bir hak ve alacaklarının olmaması nedeniyle esasdan reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin 08/10/2019 havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.963,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.919,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2019