Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1179 E. 2019/169 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1179 Esas
KARAR NO : 2019/169
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilleriyle davalı şirket arasında ———. Noterliğinden ——– tarihinde —– sayı ile ” Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılğı inşaat sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin başlığını taşıyan 5. Maddenin e fıkrasınca yükelinci, nişaatın sözleşmede yazılı koşullar doğrultusunda tamamlayıp arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümleri, yapı ruhsatının alınmasından sonraki 12 aylık süre içinde arsa sahiplerine teslim etmediği takdirde geciken her ay için arsa sahiplerinden her birine daire başı 3.000 TL kira bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, mezkür inşaatta müvekkillerini 1 dairesi olduğulu, bu inşaatın yapı ruhsatının Aralık 2016 tarihinde alınmış olduğundan Aralık 2017 de inşaatın bitirilmesi gerektiğini, ancak inşaatın henüz tamamlanmamış ve bu sürede üzerinden 10 ay geçmiş olduğunu, bu nedenle sözleşmenin ilgili maddesi gereği kira alacağını talep ettiğini belirterek yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA-: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanlarca müvekkil şirket aleyhine açılmış bulunan işbu alacak istemli dava haksız ve kötü niyetli olduğunu,müvekkili şirket taraflarla akdedilen sözleşmenin gereklerini yerine getirildiğini, dava konusu yerin yapı ruhsatı 26.11.2016 tarihinde alındığını, bu tarihten başlayarak müvekkil şirket binanın inşasına başlandığını, binanın inşasına başlandığı esnada projede kuyu temeli olmadığı farkedilmiş ve ilgili belediye ekiplerince zorunlu olan kuyu temelinin öncelikle yapılması istendiğini, inşaatın yapımı aşamasında kuyu temelinin olmayışı ve yapıldığı tarihlerde hava şartları nedeniyle taraflarında sözleşmelerinde de öngörüldüğü gibi inşaatın teslim tarihi 4 aylık bir sürede geciktiğini, fakat bu gecikme inşaatın başlangıç ve bitişi arasında geçen süreden meydana gelmediğini, müvekkil şirket inşaatı 31.03.2018 tarihinde tamamlandığını belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yanlar üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatının tahsiline ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Somut olaya gelince, uyuşmazlığın Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, davalının tacir olduğu şüphesiz ise de sözleşmenin diğer tarafı olan davacıların tacir olduğu yönünde bir iddia olmadığı gibi bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğu, bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenici olduğu, bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığının da açık olduğu,dolayısıyla bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu(Emsal:Yargıtay 23 HD’nin 11/12/2017 tarihli 2017/2916 E., 2017/3679 K. sayılı kararı, 15 HD’nin 17/10/2016 tarihli 2016/3485 E., 2016/4293 K. sayılı kararı) anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019