Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1177 Esas
KARAR NO : 2019/1272
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının alacağının sağlanması amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu—-. İcra müdürlüğünün —-Sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında— dayalı ticari ilişki bulunmakta olup, müvekkil şirketin bu kapsamda kestiği faturalar mevcut olduğunu, müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesinde bu durumun açıkça tespit editeceğini, ayrıca icra takibi başlayıp, ödeme emri tebliğ edildikten sonra davalı yanca– tarihinde müvekkil şirkete—- nakit ödeme yapıldığını —- Şubesi — keşide tarihli, 10.000 TL bedelli çekin ciro edilmek suretiyle müvekkil şirkete verildiğini, ancak çekin belirtilen tarihte ödenip, ödenmeyeceği bilinemediğinden dava değeri olarak—- gösterildiğini beyan ve iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı firmanın davacı tarafa muaccel hale gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın müvekkil tarafından davacıya ait —-Nolu tahsilât makbuzu ile teslim edilen —— keşide tarihli — bedelli çekle yapmış olduğu ödemeyi yok sayarak, henüz çekin ödenip, ödenmeyeceği bilinmediğinden dava değerinden düşülmediğini ifade ettiğini, davacının bu ifadesinin haksız olduğunu, çekin bir ödeme aracı olup, davacı tarafından kabul edildiğini, çekin ödenmediğinden söz etmenin mümkün olmadığını ve davacı tarafından kabul edilen bu çekin —- düşülmesi gerektiğini, yine müvekkili tarafından davacıya —- mukabilinde — ödeme yapıldığını, ayrıca davalı tarafından davacıya —- tutarlı fatura düzenlenerek aynı gün şirket çalışanına elden teslim edildiğini, ancak davacının yasal itiraz süresi olan 8 günlük itiraz süresi dolduktan tebliğ edildiğini iddia ederek faturaya itiraz ettiğini, ancak davacının itirazının 8 günlük itiraz süresi dolduktan sonra yapılmış olduğundan hukuki geçerli bulunmadığını, bu durumun Kartal—-.Noterliği —- yevmiye nolu ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davalı firmanın davacıya muaccel hale gelmiş borcu bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün 2018/25041 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı — asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir — tarafından hazırlanan raporda özetle; tarafların — yılı defterlerinin incelendiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmayan mal/hizmet alım/satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketçe düzenlenen satış faturalarının tamamının, davalı yanca herhangi bir yasal nitelikli itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek ticari defterlerine davacı şirkete borç olarak kaydedilmiş oldukları, dolayısıyla takip tarihine kadar tarafların ticari defter kayıtlarında alım/satım faturalarının kaydı yönünden bir uyuşmazlık bulunmayıp, fatura kayıtlarının tam bir karşılıklılık içinde ticari defterlerde yer aldıkları, keza tarafların takip tarihine kadar olan tahsilat/tediye kayıtlarının da aralarında herhangi bir ihtilafa sebebiyet vermeyecek şekilde ticari defterlerde kayıtlı bulunduğu, tarafların—- –itibarıyla 62.456,49 TL borç/alacak bakiyesinde mutabık oldukları, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı firmadan — asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı yanca davacı şirkete — takip tarihi sonrası gerçekleştirilen 2.000,00 TL tutarlı nakit ödemenin ve — nolu tahsilat makbuzu ile teslim edilen——-Nolu —- Keşide tarihli — bedelli çekin cirosu yoluyla gerçekleştirilen ödemenin, davacı şirketçe davalının takip konusu yapılan borcundan ödeme tarihi itibarıyla asıl alacaktan mahsup edildiği, ancak çek bedelinin dava açılırken asıl alacaktan mahsup edilmediği, ayrıca dava tarihi olan — tarihinde davalı yan tarafından davacı şirket adına düzenlendiği görülen, —- farkı iade faturasının davacı şirketçe kabul edilmeyerek Kartal —.Noterliği’ nin — ihtarnamesiyle itiraz ve iade edildiğinden Davacı Şirket Kayıtlarında yer almayarak Mutabakatsızlık ve İhtilaf sebebi olduğu tespit edilmiş, dava tarihi ile aynı gün düzenlendiği görülen, ancak davacı şirkete hangi tarihte tebliğ edildiği ve hangi tarihli faturalara ilişkin olarak fiyat farkı iadesi oluştuğu belirtilmeksizin sadece referans belirtilen fiyat farkı iade faturasının işbu davaya konu edilip, edilemeyeceği hususlarında takdirin Yüce Mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itirazında; çekin ileri tarihli olması dolayısıyla ödeme tarihinde ödenip ödenmeyeceğinin bilinmediği gerekçesiyle asıl alacaktan düşürülmeden dava açtıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora itirazında; bilirkişinin takipten sonra ve davadan sonra yapılan ödemeleri dikkate almadığı, müvekkilinin düzenlediği iade faturasının hangi faturalara istinaden düzenlendiğinin açık olduğu, davacının faturaya itiraz süresinin geçmesinden sonra faturayı iade ettiği, faturanın davacı şirket çalışanına elden teslim edildiği ve teslim tarihinin açık olduğundan bahisle rapora itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmayan mal/hizmet alım/satımına yönelik ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, davaya konu ihtilafın, davacı şirketin davanın dayandığı takibe ve işbu davaya konu yaptığı faturalara dayalı açık cari hesap bakiye alacağının varlığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, takibin —- asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip tarihinden sonra —- Keşide tarihli —bedelli çekin cirosu yoluyla davalı tarafından gerçekleştirilen ödemenin davacı tarafından defterlerine işlendiği, ancak davacı tarafın yalnız nakit — ödemeyi takip tutarından mahsup etmek suretiyle— asıl alacak üzerinden dava açtığı, çek bedelinin mahsup edilmediği, her ne kadar davacı taraf çekin ileri tarihli olduğu ve ödeme tarihinde ödenip ödenmeyeceğinin bilinmediği gerekçesiyle asıl alacaktan düşürülmeden dava açıldığını savunmuş ise de çekin ödeme aracı olduğu, çekin kabul edildiği tarih itibariyle çek bedelinin ödenmiş sayılacağı, dolayısıyla davacının — çek bedeli yönünden dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu kısım yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, takip ve dava tarihinden sonra davalı yan tarafından davacı şirket adına düzenlendiği görülen, ——- fiyat farkı iade faturasının davamız konusu olmadığı, davalı tarafın bu faturaya ilişkin dava açmakta muhtariyetine, dava tarihi itibariyle taraf defterleri ile davacının — alacağı olduğu hususunun sabit olduğu, davalı tarafın dava tarihinden sonra davacıya 1.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından, 1.000,00 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, davalının kalan borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün 2018/25041 E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline, takibin 50.456,49 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacıya —- keşide tarihli çekle ödenen —- yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün 2018/25041 sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
3-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan — oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine,
5-Davadan sonra davacıya ödenen — nin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
6-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan — başvuru, —— peşin nispi harç olmak üzere toplam — TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi masrafı olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 582,55 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.