Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1152 E. 2018/744 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1152 Esas
KARAR NO : 2018/744

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’un kullandığı ……..plakalı aracıyla ……. kullandığı …….. plakalı motosiklete çarparak trafik kazasının meydana geldiğini,…….. plakalı aracın sahibi …… olduğunu, … ………. plakalı motosikletin arka koltuğunda yolcu olarak bulunduğunu, 11.07.2017 günü saat 19:00’da…….. karayolunda gerçekleşen kazada ………. plakalı aracın sürücüsü …’un asli tam kusurlu olduğu bilirkişi raporu sonucu tespit edildiğini, müvekkilinin kaza sonucunda ciddi şekilde yaralandığını, yaklaşık 3 ay boyunca tedavi gördüğünü, sol omuzda, sol dizde, sol kururiste multipl abrazyonlar; sol ayak 3.parmak eklem seviyesinde derin cilt ciltaltı kesi mevcut olduğunu, ortopedi raporunda sol ayak 3.parmakta tip 2 açık kırık saptandığını, yaralanmanın kişi üzerindeki etkisin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı raporda belirtildiğini, müvekkilinin bayan kuaförü olduğunu, kaza tarihinde işlerini yerine getirebildiğini, ancak kazada yaralanmasından ötürü ayakta durmakta ve kolunu kullanmakta zorlandığı için işlerini yerine getirmekte zorlandığını, ayrıca ayak parmağında his kaybı mevcut olduğunu, kazadan dolayı vücudunda kalıcı izler mevcut olduğunu, davalıların müvekkilime manevi tazminat ödemesi gerektiğini, İstanbul Anadolu ……… Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/256 esas sayılı dosyasından açılan davada sürücü … hakkında dava açıldığını, iş bu davanın devam ettiğini, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı tutarak şimdilik 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılmıştır.
Dava aracın maliki şirket ve sürücüsü …’a yöneltilmiştir.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır. Buna göre her iki tarafın tacir olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak mahkememizin görevi alanında olacaktır. Olayımızda davalı taraflardan biri tacir olsa da davacı tacir olmadığından nispi ticari dava söz konusu değildir.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır. Olayımıza konu uyuşmazlık Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiilden kaynaklanmaktadır. TTK.4.maddesinde ya da başka bir yasada davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair bir hüküm yoktur. Bu durumda davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir.
Dava şartları yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Somut olayda, davanın sigorta şirketine yönlendirilmediği, yalnızca araç maliki olan şirkete ve davalı sürücüye karşı dava açıldığı, davalılardan biri tacir olsa da davacının tacir olmadığı, davanın haksız fiilden kaynaklandığı, dolayısıyla mutlak ticari dava olmadığı, bu olayda Mahkememizin görevli olması için her iki tarafın da tacir olması gerektiği ancak davacının tacir olmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılarak Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı şirketin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.