Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1146 E. 2019/267 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1146 Esas
KARAR NO : 2019/267

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı ———- malik ve işleteni olduğu ——– plakalı aracın 23/04/2017 tarihinde hasarlandığını—– plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, kasko sigortacısı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, ————– plakalı araçta toplam 12.509,70-TL hasar meydana geldiğini, davalının kasko poliçesi genel şartları gereği kdv dahil hasar tutarının tamanından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak 17/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 3400,00 TL hasar bedelinin ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 27/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araçta meydana gelen hasar, poliçede yer alan özel şarta aykırı olarak, müvekkil şirketin muvafakatı alınmadan onarımı yapılmış olduğundan davanın reddi gerektiğini, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE:Dava, Kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
——————- plakalı aracın ruhsatından; aracın dava dışı sigortalı ————ait olduğu ve hususi araç olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, dava dışı —————ait sigortalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının müvekkiline temlik edildiğini ileri sürerek bu tutarın Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, alacağını temlik eden —————- ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Temlik eden ——– tacir olduğu yönünde iddia olmadığı gibi bilgi ve belgeye de rastlanılmamış olup sigortalı araç ise hususi bir araçtır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenecek olduğu ve davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. (Emsal Yüksek Yargıtay ————— HD’nin 13/11/2017 tarihli ——— E., 2017/10435 K. sayılı kararı),
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, HMK 114/1-c maddesindeki “Mahkemenin görevli olması” dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince usulden reddine,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin ——— esas———– Kararı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olacağından dosyanın istinaf ilgili dairesine gönderilmesine,
3-Kararın masrafı mecvut avanstan karşılanarak taraf vekillerine tebliğine,
4-HMK 331/2 md uyarınca yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi