Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1129 E. 2018/892 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1129
KARAR NO : 2018/892

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlenen —– plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucu ——malul kaldığını, düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, meydana gelen kazada trafik kazası tespit tutanağında sigortalı araca %100 kusur verildiğini, söz konusu kaza sonrasında ———— plaka sayılı araç müvekkili şirket tarafından KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesiyle sigortalandığı için kazada malul kalan ———–e 18.180- TL ödeme yapıldığını, olayda sigorta ettiren davalının meydana gelen kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre kaza sonrası olay yerini terk eden araç şoförünün hayatın normal akışına aykırı hareket ettiği ve olay esnasında sigortacının sigortalıya rücu hakkının doğduğu durumlardan birinin mevcut olduğunu, sigortalının kasten ve iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde hareket ettiğinı, doğru ihbar mükellefiyetine uymadığını ve bu gibi durumlarda sigortacının sigortalıya ödemiş olduğu bedelden dolayı rücu edebileceğini, Sigorta Genel Şartnamesinin B.4.f maddesine göre “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, ödemede bulunan sigortacı sigorta ettirene rücu edebilir” maddesinden yola çıkılarak iş bu davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.180,00 TL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, aynı şekilde, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle esasa girilmeksizin, görevsizlik nedeniyle de davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili …”in ——— numaralı Trafik Poliçesi ile aracını davacı ….’ye sigortalattığını, müvekkiline ait ——- plakalı aracın müvekkillinin oğlu ————-in sevk ve idaresinde iken maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağını gerçeği yansıtmamakta olup kazaya karışan ticari taksinin kazaya sebebiyet verdiğini, davacı tarafın bahsetmiş olduğu————- isimli şahsın kaza anında müvekkiline ait araçta bulunduğunu, kazayla doğrudan ilişkisi bulunm-adığını, kaldı ki davacı şirketin sunmuş olduğu deliller çerçevesinde ————— isimli şahısın malul kaldığına ilişkin herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, düzenlenen kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin oğlunun olay yerini terk etmediğini, olay yerine intikal eden ambulans ile hastaneye kaldırıldığını, davacının dava dilekçesinde söz ettiği ihtiyati tedbir kararının hukuki dayanaktan yoksun kaldığını, ve müvekkilini mağdur etmeye yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rü’cuen tazminat istemine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır. Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış dosya HMK 138.maddesi uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar yönünden incelenmek üzere ele alınmıştır.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlık sigorta hukukunu ilgilendirmekle birlikte 28/11/2013 tarih 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren Kanunun 87. maddesinde belirlenen 6502 Sayılı Yasa hükümlerinin dava konusu olayda değerlendirilmesi gerekmiştir.
6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.6502 Sayılı Yasa’nın 3. Maddesinde tanımlar düzenlenmiş olup 3/1-k maddesinde tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, aynı maddenin (ı) bendinde tüketici işlemi ” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma , simsarlık , sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Mahkememizde 26/09/2018 tarihinde açılan dava zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarındaki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi gereği, zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatı davalıdan talep etmekte olup, talebinin dayanağını da davalı ile aralarındaki ZMSS poliçesi ve ZMSS genel şartları oluşturmaktadır. Araç hususi oto olup yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacı, sigortacı; davalı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Bu itibarla mahkememizin görevsiz olduğu davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir.(Emsal mahiyette Yargıtay ——-.Huk.Dai.2017/2748 esas 2018/3586 karar sayılı kararı)
Dava şartları her aşamada denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun138.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemede karara bağlanmasına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.