Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1121 E. 2020/72 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1121 Esas
KARAR NO : 2020/72

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin anneleri olan mütevefa —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, kaza yapan — plakalı aracın Trafik sigortasının (ZMMS) — poliçe nosu ile kaza tarihlerini kapsayan şekilde davalı … şirketinden yapıldığını, 2918 Sayılı KTK’nın 92.maddesi uyarınca sigorta hukukundan kaynaklanan —- ilkesi gereği konulan ayrık bir hükümle işleten ve sürücü yakınları ZMSS’den yararlanma yönünden üçüncü kişi sayıldıklarını, işletene ait veya sürücünün kullandığı aracın Trafik Sigortasından tazminat hakkında sahip kılındıkları hükmüne dayanılarak sigorta şirketinden tazminat isteme yükümlülüğünün hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla trafik kazası sonucu hayatını kaybeden mütevefanın desteğinden yoksun kalan evlatlarının 2918 Sayılı Kanunun 92/b maddesi uyarınca aracın sigortasını yapan davalıdan şimdilik kısmı olarak — (her bir davacı için —olmak üzere kısmi olarak) açtıkları dava yönünden destekten yoksun kalma sebebiyle maddi tazminat isteklerinin kabulü ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesinde düzenlendiğini, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açıldığını, zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini, davacılardan … —— plakalı aracın sürücüsü ve işleteni olduğunu, davacı …’ın —- plakalı aracın trafik sigortacısı olan müvekkili şirketten tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, davacı tarafından dava müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan —–plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde araçta yolcu konumunda olan— vefatı sebebiyle ikame edildiğini, davacı …’ın müteveffanın oğlu ve sigortalı aracın sürücüsü ve işleteni olduğunu, sigortalı aracın sürücüsü ve işleteni olan davacının müvekkili şirketten herhangi bir tazminat talep edemeyeceğini, kendi kusuru ile dava konusu kazaya sebebiyet veren sürücü işletenin iş bu kaza bakımından alacaklı olmasının düşünülemeyeceğini, sigortalı araç sürücü/işleteni davacı …’ın müvekkili şirketten tazminat talep etme hakkının bulunamayacağını, davacıların yaşları göz önünde bulundurulduğunda müteveffanın vefatından dolayı herhangi bir destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacağını, davanın esastan reddinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için — Dairesine hemde — seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, ölüm nedeniyle — herhangi bir gelir elde edilip edilmediğinin sorulmasını ve gelir elde edilmişse olası tazminattan mahsubunu, aksi halde davacı tarafa –(veya ilgili kuruma) karşı dava açması için önel verilmeni, açılacak dava sonuçlanıncaya kadar mahkemeniz huzurundaki iş bu davanın bekletici mesele yapılmasını, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacıların annesi olan —- tarihinde davacılardan …’ın kullandığı araçla tek taraflı olarak yaptığı kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle davacıların aracın zorunlu trafik sigorta şirketine karşı açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, davalı vekili süresinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı defiini ileri sürmüşse de ölümlü trafik kazalarında uzamış ceza zaman aşımı süresi 15 yıl olup kaza tarihinden dava açıldığı tarihe kadar bu süre geçmemiş olması nedeniyle zamanaşımı defiinin reddine karar verilmiştir. Tahkikat aşamasına geçilmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
Araç tescil kaydı, müteveffaya ait aile nufus kayıt örneği, ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, poliçe ve hasar dosyası,— cevabı, mirasçılık belgesi dosyamız arasındadır.
Kaza tek taraflı trafik kazası olması nedeniyle ve tarafların kazanın davacı sürücü …’ın tamamen kusurlu olması nedeniyle meydana geldiğini kabul etmesi nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek görülmeyerek dosya doğrudan hesap uzmanına tevdii edilmiştir.
Bilirkişi—–tarafından hazırlanan raporda özetle; Davalı … tarafından —- plakalı araç için tanzim olunan ZMMS Poliçesinin tanzim tarihi —- olmakla, yeni Genel Şartlar’ ın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğundan 15/08/2003 tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapılacağı, müteveffa—— çocukları olan davacıların olay tarihi itibariyle Yargıtay’ın kabul ettiği destekten yararlanma yaşını geçtiği, erkek çocuk olan —— mesleğinin ve çalışmasının bulunduğu, kız çocuk olan —– olay tarihinden önce evlenmiş olduğu ve evlendiği tarihten itibaren anne-babasının desteğinden çıkıp eşinin desteği altına girdiği, davacıların çalışıp gelir elde etmeye engel olacak fiziksel veya zihinsel engellerinin bulunmadığı, davacı …’ in davalı … şirketine ZMMS olan aracın işleteni olması nedeni ile 3.kişi sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle dava konusu talebinin poliçe eki genel şartlar gereğince teminat dışında kaldığı, ayrıca davacı …’ in araç sürücüsü olması nedeni ile kendi kusurundan yararlanamayacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; bilirkişi raporunda belirtildiği gibi her iki davacının da tazminata hak kazanamaması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 29/11/2009 tarihinde davalı … şirketine trafik sigortası ile sigortalı davacı …’ın kullandığı —- plakalı araçla tek taraflı olarak kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan — vefat etmiştir., davacılar ise müteveffanın çocuklarıdır.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre; destekten yararlanma yaşı sonu erkek çocuklar için (—) yaş, kız çocuklar için (— yaş, yükseköğrenim gören veya yükseköğrenim görme ihtimali yüksek bulunan çocuklar için kız-erkek ayrımı yapılmaksızın (—) yaş olarak kabul edilmektedir. Bu kuralın bazı istisnaları bulunmakta olup örneğin; destekten yararlanma yaşını geçmiş olmasına karşın yaşam boyu sürecek fiziksel veya zihinsel engeililiği bulunan çocukların çalışıp kazanç elde etmeleri mümkün olmadığından yaşam boyu anne ve babasının desteğinden yararlanabilecekleri kabul edilmektedir. Ayrıca — bu konudaki yerleşik içtihatlarına göre; destekten yararlanma yaşı sonunu doldurmasa dahi evlenen kız çocukların evlendiği tarih itibariyle eşinin desteği altına girdiği ve anne-babasının desteğinden çıktığı kabul edilerek tazminat talebinde bulunmayacağı kabul edilmektedir.
—– doğumlu oğlu davacı …’ ın kaza tarihinde (—) yaşında olduğu ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında erkek çocuklar için destekten yararlanma yaşı sonu olarak kabul ettiği (–) yaşını geçtiği,
— doğumlu kızı Davacı …’ in kaza tarihinde (–) yaşında olduğu ve Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarında kız çocuklar için destekten yararlanma yaşı sonu olarak kabul ettiği (—) yaşını geçtiği, davacı …’ in çalışmaya engel fiziksel veya zihinsel bir engelinin bulunmadığı, — tarihinden itibaren —– devlet memuru olarak çalıştığı, evli ve üç çocuk sahibi olduğu, davacı …’in çalışmaya engel fiziksel veya zihinsel bir engelinin bulunmadığı, — tarihinden itibaren evli ve iki çocuk sahibi olduğu görülmüştür.
2918 sayılı KTK. ‘nın 85/1. maddesine göre; motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölmesi, yaralanması veya bir şeyin zarara uğraması halinde işleten bu zararlardan sorumludur. Eğer işleten bu yasa maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacaksa meydana gelen zarar trafik sigortası kapsamına girmeyeceğinden bu zararın tazmini zorunlu trafik sigortacısından istenemeyecektir.
O halde, trafik kazasında zarar görenler, KTK. ‘dan doğan sorumlulukları nedeniyle zarar veren araç işletenine karşı başvurma hakkına sahip değillerse zarar veren aracın trafik sigortacısına başvurma hakkına da sahip olamazlar.
Somut olayda davacı …, zarar veren aracın maliki olduğundan, temelde malik işleten sayıldığından ve aracın işleteni olmadığını ispatlayamadığından aynı zamanda bu hasarın tazmin borçlusudur. Diğer bir deyişle, davacı … işleten olarak 3. kişi durumunda değildir. Bu halde, davacı …’ in dava konusu talebi, poliçe eki genel şartlar gereğince teminat dışında bulunmaktadır. Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacı …’ in, KTK’ nın 85/1. maddesi uyarınca işleten sıfatıyla kendi sorumluluğunu üstlenen zorunlu trafik sigortacısından talepte bulunmasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki Davacı …, zarar veren aracın sürücüsü olduğundan, kaza tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’ nun. 41.maddesi uyarınca bu hasarın tazmin borçlusudur.
Açıklanan tüm nedenlerle müteveffa——- çocukları olan davacıların olav tarihi itibariyle Yargıtay’ ın kabul ettiöi destekten yararlanma yasını geçtiği. erkek cocuk olan — mesleğinin ve çalışmasının bulunduğu, kız çocuk olan —- olav tarihinden önce evlenmiş olduğu ve evlendiği tarihten itibaren anne- babasının desteğinden çıktığı, eşinin desteği altına girdiği, davacıların çalışıp gelir elde etmeve engel olacak fiziksel veva zihinsel engellerinin bulunmadığı, davacı …’ in davalı … şirketine ZMMS olan aracın isleteni olması nedeni ile 3.kisi sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle dava konusu talebinin poliçe eki genel şartlar gereğince teminat dışında kaldığı, ayrıca davacı …’ in araç sürücüsü olması nedeni ile kendi kusurundan yararlanamayacağı dolayısıyla bu hasarın tazmin borçlusu olduğu anlaşıldığından, davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli —davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL mahsubu ile bakiye eksik 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı vekilinin yokluklarında kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.