Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1115 E. 2022/942 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1115 Esas
KARAR NO: 2022/942
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin dava dışı ——tarafından —- bağlı hesaba düzenlenen — düzenleme tarihli, ve ——- bedelli çeki —- tarihli tahsilat makbuzu ile aldıkları ve söz konusu çekin —– tarihinde başka bazı çeklerle birlikte yankesicilik suretiyle çalındığı, bu konuda aynı gün —- başvurularak şikayetçi olunduğu, çekin iptali talebi ile ——hasımsız davanın açıldığı, çek hakkında ödeme yasağı kararı istendiği ve tedbirin teminat karşılığında verildiği. çekin bilahare farklı kişilerce cirolandığı, son cironun davalıya ait bulunduğu, çekte yer alan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, ciroda tek imza bulunduğu. şirketin yöneticilerinin iki imzası ile temsil edildiğinin ticaret sicilinde tescilli bulunduğu. Çekin davacı şirketten sonraki ilk cirantasının ——– şirket arasında bağlantı bulunmadığı, sonraki cirantalara geçişinin de hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ciro silsilesinin cirantaların kötü niyetini göstermeye yeterli bulunduğunu kaybedilen diğer çeklere ilişkin olmak üzere benzer biçimde çek iptali, istirdat davalarının açıldığı ve cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurularında bulunulduğunu, çek üzerindeki son ciranta tarafından çalıntı olması sebebiyle ödeme yasağı bulunmasına rağmen kötüniyetli olarak icra takibine konu edildiği, bu kişiye geçişinin de farklı gerçek ve tüzel kişilerin cirosu ile olduğu ve bunun ticari hayatta teammülere aykırı bulunduğunu, söz konusu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile çekin iadesine karar verilmesini ile birlikte icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki davada tedbir istenmesinde hukuki menfaat bulunmadığı, zira davacı şirket tarafından ——– açılan dava ile zaten tedbir kararı verildiği, dava dışı keşidecinin ödeme yaparak çeki alması halinde dahi davacıya başvurulmasının mümkün olmadığı, hukuki menfaat şartının karşılanmadığı, davacının çekin elinden rızası dışında çıktığını ve hamilin kötüniyetli olarak elinde bulundurduğunu veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat zorunda olduğu, davacının çekin rıza dışı elden çıktığını ispatlayamadığı, davacının karakol ifadesinin söz konusu çekin rıza dışında elden çıktığını ispatlamaya elverişli olmadığı, davalının çekin edinme sebebini kanıtlama zorunluluğu bulunmadığı, çekin edinilmesinde hamilin kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat yükünün de davacıda bulunduğu. hamilin imzaların geçerliliğini inceleme yükümlülüğünün de bulunmadığı, imza itirazının da ispata muhtaç olduğu belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının —-Borçluların —–olduklarını, alacağın konusunun ——– bedelli çek olduğu görülmektedir. Çek örneğinin dosyada bulunduğu, belirtilen bilgiler yanında keşide yerinin çeşme, ilgili şubenin —- şubesi, keşidecisinin —- olduğu anlaşılmaktadır. Takip çıkışı borç miktarı ———– ödeme emri gönderilmiştir. Söz konusu icra takibi öncesi alacaklı tarafından—- ihtiyati haciz kararı alındığı görülmektedir. Dosya kapsamında —- tarafından yapıldığı belirtilen iki ödeme ile dosya borcunun infaz edildiği, ödemelerin çeşitli tarihlerde davacı şirket vekili tarafından yapıldığı, dava dışı —- tarafından yapıldığına ilişkin tahsilat makbuzu düzenlendiği, söz konusu bedellerin alacaklı (davalı) vekiline ödenmesi yönünde icra müdürlüğü tarafından red kararı verilmekle birlikte —– ilamına istinaden dosyaya yatan bedelin davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Bunun üzerine —- tarihinde söz konusu dosyanın kaydının infazen kapatılmasına karar verilmiştir. Ancak söz konusu İcra Mahkemesi kararının ——- tarafından kaldırıldığı, şikayetin reddine karar verildiği dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Mahkememiz dosyası içerisine ilgili dava bilgileri alınmıştır.
—– dosyası incelendiğinde; davacı—– tarafından hasımsız olarak çek iptali talebi ile —- tarihinde açıldığı, tedbir olarak çeke ödeme yasağı kararı verildiği, —- tarihli duruşmada konusuz kalma sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Gerekçe incelendiğinde huzurdaki —— sayılı dosya ile istirdat davası açılması gerekçesi ile çekin iptali yönünde karar oluşturulmasının mümkün olmadığının vurgulandığı görülmektedir.
—–Dosyası incelendiğinde; —– numaralı çeke ilişkin davacı tarafından açılan çek iptali davası olduğu, —– evrakı içeriğinden anlaşılmaktadır. Söz konusu dosyaya ilişkin belgeler incelendiğinde, davacısının —–olduğu, konusu menfi tespit ve çek istirdadı olduğu, davalı tarafından verilen —— tarihli dilekçe ile menfi tespit talebi yönünden hukuki menfaat bulunmadığı, davacının borçlu olarak gösterilmediği ve tedbir kararı sebebiyle icra dosyasından ödeme yapılmamasının hukuka aykırı olduğu ve tedbirin açıklanması suretiyle paranın alacaklıya ödenmesi talep edilmiş. dosyada yer alan bilgiler ışığında —— tarihli tensip ile icra kasasında bulunan paranın alacaklıya ödenmesi yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
—– Dosyası incelendiğinde; —- bulunan keşidecisi —– istirdadı talebiyle açılan davanın, aşağıda incelenen—–takibi ile bağlantılı olduğu anlaşıjmakta âz konusu davanın davacısı —- müdahale talebinde bulunan ciranı; ——olduğu, müdahale talebinde çekin bu cirantanın cirosufile davacıya veri çalındığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
——-Dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından dava konusu takibe yönelik imza itirazını konu alan yargılama sonucunda ——- tarihinde imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
——- Soruşturma Evrakı İncelendiğinde; Söz konusu soruşturma dosyası evrakı incelendiğinde. —— numaralı çeke ilişkin davacı tarafından yapılan —— tarihli şikayete bağlı olarak açıldığı, çek üzerinde davacı şirketin cirosu bulunmadığı, ancak davacı tarafından teslim alındığına ilişkin tahsilat makbuzu örneğinin bulunduğu, buna bağlı olarak çek arkasında cirosu bulunan kişilerin nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtekarlık suçlaması ile şikayet edildiği, çekin —- olarak takibe konulduğu, —- el yazısı ve imza örneklerinin alındığı, soruşturmanın yetkisizlik kararı ile—— karar ile gönderildiği anlaşılmaktadır.
—— numaralı çeke ilişkin dava dışı —— tarafından yapılan takibe ilişkin dosya olup, davacı şirketin söz konusu çek üzerinde cirosu bulunmadığından borçlular arasında yer almadığı belirtilmelidir. Söz konusu çek bedelinin keşideci tarafından ——- olarak ödendiği görülmektedir. Söz konusu bedelin alacaklıya ödendiği bir kısım fazla ödemenin ise talep halinde borçluya iadesine karar verildiği görülmektedir.
—–Takip dosyası incelendiğinde; Söz konusu takibe ilişkin takip talebi incelendiğinde alacaklının —-borçluların —— olduğu, alacağın dayanağının — keşide tarihli ——— bedelli çek olduğu anlaşılmaktadır. Dosyayla gelen örnekte yer alan bilgilerden başkaca bir hususta bilgi alınamamakıa, sadece ———hesapları üzerine haciz uygulandığı, bilahare söz konusu blokajın kaldırıldığı görülmektedir.
—– İncelendiğinde; Söz konusu takibin—– şubesinde bulunan keşidecisi ——– bedelli, lehtarı —- olan çek ile bağlantı olduğu anlaşılmaktadır, —–tarihi itibariyle takibe konulmamıştır. Söz konusu takibe konu çeke ilişkin olmak üzere davacı —– tarafından dosya alacaklı ve borçlularına yönelik olmak üzere istirdat davası açıldığı, söz konusu davanın —— Ticaret Mahkemesinde görüldüğü, söz konusu Mahkeme tarafından verilen tedbir ile teminat karşılığı dosyaya yatırılan paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu takibe bağlı olarak keşideci tarafından dosya borcunun kapatıldığı ve bu bedelin alacaklıya ödendiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz——- tarihli ara kararı gereği; dosyanın tüm kapsamının incelenerek tarafların iddia ve itirazlarının değerlendirileceği şekilde grafoloji uzmanı ve hesap uzmanından oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup;
Kriminalistik, —- tarafından sunulan ——- tarihli raporda özetle; İnceleme konusu ——- meblağlı, ——–ibareli kaşe izinin olduğu bölümde 1.cirantacı adıma atılı bulunan imzanın, mevcut mukayese el yazısı ve imzalarına atfen,——-elleri ürünü olmadığı beyan ve mütalaa edilmiştir.
Hesap uzmanı tarafından ibraz edilen—– tarihli raporda özetle;—— takibine dayalı çekte yer alan ciranta imzasının davacı organ ve yetkililerine ait bulunmaması sebebiyle, davacının ilgili icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığı, takip aşamasında davacı tarafından ödenen —— bedelin istirdadı talebinin, borçlu olunmayan bir hususun ödenmiş olması gerekçesiyle haklı olduğu, Çekin iadesi şartlarının oluşmadığını beyan ve mütalaa etmiştir.
Mahkememiz —- tarihli ara karar ile; davacı vekili tarafından sunulan —– tarihli dilekçe ile dava değerini —– çıkarıldığının anlaşıldığından, eksik harcın gelecek celseye kadar yatırılması için davacı tarafın ihtar edildiği, davacı tarafından —– tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekiline —– tarihli ara karar ile ıslah harcını tamamlaması için süre verildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından —- tarihinde ıslah dilekçesi sunularak, İstirdatı talep eden çekin davalı tarafından tahsil edilmiş olması ve davacının bu nedenle zarara uğramış olması sebebiyle, açılan bu davada çekin tahsili nedeniyle doğan zararları olarak —- davalı —- tahsili ile tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal avans faiziyle birlikte tahsiline, çek bedelinin kalan bakiyesi olan davacı tarafından icra dosyasına yatırılan —– tahsili ile tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile cem an —– tahsiline, işbu bedellerin davalıdan alınarak davacı müvekkil şirkete ödenmesine, çalıntı, sahte imzalı, ciro silsilesi kopuk çeke ilişkin başlatılan İcra takibinin kötü niyetli olması sebebiyle müvekkil şirket lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesini, işbu taleplerimiz ile ıslah harç ikmali tarafımızdan yapılacağından işbu hususa dair bakiye harç bedelinin hesaplanarak tarafımıza bildirilmesini, vekalet ücreti e yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep eder ıslah dilekçesi sunulduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; ——– seri numaralı çekteki cironun davacı şirket yetkililerine ait olmadığının tespiti, çek istirdatı ve davacı şirkete iadesi, çekteki cironun sahte olması iddiasıyla kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.
İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması sonucu, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir.
İstirdat davasında, icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir, istirdat davasının açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz etmiş olmasına rağmen itirazın kesin olarak kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşmiş olan icra takibi dolayısıyla, nakten yada malların haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmış olması gerekir. İkinci şart ise, borçlu olmadığı bir paranın cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmasıdır.
İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK’nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile somut olayda; menfi tespit talebine yönelik olarak, davacının imzaya yönelik itirazının ——- tarafından karar verilerek söz konusu takibin davacı yönünden durdurulduğu, mahkememizce imzalara yönelik alınan bilirkişi raporu ile icra hukuk mahkemesinde imzalara ilişkin alınan raporlar arasında çelişki bulunmadığı, davaya konu çek üzerinde davacı şirket kaşesi bulunmasına rağmen imzanın şirket yetkililerine ait olmadığı, bu savunmanın davalı şirket tarafından çeke hamil olan ve başvuruda bulunan tüm kişilere karşı ileri sürülebileceği kanaatiyle davacının —- çek bedeli yönünden borçlu olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Menfi tespit davalarında borç ödendiği takdirde ödenen kısım yönünden dava kendiliğinden herhangi bir işleme tabi olmaksızın istirdat davasına dönüşeceği, davacı vekilinin—- tarihli dilekçesinde davalı tarafından toplamda ——tahsil edilmesi nedeniyle ödenen bedelin tamamının davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesini talep ettiği, işbu dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, her ne kadar davalı vekili bu dilekçeye karşı sunduğu beyan dilekçesinde ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunduğunu belirtmiş ise de davacı vekilinin istirdat talebinin hukuki anlamda ıslah olarak değerlendirilemeyeceği zira yukarıda açıklandığı şekilde menfi tespit davasında ödeme olduğu takdirde davanın kendiliğinden istirdat talebine dönüşeceği ve takip aşamasında davacı tarafından —- bedelin borçlu olunmadığı halde ödendiği anlaşıldığından bu talebin kabulü ile —– son ödeme tarihi olan—– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadına dair karar verilmiş, bakiye talep edilen bedel davacı tarafından ödenmediğinden istirdat talebi yönünden bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, çek istirdadı talebi yönünden ise söz konusu çekin üzerinde bulunan imzalar ve ciro silsilesi incelendiğinde sağlıklı olması ve şeklen bir kopukluk bulunmamakla birlikte yine şeklen meşru hamilinin bulunması yönünden çekin istirdadı şartlarını oluşturmadığından bu talep yönünden reddine karar verilmiş ve çek davacının elinden rızası dışında çıkmış olsa dahi davalının bu çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiğine dair dosyaya sunulmuş bir delil bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar çek istirdadı talebi reddedilmişse de davacının çek ve takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığı anlaşılarak, borçlu olmaması nedeniyle mendi tespit talebi kabul edildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının—— Sayılı icra takibi ve takip konusu——- bedelli çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLUNMADIĞININ TESPİTİNE, fazlaya dair taleplerin reddine,
2-Davacı tarafından takip aşamasında ödenen 19.498,55 TL’nin son ödeme tarihi olan 29/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan İSTİRDADINA, dava konusu çekin istirdadına yönelik talebin reddine,
3-Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar harcı 3.126,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 781,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.345,11 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 781,71 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 817,61 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 244,90 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.844,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022