Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1102 E. 2021/974 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1102 Esas
KARAR NO: 2021/974
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/07/2018
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
—- tarihinde Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile müvekkili arasında bir süre devam eden —– söz konusu olduğunu, davalının müvekkili ile evleneceğini, ona ev alacağı vaadiyle müvekkilini kandırdığını, müvekkkilinin davalının vaadlerine davalı ile bir yuva kuracağına inandığını, bunların gerçekleşmesi için kendisine öne sürdüğü şartları kabul ettiğini, davalının, müvekkille evlilik hediyesi olarak arsa alacağını, ancak bunun karşılığında senede imza atmasını isteğini, müvekkilinin de kendisine verilen—- adet boş senedi imzaladığını, daha sonra davalı ile müvekkili arasında anlaşmazlık yaşanması üzerine davalının müvekkkiline arsayı vermediğini, müvekkilinin de davalıdan, davalıya verdiği senetleri yırtmasını istediğini, davalının müvekkkilinin önünde —adet senet yırttığını, müvekkilinin yırtılan senetlerin kendi imzaladığı senetler olduğunu düşündüğünü, kısa bir sürü sonra müvekkiline icra takibi yapıldığını, imzaladığı senetlerin yırtılmış olduğunu düşünerek — sayılı dosyası ile imza itirazı yaptığını, yargılamanın halen devam etttiğini, müvekkilinin davalıdan — tarihinde —– başvurarak şikayetçi olduğunu, davalının kendisi, torunları ve çocukları müvekkkiline karşı şiddet eylemleri gösterdiğini, müvekkilinin Aile Mahkemesinden koruma tedbiri talep ettiğini,—– sayılı dosyası ile davalı, davalının—– davranışlarda bulunmama, müvekkilinin konutuna, çalıştığı veya çalışacağı iş yerine yaklaşmama yönünde karar verildiğini, müvekkili— tarihinde kendisini kandırmak suretiyle elinden senet aldığı için dolandırıcılık eylemi nedeniyle—- numaralı şikayette bulunduğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı müvekkilinin cehaletinden faydalanarak onu kandırdığını, ilgili senedi imzalattığını, takip dayanağı senedin müvekkilinin imzaladığı senet mi yoksa sahte imzalı senet mi olduğu, yapılacak olan imza incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, ceza ve hukuk yargılamalarının sonunda haklılıklarının ortaya çıkacağını, müvekkilinin vefat etmiş olan eşinden kendisine bağlanmış — tutarında dulluk geliri ve yine eşinden kendisi ve çocuklarına miras yolu ile kalmış bir evdeki miras payı dışında hiçbir geliri ve mal varlığının bulunmadığını, geiçimini ailesinin desteği ile sağladığını, bu nedenle öncelikle HMK 334 vd maddeleri uyarınca müvekkili lehine adli yardım kararı verilmesini, müvekkili davalıya borçlu olmamakla —- vade tarihli senet nedeniyle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana iadesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının, davacı ile evlenmek istediğini, davacıya evlilik hediyesi olarak arsa alması karşılığında davacının — adet boş senedi imzaladığını, ancak davalının davacıya arsayı vermediğini, davacının da davalıya verdiği senetleri yırtmasını istediğini, davalının davacının önünde — adet senedi yırttığını, davacının yırtılan senetlerin kendi imzaladığı senetler olduğunu düşündüğünü, ancak davacı hakkında icra takibi yapıldığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının davacının bilgisizliğinden faydalanarak onu kandırdığını, ilgili senedi imzalattığını, takip dayanağı senedin müvekkilinin imzaladığı senet mi yoksa sahte imzalı senet mi olduğu hususunun yapılacak olan imza incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, davacının davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek —– vade tarihli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığını ileri sürmüş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava takibe ve davaya konu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu ancak davanın kısmi dava olarak — üzerinden açıldığı, mahkememizce — nolu celsede takip miktarı üzerinden harcın tamamlatılması için ara karar kurulduğu, ancak daha sonra davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu senet incelendiğinde; keşidecisinin davacı —- ibareli olduğu görülmüştür.
—sayılı dosyası celbedilmiş, yapılan incelemesinde; davalı tarafından davacı hakkında —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —–üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
—- sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının —- olup, takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürdüğü, mahkemece alınan bilirkişi raporunda senetteki imzanın davacıya ait olduğunun belirtildiği, davacı vekili —- rapor alınmasını istemişse de kesin sürede delil avansını yatırmadığı, senette tanzim yerinin yazılı olduğu, davacının İİK’nın 169/a maddesinde öngörülen herhangi bir delil sunamadığından davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
— Soruşturma nolu dosyası incelendiğinde; müştekinin davacı, şüphelinin davalı olduğu, davacının kendisinden habersiz senet düzenlendiği, kendisini tehdit ettiği iddiasıyla —- tarihinde şikayette bulunduğu, koruma kararı için dosyanın Aile Mahkemesine gönderildiği görülmüştür.
—- tarihi itibariyle davalının, davacıyı tehdit eyleminin devam ettiği gerekçesiyle davacı hakkında koruma kararı verildiği görülmüştür.
—- sayılı dosyası ile; davacının, davalı ile davalının torunu ve çocukları hakkında —-koruma kararı talep ettiği ve mahkemece —- tarihi itibariyle davacı hakkında koruma kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Davacı —- ait mukayese yazı/imzalarını içerir; —- celbedilmiştir.
—- tarafından hazırlanan raporda özetle: — bedelli senet,
senetteki borçlu imzaları ile —–mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, —— saptandığından söz konusu imzaların —– eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın davaya ve takibe konu senet hakkında borçlu olmadığı talebine ilişkin olduğu, mahkememizce davacıya ait imza örnekleri toplanarak senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda — rapor alındığı ve rapora göre senetteki davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle artık söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını davacı tarafın ispatlaması gerektiği, her ne kadar davacı taraf, davalının kendisini kandırarak —- adet senedi imzalattığını, dava konusu senedin de bu senetlerden biri olduğunu ileri sürmüşse de bu hususta tanık beyanlarından başka herhangi bir delil olmadığı, tanık beyanları da incelendiğinde; tanıkların birebir görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, davalının davacıyla evlenmeleri sonucu, davacının üzerine arsa yapması karşılığında senetlerin davacı tarafından imzalandığı hususunu davacının anlatımlarıyla öğrendikleri, tehdit ve şiddet iddialarının ise gelen soruşturma ve aile mahkemeleri dosyalarından görüldüğü üzere senetlerin imzalanmasından sonraki tarihlere ait olduğu, senetlerin imzalanmasında tehdit gibi hususların etkili olmadığı, soruşturma dosyasında davalı şüphelinin, davacıya davacının arsası üzerindeki tedbirin kaldırılması amacıyla verdiği borç karşılığında senedin düzenlendiğini beyan ettiği, davacının kandırıldığı hususunun ispatlanamadığı, davaya konu senetteki imzanın davacıya ait olduğu, davacının söz konusu senet nedeniyle sorumlu olduğu anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,09 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 167,50 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.094,25 TL —– yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde mahkeme kasasına alınan evrak asıllarının ilgililerine iadesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021