Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2019/1268 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2019/1268

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu —– Şirketinin müvekkili şirkete olan fatura borcu sebebiyle İstanbul Beykoz İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi açıldığını, borçlu şirket tarafından —- tarihinde takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu, borçlu şirket itiraz dilekçesinde hesaplarda mutabakatsızlık olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiğini, müvekkili alacaklı şirket ilaçlama işi yaptığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında söz konusu alacağın yapılan ilaçlama işlemleri sonucu doğduğunu, her iki tarafa da borç yükleyen bu sözleşmede müvekkili şirket kendi borcunu ifa ettiğini, davalı şirkete yapılan her ilaçlama sonunda irsaliyeli fatura kesildiğini, yapılan takibin bu faturalara göre olduğunu, davalı borçlu şirket temsilcisinin hesaplarda mutabakatsızlık olduğunu iddia edebilmesi için söz konusu takibin cari hesap alacağına dayalı olması gerektiğini, davalı tarafça yapılan itirazın hukuken mümkün olmadığını, başlattıkları ilamsız takip incelendiğinde dayanaklarının cari hesap alacağı değil faturalar olduğunu, her iki tarafında tacir olması sebebiyle TTK madde 64 gereğince tarafların defter tutma zorunluluğunun bulunduğunu, tacirler; mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri açıkça görülebilir şekilde ortaya koymak zorunda olduklarını, müvekkili şirket söz konusu alacağı tutmak ile mükellef olduğu defter kayıtları ile ispatladığını, borçlu şirketinde söz konusu defter tutma zorunluluğu nedeniyle faturaların ticari defterlerinde kayıt altında olması gerektiğini, davalı borçlu şirket temsilcisinin hesaplarda mutabakatsızlık iddiasının mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, takibin Beykoz İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun takip konusu — borcu takip dosyasında belirtilen 611,99 TL işlemiş yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesinee, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Beykoz İcra Müdürlüğünün —– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — adet faturanın tahsili amacıyla asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı — asıl alacagı) olduğu, —- tarihinde yapılan 300,00 TL tahsilat kaydının davalı şirket alacağına kaydedilmesi gerekirken borcuna kaydedildiği, bu kaydın düzeltilmesi halinde davacı şirket alacağının — olarak değişeceği, davacı şirketin takibe ve işbu davaya konu ettiği alacak talebinin dayanağı olan irsaliyeli faturalar içeriği ilaçlama hizmetlerinin davalı şirkete tesliminin/ifa edildiğinin hukuki nitelikli belgelerle ispatı gerektiği, aksi halde taraflar arasında tek başına hizmet sözleşmesi akdedilmiş olmasının sözleşme ve irsaliyeli faturalar içeriği hizmetlerin ifa edildiğini ve faturada yazılı bedele hak kazanıldığını ispatlamaya yetmeyeceği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde; davalı tarafın hesaplarda mutabakatsızlık olduğu iddiasıyla takibe itiraz ettiği, irsaliyeli faturaların davalı firmanın gıda mühendisleri tarafından imzalandığı, bu şahısların tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın 14 adet faturanın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre 14 adet faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasında yazılı hizmet sözleşmesine dayalı muhtelif ilaçlama hizmetlerinin alım/satımına yönelik bir ticari ilişki bulunduğu, dosyaya sunulan hizmet sözleşmelerinden görüldüğü üzere, taraflar arasında ——– tarihleri arasını kapsar 6 (altı) ay süreli hizmet sözleşmesi imzalanmak suretiyle ticari ilişkinin başlatılmış olduğu, bu sözleşmeyi müteakiben —- tarihleri arasını kapsar l (bir) yıl süreli ve ———————– tarihleri arasını kapsadığı, ancak Yüksek Yargının Yerleşik İçtihatlarında istisnasız kabul edilen” Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, V.U.K.’ nun 230.md. ve/veya VUK.397 Md.’ ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K. 21/2 Maddesi uyarınca usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması ve fatura konusu mal ve hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz.” görüşünden hareketle, davacı firmanın işbu davaya konu ettiği alacak talebinin dayanağı olan irsaliyeli faturalar içerisi hizmetleri davalı şirkete tesliminin/ifa edildiğinin hukuki nitelikli belgelerle ispatı gerektiği, zira taraflar arasında tek başına hizmet sözleşmesi akdedilmiş olmasının sözleşme ve fatura içeriği hizmetlerin ifa edildiğini ve faturada yazılı bedele hak kazanıldığını ispatlamaya yetmeyeceği, bu nedenle davalıdan bu fatura tutarları kadar alacaklı olduğunu dosyaya sunulan deliller itibariyle ispatlayamadığı, davacı vekili yemin deliline dayanmak istediklerini beyan ettiği, davacı tarafın delil listesinde yemin deliline dayandığı görülmekle davalı şirkete takibe konu tüm faturalar yönünden yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı yemin için çağrıldığı duruşmaya gelmeyerek takibe konu tüm fatura ve içeriklerinin teslim ve bu faturalardan ötürü davacıya borcu olduğunu kabul etmiş sayıldığı, davacının düzenlediği ve takibe dayanak yaptığı faturalardan ötürü davalıdan alacaklı olduğu davalının borcu ödediğine dair bir delil sunmadığı anlaşıldığından davanın asıl alacak yönünden kabulünün gerektiği, davacı tarafın ayrıca işlemiş faiz talebinde bulunduğu, ancak takipten önce davalıya gönderilen bir ihtar olmaması nedeniyle davalının temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği, sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin— asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine, alacak likit olduğundan, hüküm altına alınan —— oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar evrilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —– İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —-oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı —-davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan — başvurma harcı, —-peşin harç olmak üzere toplam —– davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 83,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——–esaslara göre belirlenen 2.523,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Mahkememizce alınan —— nolu kasa makbuzda belirtilen 3 adet hizmet sözleşmesine ilişkin kasa evrakı ve ———– nolu kasa makbuzunda belirtilen 14 fatura aslının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.