Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1088 E. 2021/169 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1088 Esas
KARAR NO: 2021/169
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2017
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— yılında———- kaybettiğini, durumu ——– sonra ark akaya bir takım senetlerin ve borçların ortaya çıkması sonucu nüfus cüzdanının başkası tarafından başka bir fotoğraf yapıştırılmak sureti ile kullanıldığını ve çeşitli borçlar yaptığını öğrendiğini, davalı şirket tarafından ——– sayılı dosyasında da bu şekilde bir senedin icra takibine konu edildiği müvekkili tarafından maaşına haciz konulması ile öğrenildiğini, söz konusu senetteki imzanın ve senet imzalanırken davalıya verilen nüfus cüzdanındaki fotoğrafında müvekkiline ait olmadığının, bu hususun şifahi olarak davalı firmaya iletildiğinin ancak icra takip işlemlerine davalı tarafça devam edildiğinin, davalı alacaklı tarafından böyle bir borcun bulunmadığının bilinmesine rağmen kötüniyetli olarak icra takip işlemlerine devam edildiğinin ayrıca müvekkilinin maaşından —— konusu dosyaya aktırıldığını ve kesintiye devam edildiğini, müvekkilinin işten çıkarılma durumu ile karşı karşıya kaldığını beyan ederek öncelikle tedbir kararı verilerek icra takibinin dava sonucu kesinleşene dek durdurulmasına, müvekkilinin ——— sayılı dosyasına konu borcunun bulunmadığının tespitine, davalı alacaklı tarafından böyle bir borcun bulunmadığının bilinmesine rağmen kötüniyetli olarak icra takibine devam edildiğinden davalı aleyhine %40 tan aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmolumasına, müvekkilinden kesilen ———- kesilmeye devam olunan tutarların taraflarına kesinti tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine, vekalet ücreti ve yargı giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı/borçlu aleyhine——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkili firmanın ———- şubesi bulunan —— güvenilir ve saygın bir firma olduğunu, müvekkili, alışveriş esnasında ———– beyan eden şahıstan kimlik bilgisi sorularak bu bilgilere göre bono düzenlendiğini, alışverişi yapan kişinin davacı olup olmadığının müvekkilince tespitinin mümkün olmadığının, müvekilinin kendi üzerine düşen tüm özen yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen bu durumların önüne geçilemediğinin, müvekkili firma tarafından başlatılan takibin kötü niyetli olduğunun mümkün olmadığının, söz konusu imzanın davacı/borçluya ait olmaması halinde ortada müvekkilinin kötü niyetli bir eylemden ziyade davacının kimlik bilgilerinin başkalarınca kullanılması sonucu müvekkilinin ve benzeri kişi ve kurumların mağdur edildiğinin, müvekkilinin yapılan alışverişte ve düzenlenen senette herhangi bir kusurunun olmadığının, iddia edildiği gibi imza sahteciliği olayı var ise müvekkilinin de bu olayın mağduru olduğunu beyan ederek davanın süre yöünden reddi, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kambiyo senetlerine dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. TTK. 4/1-a maddesi bu kanunda ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işleri sayılır hükmünü içermektedir. Somut olayda kambiyo senedine dayalı takibe konu senedin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden davacı menfi tespit davası açmıştır. Davanın konusu doğrudan takibe konu senedin geçerli olup olmadığıdır. Takibe ve davaya konu edilen bono, kambiyo senetlerinden olması nedeni ile açılan davanın Ticaret Mahkemesinde tartışılması gerektiğinden davanın ticari dava niteliğinde olması nedeni ile TTK.5/1-3 maddesi gereği ticari davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan, davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesine göre görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın——-Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının keşidecisi olduğu bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve icra takibi sırasında haciz tehdidi altında ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası olan ——- sayılı dosyası incelendiğinde; davalının,davacı ile dava dışı—– hakkında,keşidecisi davacı —-,avalistin dava dışı — bedelli bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığı, takibin kesinleştiği, davacı——— tahsilatının yapıldığı icra müdürlüğünce gönderilen ———- dosyası tahsilat reddiyat bilgileri yazısından anlaşılmıştır.
———– dosyasında hazırlanan iddianamede, müştekinin mahkememiz dosyasının davacısı ——- mahkememiz dosyasında dava konusu yapılan senette avalist olarak imzası bulunan dava dışı —-olduğu,—– tarihli alınan bilirkişi raporunda “inceleme konusu belgelerdeki—- atılmış imzaların —– eli ürünü olduğu” yönünde tetkikinin yapıldığı, yapılan tahkikat neticesinde; şüpheli ——- ifadesinde müştekiyi tanımadığını, bahse konu senedi bilmediğini, senette bulunan imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesine rağmen senette bulunan imzanın şüpheli———– ait olduğunun tespit edildiği, şüphelinin kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunma yaptığı, şüphelinin menfaat sağlamak amacı ile senet düzenlemek sureti ile müştekiyi zarara uğrattığı, bu şekilde şüphelinin sahte senet tanzim ederek üzerine atılı suçları işlediğine dair hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterli şüphe oluşturan somut kanıtların mevcut olduğu tüm evrak kapsamı ile anlaşıldığından” denilerek şüphelinin cezalandırılmasının istenildiği iddianame ile —— açılan kamu davasının derdest olduğu uyap üzerinden gönderilen savcılık ve ceza dosyalarından anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– ara kararı ile dosyanın mahkememizce resen seçilecek grafoloji alanında uzman bilirkişiye tevdii ile dava konusu yapılan bonodaki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespitine ilişkin alınan bilirkişi raporunda özetle inceleme konusu senette borçlu —atılmış imzalar ile davacı ——– karşılaştırma imzaları arasında çok önemli farklılıklar saptandığı, borçlu imzalarının ,mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı —— ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; dava konusu bonodaki imza incelemesine ilişkin alınan raporun, mukayeseye esas belgelerin yeterli olması ve içeriği bakımından denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporu ile bononun ön yüzündeki davacıya atfen atılan imzasının davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacının bu bono ve bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı, haciz tehdidi altında —— tarihinde ödediği ———— davalıdan istirdatı talebinde de haklı olduğu mahkememizce kabul edilerek davanın kabulü ile davalının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının —– sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesptine,
2-Davacı——- tarihinden itibaren, ———-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 189,04 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 47,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 141,78 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 47,26 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40TL ilk masraf, 244,60TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.076,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.767,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 55,00TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021