Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2020/46 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1082 Esas
KARAR NO : 2020/46

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket uzun senelerdin davalı şirketin mallarının kalibrasyonunu yaptığını, davalı şirketin söz konusu kalibrasyon hizmetine ilişkin müvekkili şirkete fatura tanzim tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödeme yaptığını, müvekkili şirket davalı şirkete—–sıra nolu faturaları düzenlediğini, kendi edimi olan kalibrasyon hizmetini tam ve gereği gibi ifa ettiğini, davalı şirketin söz konusu faturaları kabul etmesine ve yasal süresinde itiraz etmemesine rağmen ifa yükümlülüğünden kaçındığını, muaccel hale geldiğini, dava konusu onaylı faturalara konu bedelleri müvekkili şirkete ödemediğini, ilerleyen süreçte müvekkili şirket tarafından davaya konu muaccel hale geldiğini, davalı şirket tarafından onaylanmış faturaların tahsilinin talep edildiğini, davalı şirketin süreci sürüncemede bıraktığını, yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina ettiğini, müvekkili şirketin davaya konu alacaklarını tahsilini davalı şirketten birçok defa talep ettiklerini, müvekkili şirketin İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas dosyası üzerinden davaya konu icra takibini başlattıklarını, takibe konu ödeme emrine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete kalibrasyon hizmet ve edimlerini sunduğunu, anılan işler neticesinde ücret talep etme hakkını kazanmış olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmesel ilişkiye istinaden düzenlediği davaya konu faturaları davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin anılan faturalara konu bedellerini müvekkili şirkete ödemekten imtina ettiğini, davalı şirketin kendisi tarafından onaylanan faturaları, “faturaların alındığı ayın sonundan itibaren en seç 30 gün içinde ödeyecek” olup, söz konusu faturaların vadesi dolduktan kesin suretle sonra ödemekle yükümlü olduğunu, faturaların davalı şirket tarafından kabul edilmiş olduğunu, TTK 21.maddesinde düzenlenen “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz sün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” hükmünün olduğunu, davaya konu edilen faturaların davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından onaylandığını, davalı şirketin yasal süresinde ve hiçbir şekilde faturalara itiraz etmediğini, amir kanun hükmü uyarınca faturalara konu bedelden sorumlu hale geldiğini, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında itirazın iptali davası sonucunda alacaklı lehine hükmedilecek icra inkâr tazminatı düzenlendiğini, davaya konu alacağın likit bir alacak olduğunu, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu, huzurdaki davanın konusunu müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme gereği ifa edilen edim ve hizmetler karşılığı düzenlenmiş faturaların oluşturduğunu, davaya konu faturalarda faiz başlangıç tarihinin borçlunun temerrüde düştüğü —- tarihi olduğunu, dava konusu faturaların taraflar arasında kararlaştırılan hizmet edimi karşılığında ücret sözleşmesine ilişkin hazırlandığını, tarafların kalibrasyon hizmetlerinin ifa edilmesi ile birlikte faturalara ilişkin ücretin peşin olarak ve en geç fatura tanzim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde ödenmesi gerektiği yönünde kesin ve belirli bir vadede anlaşmış olduklarını, müvekkili şirketin — tarihinde borcun ödenmesi gerektiği yönünde davalı şirkete e-posta mesajı göndermiş olduğunu, davalı şirketin borcunu ikrar ettiğini, dava konusu faturalara ait düzenleme ve sevk tarihlerinden sonra davalı şirket tarafından irsaliyeli faturalarına itiraz edilmemiş olduğunu, davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazıp iptalini, takibin devamını, davalı şirket aleyhine asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yagrılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkile firmanın davacı şirkete herhangi bir borcu ya da taahhüdü bulunmadığını, ödeme emri ekinde müvekkili firmaya herhangi bir fatura, –gönderilmediğini, davacının talep ettiği alacağın vasfı ve kaynağı müvekkili tarafından bilinmediğini, müvekkili tarafından davalı firmaya ait herhangi bir ürün/emtai/hammade teslim alınmadığını, kullanılmadığını, aksi iddianın davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, takipte talep edilen ve tamamen fahiş olan faiz oranını kabul etmediklerini, faiz oranının — sorularak belirlenmesinin gerektiğini, yapılacak yargılama ve alınacak bilirkişi raporları ile haklılıkları ortaya çıkacağını, itirazın iptalini, davanın reddini, davacı taraf alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davacının şahıs olması nedeniyle tacir araştırması yapılmış ve gelen yazı cevaplarında davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu, ticaret sicil kaydı olduğu görülmekle tacir olduğu anlaşıldığından yargılamaya devam edilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine faturaya dayalı asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi ——– tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının —-ticari defterlerini sunduğu, davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı tarafın ihtarata rağmen defterlerini sunmadığı, davacının davalıya—– tanzim ettiği, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, tanzim edilen faturalar ile ilgili davalı tarafın herhangi bir ödemesinin davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının yasal defterlerine göre —– takip tarihi itibari ile davalıdan —–asıl alacaklı olduğu, davalının —– tarihinde davacı tarafa 3 adet alım ile ilgili — (KDV Hariç) bildirimde bulunduğu, davalı tarafça davacı adına alınan hizmetler ile ilgili ————- iade faturasının davalı tarafça davacı adına tanzim edildiği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan ——- alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, davacı tarafından davalıya kalibrasyon hizmetinin yerine getirildiğinden bahisle düzenlenen faturalar nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın davacı tarafından herhangi bir fatura irsaliye gönderilmediğini, mal teslim edilmediğini ileri sürdüğü, davacı tarafından sunulan —– sertifika formlarında davalının herhangi bir kaşe ve imzasının bulunmadığı, dosya kapsamında davacı ile davalı arasında yapılan herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalının defterlerini sunmadığı, yalnızca davacının defterlerinin incelendiği, davacının faturalara konu hizmeti yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiği, davacının kendi ticari deftelerine göre —– alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, ancak davalı şirketin getirtilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen 3 adet faturanın davalı şirketçe BA beyannamesine konu edildiği, davalının —– dönemine ait — bildirimde bulunduğu,—– eklendiğinde —– olduğu, dolayısıyla davacının bu alacağını ispatlamış olduğu, davalının itiraz süresi içerisinde —- bedelli faturayı düzenlediği, bu iade faturasının toplam alacaktan düşüldüğünde davacının —-alacağının kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğ’nün —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —-oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebinin reddine karar vermek gerekmiş, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan——-oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE
1-Davalının İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—– oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebinin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —- oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- mahsubu ile bakiye —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan — başvurma harcı, —- peşin nispi harç olmak üzere toplam —–harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek —–davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan —- yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek —– davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.