Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1081 E. 2021/702 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1081 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

—- Görevsizlik Kararı ile mahkememize geldiği, mahkememizin — esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—-üyesi olduğunu, bu —- neticesinde —- sahibi olduğunu, davacının — ve sonrasında da her genel kurulda belirlenen —— senetlerde ödediğini, davacının bugünün——- alarak oturduğunu, fakat davacının——- alabildiğini ne de parasını iade alabildiğini, davalı —- tarihinde ihtarname gönderildiğini, bu ihtar üzerine davacıyı —- davacının yıllarca —- ödeme yaptığını, ve davalı — kandırıldığını, bu nedenle davacıya verilen– ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, öncelikle, davacının — ve tescili ile davacı adına tahsisini, aksi halde o bölgede—- dairenin rayiç bedelinin davalıdan taznimat olarak diğer üyelere teslim tarihinden itibaren işleyen faizi ve o dönemden beri işleyen kira bedelinini tahsilini, davalının davacıyı yasal yollarda ihraç ettiği ve bunu usulüne uygun bir şekilde davacıya tebliğ ettiğini kanıtlaması veya mahkeme kararı sunması halinde davacının ödediği ortaklık payının faizi ile davacıya ödenmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının haksız olduğunu davalı — yapıların —olduğunu ve bu sebeple kısmen yıkılmış olduğunu, yapıların —– olduğunu —- getirilmesinin de mümkün olmadığını ruhsatsız olması nedeni ile davacı adına tescilinin mümkün olmadığını bu durumda tazminata da hükmedilemeyeceğini — —- önlenmesine ve üzerindeki yapıların —–karar verilmiş olduğunu, kararın kesinleştiğine ve—- kayıt malikine teslim edildiğine, davacının —- verildiğini, —- ilanen tebliğ edildiğine, ihracın kesinleştiğini, kesinleşen, ihraç gereğince ödediği paraları geri talep etme hakkına sahip olduğunu ancak geçen ——– davacıya —yapılmış olmakla beraber alınması kararlaştırılan —- ile davalı — atmasının önlenmesine ve— yapıların — taşınmazın kayıt malikine teslim edildiğini,— olduğunu yöneticilerin hapis ile cezalandırıldıklarına, açılmış bulunan davanın haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; davacı ———-hakkında, davalı —- alınan ihraç kararının iptaline, davacıya ——— —iptali ile adına tescili, mümkün olmaması halinde,— rayiç bedel üzerinden tahsili, —-kararı yasal ise, ödediği aidat tutarının faiziyle birlikte davalı—— tahsil istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Bilirkişi —- tarihinde ——- mevcut olduğu, davacının, dava tarihinden ——— davalı —– hiçbir ortaklık ilişkisinde bulunmadığı ve aidat ödememiş olduğundan ortaklık ilişkisinin son bulmuş —– davadaki taleplerinin haklı bulunmayacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce———– ile —- alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve —, diğer anlatımla —- olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği,—- — isminin yer alıp almadığı, ana sözleşme — bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de —-, sonuç olarak davacının talebinin TMK md.2 ye uygun olup olmadığı ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken. Bu yönde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamıştır.—– edilen ortak,— aidatın tamamını değil, 1163 sayılı KK m. 17/1 ve anasözleşmenin m. 15/1 gereğince, ihracın kesinleştiği —– göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haizdir. İhracın kesinleştiği —- bilançonun ertesi yıl genel kurulda kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir ve bu tarihten önce erken açılan çıkma payı alacak davası, alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir. Davacının ihraç kararının iptali istemi ile ilgili açtığı işbu dava kesinleşmeden ortaklığın sona ermesine bağlı bir talep niteliğindeki çıkma payı alacağına ilişkin diğer istemin esasına girilemez. Mahkemece, davacının çıkma payına ilişkin alacak ile ilgili davası tefrik edilerek, anılan dava yönünden —- iptali davasının— tefrik edilerek, anılan dava yönünden ihraç kararının iptali davasının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,— birlikte ele alınarak çıkma payı alacağının da bu dava içerisinde karara bağlanması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının ihraç kararının iptali —- talebinin TMK m.2 ye uygun olup olmadığı ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, davacının çıkma payına ilişkin alacak davasının tefrik edilerek, anılan dava yönünden ihraç kararının iptali davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme dayalı — şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın davacı yararına bozulması gerekirken, hükmün dairemizce onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin — —- kararın, davacı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir, ilamı gözetilerek değerlendirme yapılması için bilirkişiden ek rapor alınması, kök raporu düzenleyen bilirkişi yanında —- mühendisi ve hesaplama yapılması gerekmesi halinde bir de mali müşavir eklenmesine,” karar verilmiştir.
Bilirkişiler —– tarihinde ve sonraki süreçte —- bulunduğundan raporda imzası bulunmamaktadır) —— davalı — tahsis edildiği, davalı — — ortaklığından ihraç ettiği, davacının huzurdaki davada; davalı — alınan ihraç kararının iptalini, mümkün olmaması halinde, kendisine daire verilemeyen— ödenmesini, eğer ihraç kararı usulüne ve kanuna uygun yapılmış ise, bu takdirde, — davalı — tahsili talep ettiği, davacı hakkında alınan —; usulüne uygun olmadığı, bu sebeple iptali gerektiği hususunun kabulü halinde; davacının, —- talebinin değerlendirilmesi gerekmiş ise de taşınmaz üzerine —- adına kayıtlı bulunduğu, bu sebeple ——- mümkün olmadığı,—– rayiç bedeller üzerinden tazminat talebinin değerlendirilmesinde, dava tarihi itibariyle davacının, davalı —- davacının, dava tarihi itibariyle davalı — hususunun kabulü halinde ise, — tarihi itibariyle—- olduğu, alacağını kanuni faizleriyle birlikte tahsil etmesinde haklı bulunduğu, belirtilmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Dosyaya sunulan ortaklık senedi ve davalı ——–ödemek suretiyle—- anlaşıldığı, davalı — davacıya,—-, aksi takdirde, KK 16.ve 27.maddesi, anasözleşmenin 14/2 uyarınca yasal yollara başvurulacağının belirtildiği, ihtarname üzerinde verilen tebliğ şerhi okunamamakla birlikte davalı — aşağıda incelenecek olduğu gibi ilan yoluyla tebligat yapması sebebiyle, — edilemediğinin anlaşıldığı, tebliğ —- içinde ödenmesi, aksi halde ihraç kararı verileceğinin ilanen tebliğ olunduğu, davalı———-yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı hakkında ihraç kararı verildiği ve bu kararın,— ilan edildiği, görülmüştür.
Davacı vekilinin, — usulüne ve Kanuna uygun yapılmadığını, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini öne sürdüğü, bu durumda öncelikle ihraç kararının usule uygun olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, nolu ihtarnamede,—– belirtilmiş ise de,—, faiz tutarının ve oranının ne olduğu açıklanmadığı—— gönderildiğinin anlaşıldığı,——– esas olmak üzere gönderilen ihtarnamelerde,——— faizi talep edildiyse faizin dayanağı, tutarı ve oranının da belirlenmesi gerektiği, bu hususların açıkça gösterilmesi ve ayrıca muaccel borçların istenmesi gerekir. Aksi halde, bu ihtarlar geçersiz olur ve —-olduğu,– aynı hususların davacıya ilanen yoluyla tebliğinin gerektiği, ancak ilanen tebligatta, ana para ve faiz miktarı ile hangi — ait olduğu açıklanmadığından,——— kararına dayanak yapılmaması gerektiği, kaldı ki ilanen tebligat, davacının,— yapılmadığı, zira, —– —- yapılan —-olduğu, bu değerlendirmeler ışığında davacıya gönderilen veya ilanen tebliğ edilen ihtarnamelerin, çıkarma kararına dayanak yapılamayacağı düşünülse ——-amaçlarına — —-yapmadığı, buna ilişkin bir ödeme makbuzunu da dosyaya sunmadığı, mevcut kayıtlara göre davacının son olarak —————— dava tarihine kadar olan ———– arasında yer alması sebebiyle,————— davayı, ——— alınmadığı, varsa borcunun ne olduğunu sorması, ödemelerini yapmış olması, genel kurullara katılmış olması ve dolayısıyla da —- olan ilişkisini, şahsi menfaatleri— “aidat yükümlülüğü bulunan bir — ortağın —- uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini — kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından —- vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK m.2 de öngörülen iyiniyet kurallarına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.” şeklindeki kararı ve bu kapsamdaki kararları doğrultusunda davacının ortaklıktan çıkarılmayı zımnen kabul ettiği —- madde 2 kapsamında—ortakların değişik hakları ve borçları mevcut olup ortak borçlarından birisi ve en— borcudur.—katılsın veya katılmasın— yükümlüdür. Bu mecburiyet genel kurula çağrılma veya genel kurula katılma yükümlülüğü dışında ayrı ve müstakil bir mecburiyettir. —- kurul tarihlerini öğrenip buna göre genel kurulda alınan aidat karalarını öğrenip bu aidatları ödemek yükümlülüğündedir. Genel kurula çağrılmamış olmak ortağı ——-devam eden ve ——— takip etmek ve —ödemek durumundandır. Genel kuruldan haberi olmaması veya genel kurula çağrılmadığı şeklindeki mazeretler ortağa aidat borcunu ödememe hakkını bahşetmez. —- etmek ve aidatlarını ödemek yükümlülüğündedir. Davalı ———devamlı ve düzenli şekilde — toplantıları —devam eden bir kooperatiftir. Ancak —- ödememiştir. Bu sebeple hakkında ihraç kararı verilmiş olup bu ihraç kararı dahi kendisine normal yollarla tebliğ edilememiş ve ilanen tebligat yolu ile ihraç kararı tebliğ edilmek istenmiştir. Davacının — devamlı bir ilişkisi kalmadığından ve aidat ödeme yükümlülüğünü de takip etmemesi sebebi ile davacının——– borcunun olup olmadığını takip etmemesi, —— bağlantı kurmaması, gibi durumlar dikkate alındığında hakkında alınan ihraç kararını benimsediği, başka bir —— sebebiyle davacının, dava—olmadığının anlaşıldığı, davacının, ortaklıktan ihraç edildiği ve ihracın kesinleştiği hususunu benimsemesi halinde ödediği paraların, son bilançoya göre ortaklık gider payının tenzili suretiyle —- kayıtlarında, davacının, davalı ————- olduğu, davalı —-, ayrılma payının, genel gider payı düşüldükten sonra iadesi gerektiği, genel giderler de mahsup edildikten sonra davacının, davalı kooperatiften ————- süresi dolduğundan söz konusu talebin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL başvurma ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—– davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.