Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1064 E. 2022/500 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1064 Esas
KARAR NO: 2022/500
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 12/09/2018
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilimiz şirket ——– arasında ticari ilişkiye binaen düzenlenen faturalar davalı —-tarafından ödenmediğini, basiretli bir tacir gibi ve iyiniyetli davranan müvekkil —– tarafından, davalı —– ödenmeyen fatura borcunu ödemesi bakımından bir takım görüşmeler yapılmış ancak bugüne kadar taraflar arasındaki görüşmelerden hiçbir netice alınamadığını, hem davacı hem de borçlu tacir olup bilindiği üzere ticari işlerden dolayı tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkan ihtilaflarda kanuna ve usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterler delil olarak kabul olunacağını, (HMK Madde 222) Ticari defterler incelendiğinde de alacağın varlığının sabit olacağını, Ticari defterler karşısında aksi iddia ediliyorsa ispat külfeti davalıda olduğunu, bu nedenle borçlu olduğu sabit olan davalının mesnetsiz olarak takibe yaptığı itiraz kötü niyetli olup davalıların takibi uzatmak maksadında olduğunun açık olduğunu, Davalı —– tarafından cari hesap borcunun ödenmemesi neticesinde, müvekkil alacağının ve takip tarihine kadar işlemiş faizinin tahsili amacıyla —– dosyası tahtında, ilamsız icra takibi başlatıldığını, Anılan icra takibi, davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli yetkiye ve borca itirazı ile durduğunu, açıklanan nedenlerle, ve İİK. m. 67/2’de yer alan düzenleme, doktrinde ortak olarak kabul edilen görüş ve yerleşik Yargıtay kararları çerçevesinde, davalı tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle ilamsız takip durmuş olduğundan, borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın bir yıl içinde açılması gerektiğinden süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini davalı firma ile davacı firma birlikte yükleme işi yaptıklarını, Ancak davacı firma basiretli bir tacir gibi davranmayarak müvekkil müşterisi ile tek başına anlaşma yapmış olduğunun öğrenildiğini, Bu durumdan dolayı müvekkil firma ciddi iş kaybına uğradığını, Davacı firmanın ise bu durumları bildiğinden dolayı borca itiraza rağmen üç yıl boyunca iş bu davayı ikame etmediğini, Taraflar arasında kurulan sözlü sözleşme uyarınca müvekkil firma basiretli bir tacir gibi davranarak sözleşmeye sadık kaldığını, Fakat davacı taraf sözleşmeye karşı aynı tutumu göstermediğini, davacı——-şirketin bilgisi dâhilinde olmadan, müvekkil firma müşterilerinden alacak kazanmaya çalıştığını, davacı tarafın basiretli ve iyiniyetli bir tacir gibi davranmayarak sözleşmeye aykırı davrandığını ve haksız rekabet söz konusu olduğunu, Davacı tarafın , rakibi müvekkil şirket ile müşterileri arasındaki ilişkileri etkileyerek dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davalı şirket davacı tarafa şifahen defalarca uyarılarda bulunulduğunu, —– bu uyarılara karşı kayıtsız kaldığını ve hukuka aykırı durum devam ettiğini, İşbu sebeple müvekkil —- kaybına uğramış ve zarar ettiğini, Daha sonra uğranılan zarar için dava açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla davacı tarafın tüm iddialarına itiraz ettiklerini, Asıl zarara uğrayan tarafın davalı şirket olduğunu, Açıklanan nedenlerle, süre yönünden, borcun faizine ve icra inkar tazminatına karar verilerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– getirtilmiş, incelenmesinde; davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu, —— toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve tarafların——yıllarına ait yasal ticari defterleri ve dayanak belgeleri—— sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak, rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisine tevdi ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle; Davacı, —– tarihinden itibaren, ticari avans faiz talep edebileceği, İş bu davanın —– yılın sonuna doğru açılmış olmasının süre yönünden yerinde olup olmadığının ve yine icra inkar tazminatının takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda—— incelenmediği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünde inceleme yapılmadığı görülmekle, hazırlanan raporun hükme elverişsiz olması sebebiyle davalı vekilinin yeni rapor alınması talebinnin kabulü ile , mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisi ——- tüm dosya kapsamının incelenerek tarafların bütün iddia ve itirazlarının değerlendireleceği şeklide yeni rapor alınması için dosyanın bilirkişiye tevdi ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle; —- tarafından dosyaya kazandırılmış olan ve—— tarafından hazırlanarak dosyaya sunulmuş bilirkişi raporunda, — Davacı — üzerinde incelemeler yaptığı, İncelenen Davacı Şirket —–ortamında tutuldukları, ilgili dönem—– Beratlarının oluşturulduğu, —– ettirilmiş olduğunun tespit edildiği görülmüş olup, —– ilişkin herhangi bir örneğin dosyaya kazandırılmamış olduğunun tespit edildiği,
Sayın Bilirkişinin Raporunda yer verdiği Ticari Defter Tasdiklerine ilişkin bu tespitleri muvacehesinde, Davacı Şirketin——– ilgili tebliğde de ifade edildiği üzere, takdi üce Mahkemeye ait olmak üzere HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil bulunduğunun Muhterem Mahkemece değerlendirilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı,
Sayın Bilirkişinin Davalı —– ve kayıtlarını inceleyip, incelemediği Bilirkişi Raporundan anlaşılamamakta olup, Davalı Vekilinin rapora İtiraz dilekçesinden anlaşıldığı üzere, Müvekkili Davalı——-incelenmediğinden bahisle Müvekkili şirkete ait Ticari Defter ve Kayıtlarının incelenmesini talep ettiği görüldüğü,
Davacı Ticari Defterlerinde Kayıtlı olan ve ilgili dönem—– olarak beyan edilen, ancak Davalı Şirketin —– Beyanlarında yer almadığı tespit olunan Takip/Dava Konusu;————Hak kazanıp, kazanmadığı hususlarında Takdirin Yüce Mahkemeye ait olabileceği,
Sonuç olarak dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı —– uygun tutulmuş Ticari Defterlerindeki kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı Şirketin—- işlemiş faiz olmak üzere toplam —— alacak talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten talep ettiği —– navlun fatura bedellerini davalı şirketten talep etmeye hak kazanıp, kazanmadığı hususlarında takdirin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Tarafların —— yıllarına ilişkin yasal ticari defterlerini ve dayanak kayıtları ile —– ve tüm dosya kapsamının incelenerek defterlerin usulüne uygun tulup tutulmadıkları takip sebebi yapılan — tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadıkları ve —– bildirilip bildirilmedikleri davalı tarafın husumet itirazının ve faturalara konu iş / hizmetin yapılıp yapmadığı ve diğer tüm iddia ve itirazların değerlendirilerek ek rapor hazırlanması için dosyanın bilirkişiye tevdi ile bilirkişi yanında nitelikli hesap uzmanı —- görevlendirilmesine karar verilerek hazırlanan —- tarihli raporda özetle; Davalı—-tarafından ibraz edilen —- ticari defterlerinin noter açılış onamalarının usul ve yasaya uygun bir şekilde yaptırılmış bulundukları, yevmiye defterine ait kapanış tasdikinin ise görülemediği, davalı şirketçe ibraz edilen —– elektronik defter tutulmasına il işkin tebliğ kapsamında elektronik ortamda tutulmuş oldukları , bu çerçevede tutulan elektronik defterlerin hesap döneminin — ayının beratlarının alınmış olduğu ve söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının sunduğu elektronik defterler in başkanlık taraf ından onaylanan beratları ile birlikte — Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının ibraz ettiği —- envanter defterlerinin de yasal süreler içeris inde noter açı ış tasdik lerinin yaptırılmış olduğu, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 md. İle muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun ve dayanak belgeleriyle uyum içinde oldukları,
Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde, davacı şirketçe adına düzenlenen ve aleyhine takip/dava konusu yapılmış bulunan;——- kayıtlı bulunmadığı, dolayısıyla davalı şirket ticari defter kayıtlarının —-tarihli kök raporda yer verilen“davalı şirketin takip/dava konusu işbu —— adet faturayı —– beyanına konu etmediği, bir diğer ifadeyle davalı şirketin —- beyanında davacı şirketten herhangi bir mal/hizmet alım beyanının bulunmadığı” şeklindeki tespiti doğrular nitelikte olduğu, sonuç olarak, davacı şirketçe takip/dava konusu yapılan ——faturasının davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadıkları sonuç ve kanaatine varıldığını,
Davacı Şirketin bilirkişi incelemesinin yapıldığı tarihte ticari defterlerini ibraz etmediğini, daha önce Mahkeme tarafından dosyaya kazandırılmış olan ve bilirkişi —–tarafından hazırlanarak dosyaya sunulmuş bilirkişi raporunda, —– incelemeler yaptığı, incelenen davacı şirket —– elektronik defter ortamında tutuldukları, ——– beratlarının oluşturulduğu, — envanter defterinin ise —–tasdik ettirilmiş olduğunun tespit edildiği, bilirkişi takip ve davaya konu faturaların davacı şirket ticari defterlerinde: —– —— kayıtlı bulunduklarını tespit ettiğini, dolayısıyla, davacı şirket ticari defterlerinde yeni bir inceleme yapılamamış olmasının, davanın sonucuna etki edemeyeceği, zira gerekli inceleme ve tespitlerin yukarıda yer verildiği üzere yapılmış olduğu,
Dava dilekçesi ile talep edilen hususun, ticari ilişkiye binaen düzenlenen faturalara istinaden alacağın varlığının belirlenmesi ve cari hesaba yönelik borcun ödenmemiş olması sebebiyle alacağın tahsili olup davacı tarafından faturaya istinaden takip gerçekleştirilmiş olup, dava dilekçesinde cari hesaptan kaynaklanan alacağının varlığını ifade ettiği, —- hale gelmiş içtihatları dikkate alındığında, faturaya dayalı olarak takip yapıldığında, taraflar arasında söz konusu faturadan kaynaklanan inceleme ve değerlendirme yapılması, cari hesap alacağı olarak isimlendirilen, açık hesap bakiyesine yönelik inceleme yapılmaması gerektiği, faturalar incelendiğinde, göndericisi davalı, alıcısı dava dışı ——oluşan ——- nitelikli mala ilişkin olduklarının anlaşıldığı ancak söz konusu taşıma işinin davacı tarafından yapılmadığı, dava dışı üçüncü kişiye yaptırıldığının ifade edildiği, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde ise davacı ve davalının birlikte yükleme işi yaparken müşterilerin davacı şirket tarafından ayartıldığı, bundan kaynaklanan zararların saklı tutulduğu belirtilerek, alacağın bulunmadığının belirtildiği, bu beyana göre davalı tarafın cari hesap ilişkisi ile bağlantılı bir savunma yapmadığı, inkar niteliğinde beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, bu sebeple davalının söz konusu taşıma ilişkisine yönelik ikrarı bulunduğundan söz edilemeyeceği, davalının cevap dilekçesinde yer alan birlikte yükleme işi yapıldığına yönelik beyanın, bu beyanın davalı ve davalı arasında taşıma işi yaptırılmak üzere sözleşme bulunduğu şeklinde değerlendirilmesinin bilirkişi heyeti tarafından mümkün görünmediği, bu durumda davacının iddiası ile davalı ile arasında bir taşıma sözleşmesinin bulunması gerekmektiği, nitekim davacı vekili tarafından verilen —- tarihli dilekçe ile taraflar arasındaki iliski kapsamında olmak üzere, davalının —- tasıma isini ——– verdiği ve davacı tarafından söz konusu işin—- yaptırıldığı beyan edilmekte ve söz konusu fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğinin ifade edildiği, belirtilen taşımanın göndereni —– olduğu, —– tarafından taşıma işinin gerçekleştirildiği, bu haliyle davacının davalı ile arasında, taşıma işinin alt taşıyan olarak gördürülmesine yönelik sözleşmeyi ortaya koyamadığı ,davacı defter kayıtlarının aynı nitelikte delil gücü bulunan defter kayıtları ile çürütülmüş olduğundan delil olarak kabulünün mümkün olmayacağı, bu haliyle taşımadan kaynaklanan navlun alacağının doğduğu hususunun ispatlanamadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava, —–adet faturanın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının davalı ile arasında, taşıma işinin alt taşıyan olarak gördürülmesine yönelik sözleşmeyi ortaya koyamadığı , taşıma sözleşmesi değeri itibariyle yazılı delil ile ispatlanabilir olduğu, davacı tarafın defterlerinde yer alan fatura kayıtlarının davalı kayıtlarında bulunmaması, uyuşmazlık konusu olan ilişkinin ispatı bakımından ticari defterlerin kullanılmasını engellediği, bu açıdan sözleşme ilişkisinin varlığı bakımından davacının sadece kendi defterlerine dayanması durumunda, karşı taraf defterlerinde bu ilişkinin görünmemesinin neticesi, davacı defter kayıtlarının aynı nitelikte delil gücü bulunan defter kayıtları ile çürütülmüş olduğu, bu durumda ticari defter kayıtlarının delil olarak kabulünün mümkün olmayacağı, bu haliyle dosya kapsamında yer alan ve faturaya dayanan alacak bakımından, faturanın düzenlenmesine sebep oluşturan taşıma ilişkisinin ispat edilemediği, söz konusu taşıma ilişkisinin davalı lehine gerçekleştirildiği ve taşımadan kaynaklanan navlun alacağının doğduğu hususunun ispatlanamadığının mahkememizce kabulü ile —– tarihli rapor hüküm ve denetime elverişli olduğundan mahkememizce kabul edilerek hükme esas alınmış olmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 312,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 231,49 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi. 16/06/2022