Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2018/742 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2018/742

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin…….. yetkili satıcısı aynı zamanda da telekomünikasyon bilişim danışmanlığı ve kamera sistemleri kuran sektöründe tanınmış ve uzun yıllardır bu piyasada faaliyet göstermekte olan saygın bir şirket olduğunu, bu zamana kadar anahtar teslim güvenlik kamera sistemleri ve danışmanlık hizmeti vererek ticari hayatına sorunsuz bir şekilde devam ettiğini, davalı … ile davacının, davalıdan olan sözleşmesel bakiye alacağı nedeniyle davalı borçlu aleyhine İstanbul …….. İcra Müdürlüğünün 2018/10880 E. Nolu dosyasıyla yaptıkları takibin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, borçlunun söz konusu takipte borcun aslına ve tamamına itiraz ettiğini, borçlu-Davalı … apartmanının yöneticiliği yaptığını, davalı …….. apartman ve site çevresine kamera güvenlik sistemi kurulumu için müvekkil şirket ile iletişime geçerek ilgili iş için fiyat ve bilgi aldığını, davacı şirketin borçlu davalı tarafa teklif formu gönderdiğini, daha sonra müvekkili ile davalı tarafın anlaştığını ve müvekkilin işe başladığıın, bu teklif formundaki kullanılacak kabloların metrajları ekipmanların adetleri ve diğer değişken tutarlı kalemler borçlu tarafa mail ile bilgilendirilmiş işe başlamadan önce bu değişken tutarlı kalemler ve teklif formunda yazmayan hesaplanması ve faturalandırılması kullanıma bağlı kalemler davalı borçlu tarafa haber verildiğini, Davalı borçlunun teklif formu sonrasında ekstra olarak çıkabilecek fazla tutara sözleşme öncesinde bilgi ve rızası dahilinde onay verdiğini ve duruşum kabullendiğini, fakat daha sonrasında iş bitiminde kısmi ödeme yapmış kalan tutarı inkar yoluna gittiğini, dava konusunun iş güvenlik ve kamera sistemlerinin kurulması hakkında olduğunu, bu nedenle davalı borçluya gönderilen teklif formunda değişkenlik gösteren ve kullanıma bağlı faturalandırılan kalemlerin yer almadığını, bunların daha sonra kullanıma bağlı faturaya ekleneceği bilgisi verildiğini, davalı borçlunun kabul ettiğini, onay alan davacının daha sonrasında işe başladığını, Davalı-Borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamını, Davalı-Borçlu aleyhinde % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı site yönetimine tebliğ edilmediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile site yönetimi ile davacı arasındaki kamera satış ve kurulumundan kaynaklanan fatura alacağından bakiye bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6502 Sayılı Yasının 3. Maddesinde tanımlar düzenlenmiş olup 3/1-k maddesinde tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, aynı maddenin (ı) bendinde tüketici işlemi ” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma , simsarlık , sigorta, vekalet, bankacılık vb. Sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Yasanın 73.maddesi bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın bu yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Mahkememizde açılan davada davacı site yönetimi tacir olmayıp hizmet alan tüketici konumundadır. Sözleşme site yönetimi ve davacı şirket arasında yapılmış olup, site yönetimi hizmet satın alan, hizmetten yararlanan kişi olması itibariyle tüketici sıfatına haizdir.(Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih 2016/654 esas 3677 karar sayılı kararı- Aynı dairenin 13/10/2016 tarih 2016/4709 esas-8929 karar sayılı kararı) Bu itibarla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.