Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1042 E. 2022/531 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1042 Esas
KARAR NO : 2022/531

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

—— Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —- Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —– tarihinde davalı —–sevk ve idaresindeki—- kuralları ihlal etmesi neticesinde çarptığı—- plakalı araçta müvekkiline ait iş yerinin önünde kaldırımda yere dökülen yaprakları toplayan müvekkiline çarptığını, müvekkilinin ağır yaralanmasına neden olduğunu, davalı aleyhine —— tarafından yürütülen soruşturma neticesinde—– dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, ceza dosyasında yapılan kusur incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davalı —- asli kusurlu, —-kusurlu, müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiği, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası sonucunda——-kaldığını, ——- olduğunu, iyileşemediğini, —- davalı ——poliçesi ile sigortalı olduğunu, zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, davalı şirketin eksik belgeleri tamamlanmasını istediklerini, eksik evrakları davalı ——– ulaştırdıklarını, davalı ———tarafından cevap verilmediğini, herhangi bir ödeme yapmadıklarını, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla —— tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen— Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- tarihinde davalı—- sevk ve idaresindeki—- aracın trafik kuralları ihlal etmesi neticesinde çarptığı —— plakalı araçta müvekkiline ait iş yerinin önünde kaldırımda——- çarptığını, müvekkilinin ağır yaralanmasına neden olduğunu, —- dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, ceza dosyasında yapılan kusur incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davalı —-asli kusurlu, — tali kusurlu, müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiği, — Sigortasıyla davalı—–sigortalı olduğunu, davalı—–şirketine ve davalı asil — müvekkili adına —- numarası ile zararlarının karşılanması için —– teklinde bulunduklarını, anlaşamadıklarını, dosyanın —-Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- maddi (belirsiz alacak ) ve ——- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı — cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan aracın müvekkili şirke——— olduğunu, müvekkili şirketin —–gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit———— sorumluluğulukları poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının sakatlığının tespiti için rapor alınmasını, dava konusu sigortalı ——— genel şart değişikliği sonrasında —– olduğunu, Yeni Genel Şartların uygulanmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla—- Poliçesi Genel Şartları ve ilgili mevzuat gereği maluliyet tazminatına ilişkin hesaplama, güncel —- tabloları esas alınarak yapılmasının gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik giderinin tedavi ve tedaviye bağlı tüm sair giderlerden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, sorumluluğun—–olduğunu, davacının bu yönde de bir talebinin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılamayacağını, dolayısıyla davacı yanca başvuru şartı yerine getirilemeyeceğini, müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, mahkemece faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihi dava tarihi olması gerektiğini, davacı tarafın bankalarca uygulanan en yüksek faizi talep etmesinin haksız olduğunu, aleyhlerine açılan davanın usulden ve esastan reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, bu nedenle görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, 04.01.2017 tarihinde müvekkilinin kullanmakta olduğu —- araç müvekkilin aracına çarptıktan sonra —– hakimiyetini kaybettiğini, davacı — çarptığını, davacıya çarpan araç müvekkilinin aracının olmadığını,—- olduğunu, iki aracın çarpıştığı yer ile davacı —-bulunduğu yer arasındaki —— dikkate alındığında — plakalı aracın sürücüsü—— göstermeyerek zamanında frene basmaması ve direksiyon hakimiyetini sağlayamadığını, davacı —- kusurlu bir şekilde çarptığını, müvekkilinin —- karıştığı trafik kazası sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana gelmediğini, sonrasında —– aracın sürücüsü —-göstermeyerek zamanında frene basmaması—– sağlayamamış olması sebebi ile davacının yaralanmasına sebep olan kaza meydana geldiğini, müvekkilinin kullanmakta olduğu — plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası ile— plakalı aracın davacı —- çarpması arasında uygun—— dava — araç sürücüsü aleyhine başlatılmasının gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını, davacının yaralanmasına sebep olan araç sürücüsüne değil müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davacıya—-çarptığını, davacının yaralanmasına neden olduğunu, kusurun tamamen— plakalı araç sürüsüne ait olduğunu, müvekkiline bir kusur atfedilemeyeceğini, —- Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ———-plakalı araç arasında yaşanan trafik kazasına ilişkin olduğunu, rapor sadece iki araç arasında meydana gelen trafik kazasındaki kusur hakkında bilgi verdiğini, bilirkişi raporunda—– aracında çarpmasından sonra davacı ——- konusundaki kusur hakkında değerlendirme yapılmadığını, ceza mahkemesinden alınan kusur raporu huzurdaki dava için yeterli bir rapor olmadığını, davacıya çarpan asıl sürücü —– davacının yaralanmasındaki kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının da kusuru olup olmadığı değerlendirilmesinin gerektiğini, müvekkilinin aracının —– plakalı araca çarpmasıyla meydana gelen kaza ile davacının yaralanmasına sebep olan kaza ayrı ayrı değerlendirilmeli, davacının yaralanmasında —- plakalı aracın sürücüsünün engel olup olmayacağı, direksiyon hakimiyetini kaybetmesinde kusuru olup olmadığı, davacıya çarpmadan önce ———- yapıp yapmadığı, davacıya aracın kapısının kapısının çarpmasında araç kapısının tam kapatılıp kapatılmadığının veya—- arızalı olup olmadığının etkisinin bulunup bulunulmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkilinin aracı ile —- plakalı aracın çarpışmasında kim kusurlu ise davacının yaralanmasında da o kusurludur düşüncesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümü HMK’ya aykırı olduğunu, maddi tazminatın neleri içerdiği ayrı ayrı ve tutar belirtilerek yazılmasının gerektiğini, dava dilekçesi HMK’ya uygun hale getirilmemesi halinde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada ihbar olunan—- dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ihbar olunan tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır, birleşen dosyada açısından dava dilekçesi davalılar ——- tebliğ edilmiş, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat talebine ilişkindir.
Asıl dava 2018 yılında açıldığından asıl dava—– dava şartına tabi değildir.
Birleşen dosya yönünden: 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın davadan —-başvuru şartını tamamladığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Asıl dosyada davalı— itirazında bulunmuşsa da—poliçesine dayalı sigorta şirketine açılan davalarda sigorta şirketi ile birlikte sürücü veya malike dava açıldığı durumlarda ticaret mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı — bulunmuşsa da davalı — kazaya sebebiyet veren araç sürücülerinden olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğundan husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce taraf tanıkları dinlenilmiştir.
—- yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; davacının Tüm Vücut Engellilik Oranının %4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
—tarihli —- yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle —- davacının—– göre %6,2(yüzdealtıvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın çarpışması sonucu —- plakalı aracın iş yeri önünde kaldırımda bulunan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi ve ulaşım gideri ve manevi tazminat talep ettiği, araç sürücüsü davalı—yönetimindeki ——kamyonet ile yerleşim yerinde gündüz vakti —– takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde — bölünmüş —— dönüş yapmak istediği sırada kamyonetin ön sağ köşe kısımları ile, istikametine göre sol taraftan —- dava dışı sürücü —– plaka sayılı otomobilin sağ yan arka muhtelif kısımlarının çarpışmasını takiben, çarpmanın etkisi ile sağa yönelen—- kaldırımı üzerinde bulunan davacı yaya —çarpması sonucu, davacı yayanın yaralanması ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği trafik kazası tespit tutanağından anlaşıldığı,
Mahkememizce alınan kusur raporunda; araç sürücüsü davalı —yönetimindeki —- yerinde gündüz vakti —–iken olay mahalline geldiğinde mahal şartlarını, yol özelliklerini ve düz seyir halinde olan—-uzaklık ve hızını dikkate almadığı, kontrolsüz şekilde —-dönüşe geçtiği, düz seyir halinde olan —– geçiş hakkını vermediği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h (Kavşaklarda geçiş önceliği), 57/b (Kavşaklarda Geçiş Hakkı-Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan geçen araçlara, Tali Yoldan Ana Yola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadır) 53/a (Sağa Dönüş Kuralları) 67/a (Araç manevralarını düzenleyen kurallar) maddelerini ihlal ettiği ve olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği kanaatine varılmış olup, araçalrın çarpışma anındaki konumları da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, sürücü—— —- takiben seyir halinde — şartlarını, mevcut —– alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü ve tedbir alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b (Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak) maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmış olup,—- dikkate alındığında (—- kısmına çarpan —nedeniyle sağa yönelerek yayaya çarptığı anlaşılmakla, aracın kat ettiği mesafe de dikkate alındığında, davacının yaralanması ile neticelenen olayda, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya — üzerinde bulunduğu sırada çarpışmanın — savrulan— plaka sayılı — çarpması sonucu yaralandığı anlaşılmakla, olayın oluşumunda kusursuz olduğu belirtildiği, söz konusu raporun olayın oluş şekline uygun ve kusur oranlarıyla uyumlu olması nedeniyle mahkememizce de hükme esas alındığı, kazanın meydana gelmesinde sürücü —% 75 oranında, sürücü — % 25 oranında kusurunun bulunduğu, davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, her ne kadar taraf vekilleri kusur oranına itiraz etmiş olsalar da ceza dosyasında davalı sürücü —- asli kusurlu, davalı sürücü —tali kusurlu, davacının kusursuz olduğu kanaatiyle karar verildiği, dosyanın henüz istinafta olup, kesinleşmemiş olsa da ceza dosyasında alınan rapor ile mahkememizce alınan raporun uyumlu olması nedeniyle ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesine gerek görülmediği,
Her ne kadar mahkememizce —ayılı iptal kararı uyarınca kaza tarihinin — maluliyet raporunun “maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanması gerektiği anlaşıldığından davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı olup olmadığının tespiti için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Uyarınca rapor alınmışsa da —kaza tarihi itibariyle geçerli olan yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiğinin belirtildiği, kaza tarihinin — olduğu, kaza tarihinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik geçerli olması nedeniyle —- raporunda belirtilen oranların dikkate alındığı, davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğine göre Tüm Vücut Engellilik Oranının %4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) ay olduğu, her ne kadar ——- vekili maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğundan bahisle üniversite hastanesinden rapor alınmasını talep etmiş ise de maluliyet raporları arasında maluliyet yönetmeliklerinin farklı olması nedeniyle oran farkı bulunduğu, bu hususun çelişki sayılmayacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki itiraz ve talebinin reddine karar verildiği, belirtilen kusur oranları ve maluliyet oranı dikkate alınarak alınan —davacının tüm zarar kalemlerinin hesaplandığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı,
Asıl davanın kazaya sebebiyet veren araçlardan — plakalı araç sürücüsü — ve söz konusu aracın — davanın ise kazaya sebebiyet veren diğer araç olan —– açıldığı, birleşen davanın davalı — şirketine — ile sigortalı, araç sürücüsü ve maliki olan— sigorta şirketine yönelik % 25 kusur oranına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, meydana gelen zararlardan hem sürücülerin hem de sigorta şirketlerinin sürücülerin kusurları oranında sorumlu oldukları, 17/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 6.438,28 TL olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının 15.091,10 TL, bakıcı gideri maddi zararının 5.332,50 TL, tedavi ve ulaşım giderleri maddi zararının kök raporda doktor bilirkişi tarafından tespit edildiği gibi 3.097,50 TL, temerrüt başlangıcının davalı —- tarihi, davalı sürücü yönünden —– kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunun belirtildiği, davacı vekili tarafından sunulan bedel artırım dilekçesinde ek raporda hesaplanan bedeller üzerinden talebin artırıldığı, davacı vekili 21/06/2022 tarihli dilekçesinde birleşen dosya yönünden taleplerini ayrıştırdığı ve her bir maddi tazminat kalemi üzerinden birleşen dava için kusur oranı olan % 25 oranında oranlayarak tazminat miktarlarını belirlediği, davacının söz konusu kazada yaralanması nedeniyle ek hesap raporunda belirlenen miktarlarda zararının oluştuğu,
Maddi tazminat açısından;
Asıl dava yönünden; davalı sürücü— % 75 oranında kusurlu olması nedeniyle ek raporda hesaplanan tazminat miktarı % 75 oranında oranlanarak davacının 6.438,28 TL geçici iş göremezlik, —- sürekli iş göremezlik,— tedavi ve ulaşım gideri zararı olduğu, söz konusu zararın haksız fiilden kaynaklı olması nedeniyle davalı — kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı ——- ise sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren —- tarihinde temerrüte düştüğü, dolayısıyla alacak miktarına bu tarihlerden itibaren yasal faiz işletmek gerektiği,
Birleşen dava yönünden; davacı tarafın davalı —— % 25 kusur oranı uyarınca tazminat talep ettiği ve bu tazminat miktarına 21/06/2022 tarihli dilekçesinde açıkladığı, her bir alacak kalemi yönünden toplam tazminat miktarının % 25’i alınarak birleşen dava yönünden hesaplama yapıldığı ve davacının % 25 kusur oranına göre hesaplama yapılmış haliyle —— sürekli iş göremezlik zararının davalı —- temerrüt tarihi olan —-davalı —– yönünden kaza tarihi olan —tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, —- tedavi ve ulaşım gideri zararının davalı —- olan 11/12/2020 tarihinden itibaren, davalı — yönünden kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat açısından ise; 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. —– tarihli kararı)
Somut olayda; davacının maluliyet oranı, geçici iş göremez kaldığı ve bakıcıya ihtiyaç duyduğu süre, davacının ve davalıların ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza tarihi gözetilerek davacı için toplamda 16.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, her ne kadar davalı sürücülerin müteselsil sorumluğu bulunsa da esasen sürücüler kusur oranlarında söz konusu zarardan sorumlu olduklarından ve sorumluluğun paylaştırılması kolaylık sağlayacağından söz konusu tazminat miktarı kusur oranlarına göre paylaştırılmış, 16.000,00 TL manevi tazminat % 75 kusur oranına göre —–davalı —– sorumlu tutularak, söz konusu manevi zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle alacaklara kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletmek gerektiği, bakiye talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
a)Asıl dosya yönünden;
1-6.438,28 TL geçici iş göremezlik,
15.091,10 TL sürekli iş göremezlik,
5.332,50 TL bakıcı gideri,
3.097,50 TL tedavi ve ulaşım gideri zararının davalı —- temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren davalı —-yönünden kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2—–manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı —–alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a)Maddi tazminat yönünden; alınması gerekli karar harcı 2.046,53 TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 700,18 TL peşin harç ve 166,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 866,18 TL harçtan mahsubu ile 1.180,35 TL harcın davalılar———– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 700,18 TL peşin harç ve 166,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 902,08 TL’nin davalılar———— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; 819,72 TL nispi harcın davalı—— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davalı —- tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar ———–alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9-Manevi tazminat yönünden; davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı — ödenmesine,
b)Birleşen — Esas sayılı dosya yönünden;
2.146,09 TL geçici iş göremezlik ile
—–sürekli iş göremezlik zararının davalı— 14/04/2017 tarihinden itibaren, davalı —-kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
1.777,50 TL bakıcı gideri ile
1.032,50 TL tedavi ve ulaşım gideri zararının davalı——temerrüt tarihi olan 11/12/2020 tarihinden itibaren, davalı —-kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ——-davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a)Maddi tazminat yönünden; alınması gerekli karar harcı 682,17 TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 341,21 TL harçtan mahsubu ile 340,96 TL harcın davalılar — tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 341,21 TL peşin harç olmak üzere toplam 400,51 TL’nin davalılar ——tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; 273,24 TL nispi harcın davalı ——-tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Birleşen dosya yönünden 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —— karşılanan ——- davalılar —-tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan 688,35 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.050,00 TL bilirkişi masrafları (3 farklı bilirkişi kök ve ek rapor ücreti), —— düzenlenen 820,00 TL ve 562,00 TL bedelli iki adet —-yargılama giderinin davalılar ———- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair asıl ve birleşen dosya davacı vekili ve asıl dosya ——- vekilinin yüzüne karşı, davalı ——, davalı ——– yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.