Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1034 E. 2021/576 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1034 Esas
KARAR NO: 2021/576
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/09/2018
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alıcı yan müvekkilimin mal teslim etme sonucu elde etmiş olduğu —– edişini icra takihine kadar tüm sözlü taleplere rağmen ödemediğini, bu nedenle —— dosyasıyla davalı şirkete icra takibi yapılmışsa da davalı yan haksız ve kötü niyetli olarak sözde müvekkilden mal almadığını, fatura altlarındaki imzaların kendisine ait almadığı gereksesi ile barca itiraz etmiş ve icra takibinin durduğunu, müvekkilimin likit alacağının ödenmesi amacıyla itirazın iptalini talep ettiğini, Davalının aldığı mallar —– irsaliyeli faturadan anlaşılacağını, bu faturalarda müvekkilin tedarik etmiş olduğu inşaat malzemeleri miktarlarıyla hirlikte tek tek yazıldığını, tüm bu deliller doğrultusunda müvekkil ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi olduğunu ve alacağı net bir şekilde görüldüğünü, Müvekkilin cari hesap hakkediş ve mal teslimi hizmetlerinden kaynaklanan bakiye— alacağı için yapmış olduğumuz ——- takibine vaki davalının haksız ve kötü niyetli itirazının İptalini, davalının İcra takibine konu ettiğimiz alacağımızın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—–takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde;davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan takibin — nolu irsaliyeli fatura alacağı ve — sebebine dayandığı, ——– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamının incelenerek, davacının icra takibine dayanak yapılan faturalardan kaynaklanan alacağının takip tarihi itibari ile bulunup bulunmadığı hususunda rapor hazırlamak üzere dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavire tevdii ile hazırlanan —— tarihinde mahkeme kaleminde yapılan ticari defter incelemesine gelmediği. yerinde inceleme talebinin de bulunmadığı. ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı —– ticari defter incelemesine geldiği ticari defterlerini ibraz ettiği, Davacı——- hesap dönemi yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun tutuldukları, açılış kapanış noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış, onaylı ve sahipleri lehine delil olma nitetiklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş—— adet faturanın davacının incelenen ticari defterlerinde kayıt görmüş oldukları, davalının karşılıksız çıkan —- çekinin yine davacının ticari defterlerinde giriş ve çıkış şeklinde kayıt görmüş olduğu tespit edilmiştir.Davacının düzenlediği— adet faturadan, bir adedinin — tutarda olduğu ve ——- döneminde beyan edildiği, Davalının — İşletme hesabı esasına göre defter —- beyanında bulunma yükümlülüğü bulunmadığından beyan etmediği arılaşılmıştır.Nihai Karar Sayın mahkemeye ait olmak üzere ; Davacı —- cari hesaptan kaynaklanan ——alacağı olduğu, Davacının ticari defterlerinde kayıt görmüş söz konusu asıl alacağa, taraflar tacir olduklarından — sayılı yasaya göre — takip tarihinden itibaren yürürlükte olan — değişen oranlarda avans faizinin uygulanması, ancak davacının talebinin —– oranında olduğundan bu dağrultuda avans faizinin uygulanması gerekeceği ; Kanaatim hasıl olmuştur.
”denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, iki adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemina ilişkindir.
Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki —— kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davalı tarafın mahkememizce verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi ile davacının yasaya ve usule uygun tutulan ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davacının defterlerinin incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görüldüğünden hükme esas alınmış olup bilirkişi raporu ile davacının davaya konu faturalardan kaynaklanan alacağının —— olduğunun tespiti ile davacının bu miktar kadar alacağının varlığı mahkememizce kabul edilmiş olup davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —-asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinde itibaren yıllık—- oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —- oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.020,61 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 984,71 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf, 160,70 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 996,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2021