Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/102 E. 2020/5 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/102
KARAR NO: 2020/5
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 07/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA.: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanımındaki —— plaka sayılı motorsiklet ile ———— tarihinde seyir halinde iken karşı yönden gelen ——- plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde ağır şekilde yaralandığını, kaza tutanağında araç sürücüsünün kusurunun olmadığı şeklinde rapor düzenlenmiş ise de kusur tespitinin doğru yapılmadığını, hiçbir kusuru olmadığı belirtilen karşı araç sürücüsünün kaza sonrası polis amirliğinde alınan ifadesinde motorsikletin kendisine doğru dengesiz biçimde geldiğini gördüğünü, aracını durdurmak istediğini ancak durduramadığını ve motorsiklete çarptığını beyan ettiğini, sürücünün normal hızda ve kontrollü olarak arabasını kullanıyor olsaydı durdurabileceğini ve çarpmayı önleyebileceğini, bu yüzden kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza neticesi %60 oranında özürlü kaldığını, davalıların tümünün meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını, kaza mahallinde hiçbir fren izinin olmaması karşısında araç sürücüsünün kazanın olmaması için hiçbir gayret göstermediğinin de anlaşıldığını, karşı aracın teknik özelliklerinin olaya etkisinin araştırılmadığını, davalı ———- şirketine yaptıkları başvuru neticesinde talebin reddedildiğini belirterek %60 özürlülük durumuna göre hesaplanacak iş ve beden gücü azalmasından doğan şimdilik ———-TL.maddi tazminatın tüm davalılardan ve ————-TL.manevi tazminatın ise sigorta dışında kalan davalılardan kaza tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi veya yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı———-aynı mahiyetteki cevap dilekçelerinde özetle; düzenlenen kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kusurlu olmadıklarını, davacının trafik kurallarını ihlal etmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, olay sonrasında davacıya manevi olarak yardımcı olduklarını, hastaneye getirip götürdüklerini, davacının kendisinin alkollü araç kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, bu nedenle başvurunun reddedildiğini, olaydaki kusur durumunun tespitini istediklerini, müvekkilinin kusuru oranında ve gerçek zararla sınırlı olarak sorumlu bulunduğunu, —— tarihinde yürürlüğe giren——– genel şartlarının olayda uygulanarak sürekli sakatlık oranının belirlenip yine genel şartlarda kabul edilen hesaplama teknikleri uyarınca rapor alınmasını istediklerini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı, kendisinin kullanımındaki ——– plakalı motorsiklet ile —— tarihinde seyir halinde iken karşı yönden gelen ———– plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde ağır şekilde yaralandığını, kaza tutanağında araç sürücüsünün kusurunun olmadığı şeklinde rapor düzenlenmiş ise de kusur tespitinin doğru yapılmadığını, hiçbir kusuru olmadığı belirtilen karşı araç sürücüsünün kaza sonrası polis amirliğinde alınan ifadesinde motorsikletin kendisine doğru dengesiz biçimde geldiğini gördüğünü, aracını durdurmak istediğini ancak durduramadığını ve motorsiklete çarptığını beyan ettiğini, sürücünün normal hızda ve kontrollü olarak arabasını kullanıyor olsaydı durdurabileceğini ve çarpmayı önleyebileceğini, bu yüzden kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza neticesi %60 oranında özürlü kaldığını, davalıların tümünün meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını, kaza mahallinde hiçbir fren izinin olmaması karşısında araç sürücüsünün kazanın olmaması için hiçbir gayret göstermediğinin de anlaşıldığını, karşı aracın teknik özelliklerinin olaya etkisinin araştırılmadığını, davalı ———- şirketine yaptıkları başvuru neticesinde talebin reddedildiğini belirterek %60 özürlülük durumuna göre hesaplanacak iş ve beden gücü azalmasından doğan şimdilik ——- TL.maddi tazminatın tüm davalılardan ve —— TL.manevi tazminatın ise sigorta dışında kalan davalılardan kaza tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi veya yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ———cevap dilekçelerinde düzenlenen kaza tespit tutanağındaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, kazaya davacının sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında davacıya manevi olarak destek olup hastaneye götürüp getirdiklerini, davacının alkollü araç kullandığını savunmuşlar, davalı——– kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, bu yüzden başvurunun reddedildiğini, olaydaki kusur durumunun tespitini istediklerini, sigortalının kusuru oranında ve gerçek zararla sınırlı olarak sorumlulukları bulunduğunu, ——– tarihinde yürürlüğe giren ——- genel şartlarının olayda uygulanarak sürekli sakatlık oranının belirlenip yine genel şartlarda kabul edilen hesaplama teknikleri uyarınca rapor alınmasını istediklerini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ————-günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp taraf tanıkları dinlendikten sonra bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Kazaya karışan araçlara ilişkin tescil kayıtları getirtilmiş, ——– plakalı aracın davalı — adına kayıtlı olduğu, aracın ——- poliçesinin —— başlangıç tarihli olarak davalı … tarafından düzenlendiği gerek poliçe düzenleme tarihi ve gerekse kaza tarihi itibariyle——- tarihinde yürürlüğe giren sigorta genel şartlarının somut olayda uygulanması gerektiği belirlenmiştir. Davalı——-tarafından düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş, davacının ———- tarihinde sigorta şirketine başvuru koşulunu yerine getirdiği, sonuç alamaması nedeniyle dava açtığı, davalının talebi ———- tarihli yazı uyarınca reddettiği anlaşılmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, davacıya olay nedeniyle ———- tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı belirlenmiş, davacının hizmet döküm cetvelleri de getirtilmiştir.
Davacının kaza sonrası tedavisine ilişkin tüm hastane kayıtları da dosyaya kazandırılmış, olay nedeniyle yürütülen ——- Cumhuriyet Başsavcılığının ———— sayılı soruşturma dosyasının bir örneği dosyamıza konulmuştur.
Olaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı —– kullanımındaki ———-plakalı araç ile seyir halinde iken ———– plakalı motorsikleti kullanan davacının şerit tecavüz kuralını ihlal ettiği belirlenerek olayın meydana gelmesinde davalının kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Davalı savcılık dosyası kapsamında verdiği ifadesinde ——– Sokak yolunda seyir halinde iken davacının kullandığı motorsiklet ile hızlı ve zigzag çizerek kendisine doğru geldiğini, kaza olabileceğini anlayıp, hızını düşürdüğünü, ancak motorsikletin kendi yoluna girmesi ile duramayıp çarptığını beyan etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları olaya ilişkin görgüye dayalı bilgi sahibi olmadıklarını ifade etmişler, davalı tanığı ——–olay sırasında——— kullandığı araçta olduğunu, yokuş yukarı tırmandıktan sonra düzlüğe geldikleri sırada kazanın meydana geldiğini, davacının aracı ile içinde bulunduğu aracın şeridine geçip ——- aracının sol ön kısmına çarptığını, yokuş yukarı çıktıkları için ——- kullandığı aracın hızının az olduğunu, karşıdan gelen aracı görünce sağa çekip yavaşladığını ancak diğer aracın yalpalayarak üzerlerine doğru geldiğini beyan etmiştir.
Davacı ve davalı taraflar kusuru kabul etmediklerinden öncelikle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından uzman bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiş, bilirkişi raporunda, olayın oluş biçimini de değerlendirerek davacının şerit tecavüzü yapmak suretiyle asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı sürücünün olayın meydana gelmesinde kusurlu olmaması nedeniyle davalıların sorumluluklarının bulunmadığını açıklamıştır. Alınan rapor gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup dosya kapsamında toplanan deliller ile de uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, davacının yaralanması ile sonuçlanan ——— tarihli trafik kazasının davacının kendi kusurlu eylemiyle meydana geldiği, davalı sürücüye kusur izafe edilemeyeceği dolayısıyla davalı sürücü ile araç maliki ve sigortanın da sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ile davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 204,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 150,53 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/4 maddesi uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı—–tarafından yapılan 150,00 TL.ve davalı——– tarafından yapılan 150,00 TL.yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——— yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/01/2020