Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/101 E. 2021/307 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/564 Esas
KARAR NO : 2021/286

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı yana sunduğu —- cari hesap —— müvekkili şirketin davalı taraftan—-alacağını talep ettiğini ancak davalı taraftan herhangi bir ödeme alınamadığını, müvekkil şirketle davalı yan arasında— davalı tarafın borcu olduğunu ikrar ettiğini ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, bu sebeple belirtilen—-sayılı dosyasından takibe geçildiğini ve ödenmesi gereken tutarın tahsilinin talep edildiğini ancak davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, yetki itirazının ve borca itirazın yerinde olmadığını belirtip davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibe kötü niyetle itiraz eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—– olduğunu, icra takibinde yetkili icranın——- olduğunu, belirtilen nedenle yetkisizlik itirazında bulunulduğunu, aynı gerekçe ile sayın mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinin hiçbir maddi veya hukuki vakıa içermeyip sırf alacak iddiası içerdiğini, davacı tarafın dava konusu alacağın neden kaynakladığını açıklamadığını, herhangi bir delil ile desteklemediğini, zorunlu unsurları ve somut hiçbir maddi ve hukuki vakıa içermeyen dava ile ilgili olarak müvekkilinin cevap vermek durumunda kaldığını, müvekkilinin cevap verme ve delil sunma ve savunma geliştirme hakkının elinden alındığını, bu bakımdan öncellikle davacı tarafça öne sürülecek her türlü cevap, beyan ve iddia ile ilgili karşı cevap ve itiraz hakları ile delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde müvekkili tarafından davacıya ödemesi gereken dava tutarında bir borcun olmadığının tespit edildiğini belirtip haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 8.420,29 TL asıl alacak ve 2.279,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.700,00 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
———–tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın ——- defterlerinin incelendiği, davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davacının davalı ————— tanzim ettiği, poliçelerin davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.420,29 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin defterlerinin yerinde incelenmesi talebinde bulunulmasına rağmen incelenmediğini, sadece davacının defterleri incelenerek sonuca gidilemeyeceğini beyan ederek müvekkilinin defterlerinin incelenmesini talep ettiği, raporda davacının müvekkiline sunduğu hizmete yada davacının tespit edilen alacağına ilişkin itiraz etmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için yeni bir gün belirlenmiş ise de davalı tarafın belirlenen günde mahkememiz duruşma salonunda hazır olmadığı, incelemenin yapılacağı adrese bilirkişiyi götürmediği, incelenmeye katılamayacağını beyan ederek belgelendirilmeyen bir mazeret sunduğu, mahkememizce de mazeretin belgelendirilmemiş olması ve davalının defterlerinin incelenmesi için iki defa ara karar oluşturulmasına rağmen defterlerin incelemeye sunulmaması yada bilirkişilerin yerinde inceleme yapmak üzere davalı vekili yada davalı adına yetkilendirilmiş biri tarafından —— götürülmemiş olması sebebiyle yargılamanın uzatılmasına yönelik mazeretin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan alacağın davalı adına düzenlenen —–bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı vekilinin cevap verme süresinden sonra cevap dilekçesi sunduğu ve davacı tarafa borcu bulunmadığını beyan ettiği, davacının müvekkili —— ilişkin asıl ilişkiyi inkar etmediği, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilmiş ise de davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmamış olup bu nedenle davacı tarafın defterlerinin incelenmesi ve diğer delillerin toplanması ile sonuca gidilmiştir. Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. ——- takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde ——- ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.——–Mahkememizce taraflara ticari defterlerini sunmaları için kesin süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —— alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının dosyaya sunduğu ——–davalı adına tanzim ettiği ve —-konu hizmeti davalıya sunduğunu ispat etmiş olduğu, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, davacı icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş ise de, dava dilekçesinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığı ve buna ilişkin harcı yatırmadığı anlaşıldığından işlemiş faize ilişkin değerlendirme yapılmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının ————- Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin 8.420,29 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren talebi gibi yasal faiz işletilmesine, işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 8.420,29 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 8.420,29 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 575,19 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 143,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 431,39 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 143,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf, 94,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 730,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—— göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.