Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/996 E. 2019/661 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/996
KARAR NO : 2019/661

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça—— İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu çekin davalı tarafça müvekkillerinin iradesi dışında ele geçirildiğini, takip konusu çekin şirket işlerinde kullanılmak üzere ciro edildiğini ancak kullanılamadan davalının eline geçtiğini, davalı ile müvekkilleri arasında hiçbir ticari ilişki ve tanışıklık bulunmadığını,——— isimli müvekkili şirketin eski ortağından şüphelenildiğini, eski ortağın davalı ile işbirliği yaparak çeki gizlice ele geçirip davalıya verdiğinin düşünüldüğünü, eski ortak ile davalının yakın hısım olduğunun öğrenildiğini, bu yüzden haklarında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek —- İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına konu olan çek nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti ve çekin davalıdan istirdatına karar verilerek davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki elinde bulunduran iyi niyetli 3.kişi durumunda olduğunu, çekin kambiyo vasfını taşımadığı iddialarının yerinde olmadığını, Cumhuriyet Savcılığında yürütülen dosyanın bu dosya yönünden bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 72 maddesine dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf davalının —— İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyası ile haklarında kambiyo takibi başlattığını, takibe konu edilen çekin şirket işlerinde kullanılmak yere ciro edildiğini ancak kullanılmadan davalının eline geçtiğini, davalı ile tanışıklıkları ve ticari ilişkilerinin bulunmadığını, —– isimli davacı şirketin eski ortağından şüphelendiklerini, davalı ile işbirliği yapıp çeki ele geçirip davalıya verdiğini düşündüklerini, bu yüzden CBS’na suç duyurusunda bulunduklarını, davalının eski ortak ile yakın hısım olduğunu öğrendiklerini belirterek takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ve çekin istirdatına karar verilmesini taleple dava açmış, tazminata hükmedilmesini istemişlerdir. Davalı yan ise iyi niyetli 3.kişi olduğunu savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 22/11/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra sonuca gidilmiştir.
—- İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasında davalının davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçtiği, takip konusunun ——————– Şubesine ait —– tarih —-bedeli çek olup çek keşidecisinin davacılardan ——————., lehtar-ilk cirantanın davacı ————-, ikinci cirantanın ——- olduğu, ondan sonra davalının cirosunun bulunduğu, çekin bankaya ibraz ile karşılıksız işlemi gördüğü ve davalı tarafça takibe konu edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu————— sayılı soruşturma dosyası getirtilmiş davacılarla birlikte dava dışı ————tarafından davalı ile birlikte dava dışı ———-hakkında resmi belgede sahtecilik, hırsızlık ve nitelikli dolandırıcılık … vs. suçlardan cezalandırılması istemiyle şikayetçi olunduğu, şikayetin konusunun davaya konu çeklerle birlikte başka çeklere ilişkin olduğu görülmüş, soruşturma dosyası dolandırıcılık ve hırsızlık iddiaları yönünden bekletici mesele yapılmıştır. Soruşturma neticesinde 25/10/2018 tarihli takipsizlik kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki mahiyette olduğu suçun vasıf ve unsurlarının oluşmadığı kabul edilmiş, bu karara karşı davacı taraf sulh ceza mahkemesine yaptıkları itirazın reddedildiğini ve kesinleştiğini bildirmiştir.
Davalı taraf vekili ön inceleme duruşmasında derdestlik itirazında bulunmuş dayandığı ——— İcra Hukuk Mahkemesi —–esas sayılı dosyaların farklı takipler nedeniyle yapılmış şikayet yargılamalarına ilişkin olduğu gelen dosyalardan anlaşılmıştır.
Davacı taraf tanık deliline dayanmış, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı, çekin ellerinden rıza dışı çıktığı, işlemlerin arkasında ———- olduğu iddialarına ilişkin tanık dinletmek istemiş ise de HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca senede karşı senetle ispat zorunluluğu göz önünde bulundurulmuş, davalı tarafın muvafakat etmediklerini de bildirmesi üzerine davacı taraf tanıklarının dinlenmesi talebi reddedilmiştir.
Dava konusu çek olup davalı iyi niyeti hamil olduğunu ileri sürmektedir. Davacı yan çekten ötürü borçlu olmadığını davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, çekin rızası hilafına elinden çıktığını iddia ile dava açmış ise de çekin hırsızlık ve dolandırıcılık suretiyle elde edilmediği soruşturma dosyası ile tespit edilmiştir. Çek bir kambiyo senedidir ve kambiyo senetleri bir miktar paranın ödenmesi borcunu içerir. Bu senetlerin doğumuna neden olan temel borç işlemiyle aralarında ilişki yoktur. Yani temel ilişkiden soyutlanarak ortaya çıkar. Sebepten soyutturlar. Bu nedenle çekten ötürü borçlu olmadığı iddiasına dayalı olarak açılan davada ispat yükü davacı tarafta olup tek taraflı olarak davacı şirketin defterlerinde yapılacak inceleme ile sonuca gidilemeyeceğinden inceleme yapılmasının ispata faydası olmadığı kabul edilerek davacının delilleri arasında yemine dayandığı görülmekle davacı tarafa bu hakkı hatırlatılmış davacı taraf yemin teklif etme hakkını kullanmamıştır. Davacı takibe konu edilen çekten ötürü borçlu olmadığını ispatlayamamış olup ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması söz konusu olmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmeksizin davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 15.726,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.682,55TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——–. deki esaslara göre belirlenen 50.786,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.