Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/989 E. 2019/147 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/989 Esas
KARAR NO: 2019/147
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ———– asıl borçlu davalı … ve … müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladıklarını, davalı borçlular tüm ihtarlara rağmen kredi sözleşmesinden doğan borçlarını ödemediklerini, borçlulara borcun ödenmesi için ———.Noterliğinin —– tarihli ve——yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi gerektiğini, aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtaratı yapıldığını, gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını borçluların mal kaçırma şüphesi bulunduğunu, ihtiyati haciz talebinde bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————– Değişik İş nolu dosyası üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, kabulüne karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının ardından İstanbul Anadolu 8.icra müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, borçluların takibe konu borcun sebebini anlayamadıklarını icra takibine asıl alacağa işleyecek faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ile durduğunu, borçluların borcun sebebini gönderilen belgelerden anlayamamasının bir borcun olmadığı anlamını taşımadığını, borçlular tarafından ödeme emrine karşı yapılan tüm itirazlar tamamen haksız ve kötü niyetten ibaret olduğunu, davalılardan asıl alacağın %20 ‘sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı alınarak taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar-borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kefalet sözleşmesi usulüne uygun yapılmadığını, kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatı ile imzaları bulunan davalı … ve … hakkında yapılan kefalet sözleşmesi usulüne uygun yapılmadığını, Usulüne uygun yapılmayan kefalet sözleşmesi dayanarak davalı müvekkillerin davacı tarafından müvekkil şirkete kullandırılan krediden dolayı sorumlu tutulmasının kabul edilemez olmadığını, … ve … aleyhine açılan iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiller aleyhine başlatılan icra takibinde belirtilen alacak tutarının likit olmadığını,davacı tarafın alacağının likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davalı müvekkillerin, davacı tarafa eğer bir borcu var ise bu borç yargılama sonucunda ortaya çıkacak olduğunu, davacı tarafın davalı müvekkiller aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasal olmadığını, davalı müvekkiller aleyhine haksız takip başlatan davacı tarafın asıl alacak tutarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün ————– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine kredi sözleşmesine dayalı toplam 16.954,17 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalı asıl borçlu ile aralarında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi, ihtarında sonuçsuz kalması üzerine davalı hakkında başlattıkları takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamı ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır. Davalılar ise kefalet sözleşmesinin usule uygun yapılmadığını, alacağın likit olmadığını, faiz oranlarının çok yüksek olduğunu beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bankacı bilirkişi raporunda özetle; Kat tarihinden sonra ancak takip tarihinden önce 31.05.2017 tarihinde davacı banka tarafından 39.992,02 TL’lık tahsilat yapıldığı; yapılan tahsilat tutarının muhasebe fişleri incelendiğinde, 37.073,43 TL.’lık bölümünün ticari krediler anapara borcuna, 2.391,48 TL.’lık bölümünün kredi kartı borcuna ve 527,11 TL’lık bölümünün de ihtarname masrafına mahsup edildiği, müşterilere ait temerrüt bilgilerinin davacı banka tarafından, muhasebe hesapları dışında ayrıca takip edildiği, söz konusu kayıtlara göre, 31.05.2017 tarihinde tahsilatı yapılan 39.992,02 TL.’lık tutarın 21.216,04 TL.’lık kısmının anapara borcundan mahsup edildiği (138.248,98 – 21.216,04 = 117.032,94 TL. anapara borcu kalmıştır.), 18.248,87 TL.’lık kısmının faiz tahsilatı olarak gösterildiği, kalan 527,11 TL.’lık kısmının ise masrafa mahsup edildiği, takip tarihi itibariyle alacağın tespitinde, banka muhasebe kayıtlarının esas alındığı, kat ihtarnamesinde talep edilen ve yukarıda belirtilen ————-kredinin, 03.04.2017 tarihinde açılan 43.000,00 TL.’lık yeni bir kredi ile —- kapatılmış olduğu, bu sebeple, kat tarihinden sonra davacı banka alacağının ——-TL’lık bölümünün—– no.lu kredi hesabında izlendiği,davacı bankanın muhasebe kayıtlarına göre takip hesabına yıllık % 28 faiz oranı uygulandığı, temerrüt tarihi itibariyle mevcut bulunan ticari kredi bakiyesine yıllık % 28 faiz oranı üzerinden; Kredili Mevduat Hesabına ve Kredi Kartı alacağına ise T.C. Merkez Bankası’nın 2014/5 sayılı tebliği gereği, yıllık % 28,08 (Aylık % 2,34 x 12) faiz oranı üzerinden faiz hesaplandığı, davacı banka tarafından kat tarihinden sonra ancak takip tarihinden önce yapılan tahsilatların hesaplamada dikkate alındığı, yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın, davalılardan 102.611,90 TL asıl alacak, 12.070,29 TL işlemiş faiz, 603,51 TL işlemiş faizin % 5 BSMV’si, 2,17 TL masraf ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere; toplam 115.727,87 TL alacağının bulunduğu, davacı banka tarafından, huzurdaki davanın açılmasından sonra (16.04.218 tarihinde) 3 adet karşılıksız kalan teminat çek yaprağından, 4.610,00 TL.’lık banka yükümlülük tutarının tahsil edildiği, söz konusu tahsilatın infaz aşamasında icra dairesine nazara alınması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; müvekkili bankanın muhasebe defterlerinde ödeme yapacak olan iyiniyetli müşterilere lehine bir nevi indirim olması gayesiyle, faiz oranının düşük tutulmakta olduğunu, ancak bu kaydın sözleşmeye uygun talep edilen kanunu ve akdi faiz oranlarını isteme hakkından vazgeçmiş sayıldıkları anlamına gelmediğini beyan etmiştir.
Davalılar vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; faiz oranının yüksek hesaplandığını, kredi sözleşmesine göre yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, 2. Seçenekte bankanın muhasebe kayıtlarına göre yapılan ve 115.727,87 TL olan hesaplamanın dikkate alınmasını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı .-ile davalı asıl borçlu —————. arasında 16.04.2015 tarihinde ——— TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirkete ait —-3 tarih ve——-sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile 15.10.2014 tarihli istanbul Ticaret Odası firma sicil bilgilerine göre, davalı şirketin ortakları olduğu anlaşılan davalı … ile …’ın, söz konusu sözleşmede müteselsil kefil olarak imzalarının mevcut bulunduğu ve her birinin kefalet miktarının ayrı ayrı—- TL olduğu, bahse konu Sözleşmenin Kefalet Sözleşmesi bölümünün, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesinde yer alan, “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır…” hükmüne göre düzenlendiği, davacıya bu sözleşme kapsamında bir takım krediler kullandırıldığı, davacı …-. tarafından,—- Noterliği’nin ————- yevmiye numarasıyla davalı Borçlu ———ile davalı müteselsil kefiller … ve …’a ihtarname keşide edilerek, —— tarihi itibariyle davalı borçlu şirketin kredi hesabının kat edildiği, kat tarihi itibariyle toplam —— TL borcun, işbu ihtarnamenin tebliğini İzleyen 1 (bir) gün içinde, ödeme gününe kadar Bankanın kademeli cari ticari faiz oranları üzerinden hesaplanacak faizi, faizin BSMV, fonu, ve sair fer’ileri ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödenmesi, belirtilen borçların verilen süre içinde ödenmemesi halinde, banka alacağının kredi sözleşmelerinden ve mevzuattan doğan hakları çerçevesinde, % 72 temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve sair yasal fer’ileri ile birlikte tahsili için muhataplar aleyhine yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin davalılara tebliği ile davalıların ———– tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin 4.2. Maddesinde; “… alacağın muaccel hale geldiği tarihten müşteriye yapılacak ihtarda belirtilen sürenin hitamına kadar geçecek süreye—– Bankasına bildirilen en yüksek cari akdi faiz oranı uygulanacağı … temerrüdün doğduğu tarihten itibaren (ise) aynı tür krediler ve hesaplar için Banka tarafından——— Bankasına bildirilen TL/YP en yüksek cari akdi faiz oranının % 100 fazlası olarak belirlenen oran” üzerinden temerrüt faizi hesaplanacağı hükmüne yer verilmiş olsa da davacı bankanın muhasebe kayıtlarında “Muhasebe Kaydına Göre” takip hesabına yıllık % 28 faiz oranı üzerinden faiz uygulandığının tespit edildiği ve hesaplamanın davacı bankanın fiilen uyguladığı faiz miktarı uyarınca hesaplama yapılması gerektiğinden mahkememizce bilirkişi tarafından muhasebe kayıtlarında tutulan faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamanın dikkate alındığı, ve bu orana göre yapılan hesaplamanın denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, sonuç olarak davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden —–TL asıl alacak, —– TL işlemiş faiz, —– TL işlemiş faizin % 5 BSMV’si, 2,17 TL masraf ve ———TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere; toplam 115.727,87 TL alacaklı olduğunun anlaşılarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğü’nün– esas sayılı dosyasına yapılan itirazının; 102.611,90 TL asıl alacak, 12.070,29 TL işlemiş faiz, 603,51 TL işlemiş faizin % 5 BSMV’si, 2,17 TL masraf ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere; toplam 115.727,87 TL üzerinden iptali ile takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 72 oranında temerrüt fazi ve ve %5 BSMV yürütülmesine, iş bu dava açıldıktan sonra 16/04/2018 tarihinde 3 adet karşılıksız kalan teminat çek yaprağından, 4.610,00 TL.’lık banka yükümlülük tutarının tahsil edildiği anlaşıldığından tazmin olunan 3 adet karşılıksız kalan çek yasal yükümlülük tutarı olan 4.610,00 TL’nin infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından nazara alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan toplam 115.727,87 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğü’nün———– esas sayılı dosyasına yapılan itirazının;
-102.611,90 TL asıl alacak,
-12.070,29 TL işlemiş faiz,
-603,51 TL işlemiş faizin % 5 BSMV
-2,17 TL masraf
+440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere;
toplam 115.727,87 TL üzerinden iptali ile takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 72 oranında temerrüt fazi ve ve %5 BSMV yürütülmesine, davadan sonra 16/04/2018 tarihinde tazmin olunan 3 adet karşılıksız kalan çek yasal yükümlülük tutarı olan 4.610,00 TL’nin infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından nazara alınmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan toplam 115.727,87 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 7.905,37 TL harcın davalılardan alınarak hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 55,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 655,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranı gözetilerek 576,36 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalıların 109,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranı gözetilerek 13,15 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 12.008,23 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde, talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2019