Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/987 E. 2018/192 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/987 Esas
KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma İstanbul ili ve yurt genelince vinçli taşıma ile nakliye işiyle iştigal ettiğini, davalı firma davacı müvekkilinden vinçli nakliye hizmeti aldığını, bu hizmetlere ilişkin tahakkuk eden ücretin müvekkili tarafından faturalandırıldığını, davalı tarafa gönderildiğini, davacının ticari kayıtlarında cari hesap ekstresi olarak tutulan kayda göre verilen hizmetin bedeli olarak davalı tarafa 25/08/2016 tarih, 2.065,00 TL tutarlı ve …. sıra nolu fatura tanzim edildiğini ve teslim edildiğini, fatura içeriğine göre 8 günlük yasal süre içerisinde davalı tarafından itiraz edilmediğini,davalı tahakkuk eden fatura bedelini yapılan tüm uyarılara rağmen ödemediğini, bu nedenle fatura tutarının işleyen ticari faizi ile tahsili için İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün ……esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının icra dosyasına yaptığı itiraz sonucunda durduğunu, Türk Ticaret Kanunu uyarınca muhteviyatına itiraz edilmediğinden kesinleşen faturaların tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı müvekkilinin hak ettiği alacağının tahsiline engel olma amacına matuf olduğunu, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 2016/24135 esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı tarafa % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve tüm yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan ilamsız icra takibinin müvekkili şirketin ticaret sicil ve ikamet adresinin …….. olması ve Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili bulunması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, davanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılmış geçersiz icra takibine dayanılarak itirazın iptali davası açılamadığını, Yargıtay HGK’nun 15/11/2012 tarih ve ……. E ve …… K sayılı kararında: “önce icra dairensin yetkisi tartışılmalıdır. Yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış ise işin esasına girilmeli, yetkisiz icra müdürlülüğünde icra takibi yapılmış ise geçersiz takibe dayanılarak itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gereklidir.” özetindeki gerekçe ile de aynı husus içtihada bağlandığını, bu durumda gerek HMK yetki kuralları ve gerekse yukarıda anılan kökleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca davanın yetki yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa vadesi belirli, muaccel bir borcu bulunmadığını, alacaklı tarafından müvekkili şirkete yönelik olarak keşide edilen, tebliğ edilen bir ihtarname yada benzeri bir hukuki yol ile belirlenmiş bir vade tarihinin bulunmadığını, bu sebeple davacı tarafın icra takibindeki ve iş bu davadaki faiz talebi haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketten talep ettiği alacağın miktarına ilişkin olarak da taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, davacı tarafın tümüyle tek taraflı olarak belirlediği ve kendi cari hesaplarında gözüken tutarı talep ettiğini, ödeme emrinde müvekkil şirketten istenen tutarın neye karşılık olduğunu, malın/hizmetin cinsi ve miktarı belli olmadığını, davacı taraf talep ettiği borç tutarına ilişkin olarak borç tutarında mutabakatı gösteren bir belge sunmadığını, itirazın iptali davasına konu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış olması sebebiyle geçersiz icra takibine dayalı olarak itirazın iptaline karar verilmesi istenemeyeceğinden davanın öncelikle yetki yönünden reddini, müvekkili şirketin davacıya borcu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiştir. HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında HMK nun 4/1.a maddesi uyarınca, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere, kira sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
Somut olayda, dava dilekçesinden ve davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanlarından; davacının davalıya forklift kiraladığı, forkliftin davalının adresine gönderildiği ve davalının kullandıktan sonra isteği ile forkliftin davalının adresinden davacı tarafından teslim alındığı iddiasına dayandığı, davacı vekili, faturaya nakliye bedelinin de dahil olduğu, şöforun davacı tarafından temin edilmediğini beyan ettiği, her ne kadar faturada aracın tesliminin davacı tarafından gerçekleştirildiği beyan edilerek nakliye bedeli dahil edilmiş olsa da nakliyenin hizmetin ifası sayılmayacağı, zira davacının kiralayan olup kiralanan şeyi hazır etmesinin veya kiracıya teslimi-geri alınmasının da kira sözleşmesi kapsamında olduğu, ayrıca forkliftin davacı tarafından çalıştırılarak hizmet verildiği iddiası da bulunmadığından uyuşmazlığın yalnızca kira sözleşmesinden kaynaklan analacağa ilişkin olup bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.