Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/96 E. 2018/206 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/96 Esas
KARAR NO : 2018/206

DAVA : Rücuen Alacak
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan …. tarih …. seri nolu fatura ile satın almış olduğu bir cihazın, dava dışı müşteriye satıldığını, cihazın arızalı ve ayıplı olması nedeniyle müşterinin … başvuruda bulunduğunu ve heyet tarafından ücretin müşteriye iadesine karar verildiğini, ithalatçı olarak sorumlu olan davalının ödeme yapmaması üzerine Tüketici Hakem Heyeti kararına istinaden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra tehdidi altında … tarihinde icra masraflarıyla birlikte tüketiciye 3.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek 3.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; davacının yasal ayıp ihbar süreleri içinde müvekkiline bir bildirimde bulunmadığını, ayrıca davacının T… kararına istinaden dava açma hakkı olmasına rağmen bu hakkını kullanmadığını, kendi kusuru ile tüketiciye ödediği tutarı müvekkilinden talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davalıdan satın alınan cihazın ayıplı olduğundan bahisle tüketici hakem heyeti kararına istinaden icra tehdidi altında ödenen tutarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
…. ilgili dosyası celp edilerek incelendiğinde, dava konusu cihazın ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde alınan bir rapora rastlanılmadığı, kararda cihazın dosyamız davacısı tarafından yasal sürede onarılıp tüketiciye iade edildiğinin ispat edilemediğinden bahisle şikayetin kabulüne ve cihaz bedelinin davacı tarafından tüketiciye ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
… Kararına istinaden başlatılan icra dosyası celp edilerek incelendiğinde, dava dışı müşterinin dosyamız davacısı hakkında toplam 2.754,80 TL üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, 13/03/2015 tarihinde davacının icra dosyasına 3.000,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
… tarihli duruşmada davacı vekilinden dava konusu cihazı bilirkişi incelemesi için mahkememizde hazır edip edemeyecekleri sorulmuş, davacı vekili 14/11/2017 tarihli dilekçesinde hakem heyeti kararında iade yönünde bir karar verilmediğinden cihazın tüketiciden iade alınamadığı, müvekkilinin elinde olmaması nedeniyle cihazın sunulamayacağı belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, davalıdan satın alınan cihazın ayıplı olduğundan bahisle tüketici hakem heyeti kararına istinaden icra tehdidi altında ödenen tutarın rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari satıma konu malın ayıplı olup olmadığı ve … maddeleri uyarınca ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmakta olduğu, Kocaeli Tüketici İl Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/11/2014 tarihli …… sayılı kararında dava konusu cihazın ayıplı olup olmadığı yönünde bir tespit yapılmadığı, cihazın dosyamız davacısı tarafından yasal sürede onarılıp tüketiciye iade edildiğinin ispat edilemediğinden bahisle şikayetin kabulüne ve cihaz bedelinin davacı tarafından tüketiciye ödenmesine karar verilmiş olduğu, kaldı ki söz konusu kararda ayıba yönelik bir tespit olması halinde dahi Mahkememizin bu tespitle bağlı olmayacağı, her durumda dava konusu cihazın ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, ancak davacı vekilince cihazın müvekkilinde bulunmadığından bahisle inceleme için hazır edilemeyeceğinin beyan edildiği, bu durumda cihazın ayıplı olup olmadığının anlaşılamadığı ve davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davanın sübuta ermediği, bunun yanında davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 51,24 TL’den mahsubu ile 15,34 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığındann bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.