Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/95 E. 2018/375 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/95 Esas
KARAR NO : 2018/375

DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; 12/10/2015 tarihinde müvekkili banka hesabından davalının banka hesabına ticari ilişki kurulacağı düşüncesi ile avans olarak 15.000,00 TL havale yapıldığını, ancak herhangi bir ticari ilişki kurulmaması nedeniyle ihtarname ile ödenen tutarın iadesinin istenildiğini, ancak iade edilmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının icra takibine itirazında taraflar arasında ticari ilişki olmadığını kabul ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının davalı hakkında 15.000,00 TL asıl alacak ve 81,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.081,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 15.000,00 TL gösterilmiş ise de dava dilekçesinde itirazın asıl alacak ve işlemiş faize yönelik olduğunun açıklanmış olduğu görülmekle davacı tarafın iş bu davadaki talebinin asıl alacak ve işlemiş faize yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu kabul edilmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf yasal sürede davaya cevap vermemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında davacı tarafla aralarında ticari ilişki olduğunu, buna ilişkin davanın İstanbul Anadolu……ATM 2016/1128 E. sayılı dosyasında devam etmekte olduğunu, dava konusu ödemenin de taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafın müvekkiline olan borcuna karşılık yapılmış bir ödeme olduğunu, müvekkilinin davacıdan yüklü miktarda alacaklı olduğunu belirterek her iki davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, ticari ilişki kurulacağı düşüncesiyle avans olarak ödenen tutarın istirdatı amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu ödeme dekontu incelendiğinde, 12/10/2015 tarihinde davacı hesabından davalı hesabına ‘……… tarafından gönderilen’ açıklaması ile 15.000,00 TL EFT işlemi yapıldığı görülmüştür.
Davalı hesabına böyle bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmış, cevabi yazı ile işlemin doğruluğu teyit edilmiştir.
Davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen 31/10/2016 tarihli ihtarnamede dava konusu tutarın 3 gün içinde iade talep edilmiş, ihtarname 04/11/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 24/11/2016 tarihinde havale ödemesine dayalı olarak 15.000,00 TL asıl alacak ve 81,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.081,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca(davacıya herhangi bir borcu olmadığı, aralarında ticari ilişki olmadığı ve sözleşme yapılmadığından bahisle) itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ……. ATM 2016/1128 E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacısının ……… olduğu, davalısının dosyamız davalısı olduğu, ……. Sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dosyamız davacısı ve dava konusu ile bağlantısının kurulamadığı görülmekle davalı tarafın birleştirme talebi reddedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın davalı ile ticari ilişki kurulacağı düşüncesiyle avans olarak davalı hesabına ödeme yapıldığını, ancak ticari ilişki kurulmadığı gibi ödenen avans tutarının iade edilmediğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise ödeme emrine itiraz dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, davacıya borcun olmadığını savunduğu, davaya yasal sürede cevap vermediği, davacı tarafın yokluğunda yapılan ön inceleme duruşmasında ise taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, buna ilişkin davanın başka bir mahkemede görülmekte olduğunu, dava konusu ödemenin de bu ticari ilişki nedeniyle borca mahsuben yapıldığını savunduğu, kurak olarak havalenin mevcut bir borcun ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, ancak davalı tarafın ödeme emrine itirazında taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını belirttiği, itirazın iptali davalarında borçlu taraf icra takibindeki itiraz sebepleri ile bağlı değil ise de itiraz sebepleri ile çelişen savunmasının dikkate alınamayacağı, dolayısıyla davalı vekilinin ön inceleme duruşmasında dile getirdiği ödemenin davacının borcuna mahsuben yapıldığı yönündeki savunmasına itibar edilmediği, kaldı ki davalı tarafın taraflar arasındaki ticari ilişkiyle ilgili davanın İstanbul Anadolu ……. ATM 2016/1128 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olduğunu savunduğu, ancak o dosyada davacının taraf dahi olmadığı, davalının taraflar arasında ticari ilişki olmadığı yönündeki savunması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine gerek görülmediği, dolayısıyla davacı tarafça yapılan ödemenin avans ödemesi olup ticari ilişki kurulmaması nedeniyle iadesi gerektiği kanısına varıldığı, davalının icra takibi öncesinde düzenlenen ihtarname ile 08/11/2016 tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğu, bu tarihten takip tarihine kadar 10,5 avans faiz oranı üzerinden işlemiş faiz tutarının 70,00 TL olduğu, davacının bu tutar yönünden de haklı olduğu,bunun yanında ödeme emrinde işleyecek faiz oranının belirtilmemiş olması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa yasal faiz yürütülmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğü’nün 2016/24556 Esas sayılı takip dosyasında 15.000,00 TL asıl alacak ve 70,00 TL işlemiş faize yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 15.000,00 TL asıl alacak ve 70,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.070,00 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 15.070,00 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 1.029,43 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 180,76 TL harcın mahsubu ile 848,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 180,76 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 50,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 86,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 86,44 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen tutarın düşüklüğü nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.