Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/910 E. 2020/424 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/910 Esas
KARAR NO : 2020/424
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/08/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde —- sigortalı —- plakalı araç sürücüsü ——- asli ve tam kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkili —– basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yararlandığını, kaza sonrasında————–kaldırılan müvekkilinin gördüğü tüm tedavilere rağmen iyileşemediğini, daimi olarak sakat kaldığını, müvekkiline ait tüm tedavi dosyaları celp edildikten sonra ———— alınacak maluliyet raporu ile müvekkilin sakatlığının oranı tespit edilecek olduğunu, müvekkili dava konusu kaza sebebi ile daimi sakat kalmış olduğunu, bakiye ömrü boyunca artık eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve eskisine oranla daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını, müvekkili maruz kaldığı trafik kazası nedeniyle, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yaralandiğını, tedavisi için hastaneye gidip gelmek zorunda kalmış olduğunu, dava konusu tazminatın konusuz kalmaması için —— plakalı araç ile başka araçlar varsa bu araçların kavdı ile davalı adına kayıtlı gayrimenkullerin tapu kayıtlarına Teminatsız olarak Tedbir talebi konulmasını, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyle ve HMK’nın 107. Maddesi gereğince artırılmak üzere —– iş göremezlik tazminatının — nolu davalıdan temerrüt tarihinden —nolu davalıdan olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, —- manevi tazminatın —- davalıdan —-olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebep olan aracın bir —— olup Poliçe Genel Şartlar A.6 maddesine, Yönetmeliğin 11. ve 64.maddelerine göre,——– yapılması gereken taşıtlar arasında olduğunu, —– Plakalı aracın taşımacılık yaptığı sırada karıştığı kaza neticesinde araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının sakatlandığının iddia edildiği, davacının sakatlık tazminatına ilişkin taleplerinden zorunlu taşımacılık sigortacısının sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun zorunlu taşımacılık sigortası ile karşılanamayan zararla sınırlı olduğunu,—— plakalı araca ait zorunlu taşımacılık poliçesinin mevcut olup olmadığının araştırılmasını, ilgili valiliğe müzekkere yazılmasını, kusurun ispat edilmesi gerektiğini, davacıya—- tarihinde —— ödeme yapıldığını, bu ödeme ile poliçe sorumluluğunun yerine getirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili tarafından yapılan ödemenin güncellenmesi gerektiğini, davacı —– daimi sakatlığının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Uyarınca belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının, bakıcı giderlerinin, tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla faizin dava tarihinden itibaren başlaması gerektiğini, öncelikle aleyhlerine açılan davanın reddini yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi (geçici sürekli iş göremezlik) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacıya ait hastane kayıtları getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
———— raporunda, davacının E cetveline göre sürekli maluliyet oranının % 22 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu belirtilmiştir.
Davacının ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, —- cevabı, araç tescil kaydı, — yazı cevabı, hasar dosyası, poliçe, ceza dosyası dosyamız arasındadır.
——- sayılı dosyasında, yürütülen tahkikat sırasında —- günü —– alınan rapor içeriğine göre, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı belirtilmiştir. Akabinde ———– sayılı dosyasında davanın açıldığı, mahkemece davalı sanığın % 100 oranında kusurlu oluşuna göre davalı sanığın —–adli para cezası ile cezalandırıldığı ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının zarar hesabının yapılması amacıyla aktüer hesabı yaptırılmıştır.
Hesap bilirkişi raporunda özetle; —– tablosuna göre hesaplama yapıldığı, davacının ev hanımı olduğu, bu nedenle davacının kazancının asgari geçim indirimi hariç asgari ücretin olay/hesap tarihleri arasındaki net tutarlarına göre hesaplama yapıldığı, davalı —-günü davacıya —— ödeme yaptığı; kural olarak ödeme tarihindeki ücret verilerine göre hesap yapılması gerekli ise de, hasar dosyasının incelenmesinde, % 12 maluliyet oranına göre hesap ve ödeme yapıldığı; somut olayda ise, davacının maluliyet oranının % 22 olarak belirlendiği; dolayısıyla ödemenin yetersizliğinin hesap yapılmadan anlaşıldığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin rapor tarihine kadar yasal faiziyle birlikte güncellenerek tazminattan mahsup edildiği, davacının — aylık devrede uğradığı geçici kazanç kaybının: —– ödemesinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra —-karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu belirtilmiştir.
Davacı vekili sunduğu talep artırım dilekçesi ile; —- olan toplam maddi tazminat taleplerini artırarak —- talep ettiklerini ve temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalı —- davalı şahıstan tahsilini talep ettiklerini belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ————– plakalı şehir içi yolcu taşımada kullanılan —– seyri sırasında, yol üzerinde bulunan hız kesici yükselti kasisti yol kısım üzerinden hızla geçerken, aracın havalanması ile araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının koltuktan havalanarak araç tavan kısmına çarpıp araç içine düşmesiyle sonuçlanan trafik kazasında davacının yaralandığı, dava dilekçesinde —– iş göremezlik tazminatının talep edildiği, davacı vekilince ön inceleme duruşmasında maddi tazminat taleplerinin hem geçici iş göremezlik hem de sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkin olduğunun belirtildiği, sonuç olarak davacının maddi taleplerinin sürekli ve geçici işgöremezlik nedeniyle doğan tazminat talebine ilişkin olduğu, davalı —- kazaya karışan aracın —— düzenlediği, her ne kadar davalı vekili davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüşse de kaza tarihinin———- tarihi arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği ve alınan —– raporunda bahsi geçen Yönetmelik uyarınca rapor hazırlandığından davalı —- bu yöndeki itirazına itibar edilmediği, davacının olay nedeniyle sürekli maluliyetinin % 22 oranında olduğu ve 6 ay iyileşme süresinin bulunduğunun belirlendiği, kazanın tek taraflı olması, savcılıkta alınan raporda; kazaya konu aracın şehiriçi yolcu taşıyan bir —- olması nedeniyle koltuklarda emniyet kemeri bulundurulmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle davacının emniyet kemeri takmasının zorunlu olmadığı, davalı sürücüsü —— asli ve tam kusurlu, davacının kusursuz olduğunun belirtildiği, mahkememizce de bu raporun olayın oluş şekline uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmediği, sonuç olarak kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz, davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik tazminatı için — ve sürekli iş göremezlik tazminatı için —– olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ——— davacının talebine konu maddi tazminattan,—–olan şirketin; bu sigortanın bulunmaması halinde ise —- sorumlu olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili ise, kazaya sebep olan aracın şehiriçi taşımacılık yapan bir araç olduğunu, kaza mahallinin il sınırları içinde olduğunu, davalının 4925 sayılı kanun kapsamında taşımacılık yapmadığını, davacıların talebinin trafik sigortası kapsamında kaldığını ve davalı sigortacının sorumlu olduğunu, belirmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davaya konu kazayı yapan aracın, şehirlerarası taşımacılık yapmadığı, şehirçi yolcu taşımacılığı yaptığı, dolayısıyla aracın kaza tarihi itibariyle——yaptırma zorunluluğu bulunmadığı,——–gelen yazı cevabında da 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun aynı maddesinden bahsedildiği, —- plakalı aracın ————— yaptırma zorunluluğu bulunmadığından meydana gelen zarardan davalı —- şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı—- bu yöndeki itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.—————kazaya karışan aracın —— düzenlediği bu nedenle poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sigortalısı ile birlikte sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı —- tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar gereği geçici iş göremezlik tazminatının teminat harici olduğunu savunmakta, sorumluluklarının olmadığını ifade etmektedir.—– tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartalrı A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri Tazminatı” başlıklı (b)maddesinde “kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren, mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı —- sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve ——— sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.”ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar;
i-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
ii-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
iii-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak —— sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 Sayılı Kanunun 59.Maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunun 98.maddesinde ——- sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Buradan anlaşıldığı üzere ——- yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadar ki süre içinde ki;
i.Bakıcı giderleri,
ii.Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler——-
Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletilmiştir. Bir kanun maddesinin kapsamının genel şartları ile genişletilip daraltılması düşünülemeyeceği gibi bu husus——– benzer bir olayda verdiği kararda da; ” Dava trafik kazasında yaralanan başvuru sahibinin, trafik kazası sonucu, çalışma gücünden yoksun kaldığından dolayı maluliyet tazminatı ile geçici iş görmezlik istemine ilişkindir.
Davalı tarafından —– araca ilişkin poliçenin tanzim tarihi ve kaza tarihine göre poliçenin eki olan genel şartların uygulanması gerekeceği açık ise de; —–, zarar görenlerin bir kısım taleplerinin tek taraflı olarak başka bir kurumun sorumluluğunda bırakılması mümkün görülmediği gibi, 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen düzenleme, tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerine ilişkin olup, geçici tedavi sürecindeki bakıcı gideri ve geçici dönem iş görmezlik tazminatı bu düzenleme kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, sigorta limitleri dahilindeki geçici dönem iş görmezlik zararı ve bakıcı giderinden davalı —— sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. “şeklinde açıklanmış ve sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı——– geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yönündeki savunmaları yerinde görülmemiş ve alınan hesap rapor hüküm kurmaya elverişli, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınarak bilirkişi tarafından hesaplanan— sürekli iş göremezlik, —- geçici iş göremezlik zararının artırılan haliyle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava haksız fiilden kaynaklanmış olup sürücü açısından temerrüt kaza tarihi itibariyle oluştuğundan davalı sürücü —– açısından kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren yasal faiz işletmek gerektiği, davalı —- davadan önce yapılan başvurunun —- tarihinde tebliğ edildiği, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası —- tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılarak davalı —– alacağa bu tarihten itibaren davalıya sigortalı araç ticari olduğundan avans faiz işletilmesine ve söz konusu alacağın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———– gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle davacının manevi olarak zarara uğradığı, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin oluştuğu, zararın boyutu göz önünde bulundurularak, davacı için —– manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve söz konusu tazminatın davalı sürücü —- kaza tarihi olan —-tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– sürekli iş göremezlik, —- geçici iş göremezlik zararının davalı —-açısından kaza tarihi olan —-tarihinden itibaren, —— açısından temerrüt tarihi olan—- tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2—– manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a)Maddi tazminat yönünden alınması gereken karar harcı 5.012,62 TL harçtan başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 240,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 271,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.735,22 TL harcın davalı—— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 240,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 271,40 TL harcın davalı——— müştereken ve müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.024,65 TL harcın davalı—– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 532,17 TL tebligat ve müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti, 562,00 TL ATK maluliyet rapor ücreti olmak üzere toplam 1.644,17 TL ‘nin kabul-red oranları gözetilerek 1.405,60 TL yargılama giderinin davalı —– müştereken ve müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 10.339,47 TL vekalet ücretinin davalı —— müştereken ve müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ——– yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020