Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/888 E. 2019/718 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/272
KARAR NO: 2019/767
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 07/03/2016
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis ———- çeke dayalı olarak alacağı bulunduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu 6.İcra Müdürlüğünün ——- ve —— sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, şirketin iflası nedeniyle iflas masasına yaptıkları başvurunun 106.560,42 TL.lık kısmının reddedildiğini belirterek 1.384.560,42 TL.alacağın tespiti ile avans faizi ile birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak talebini kanıtlayacak bir belge sunmadığını, bu nedenle verilen kararın doğru olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 235 maddesine dayalı kayıt ve kabul davasıdır. Davacı mahkememizde açtığı kayıt kabul davası ile müflis ———– çeke dayalı olarak alacağı bulunduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu 6.İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, şirketin iflası nedeniyle iflas masasına yaptıkları başvurunun 106.560,42 TL.lık kısmının reddedildiğini belirterek 1.384.560,42 TL.alacağın tespiti ile avans faizi ile birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı iflas idaresi vekili davacının alacağını ispata yarar delil ve belge sunmadığını ileri sürmüştür. Davacının iflas masasına başvuru dilekçesinde 38 sıra numara ile 525.714,92 TL.alacağın iflas masasına kaydını talep ettiği, dosyaya gelen iflas müdürlüğü cevabi yazısında davacının başvurusunun tümden reddedildiği belirtilmiş olmakla birlikte 10/02/2016 tarihli 38 kayıt no.lu başvuruya ilişkin olarak yazılan yazı ile kaydı talep edilen alacağın 106.560,42 TL.lık kısmı yönünden talebin reddine karar verildiği, bu itibarla dava konusu tutar hakkında mübayenet oluştuğu, davacı vekilinin sunduğu 22/09/2016 tarihli dilekçeyle taleplerini açıkladığı, buna göre davacının iflas masasına ———- ait —– TL bedelli çek ile İstanbul 6.İcra Müdürlüğü ——- sayılı icra dosyalarındaki alacak tutarları toplamı 525.714,92 TL.için başvurmuş olduğu, bunun 106.506,42 TL.lık kısmının reddedildiği, davanın 1.384.560,42 TL.alacağın tespiti ile masaya kaydı talebi ile açıldığı, davacı vekilinin sunduğu 22/09/2016 tarihli dilekçede yalnızca (B) bendinde sayılan çekler toplamı 880.306,00 TL.lık kısımdan kabul edlien 419.174,50 TL.nin düşülerek 461.132,00 TL.nın iflas masasına kaydının istendiğinin beyan edildiği, böylece ilgili listede 2,5 ve 6 no.lu çekler dışında diğer 9 adet çek için de talepte bulunulmuş olduğu, dava konusu çeklerin tümünün müflis tarafından iflastan önce davacı adına düzenlenmiş çekler olup, süresinde bankaya ibraz edildiği anlaşılmıştır
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 21/12/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ile ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İflas müdürlüğüne yazılan yazıya gelen cevapta ——– 19/11/2014 tarihinde iflasına karar verildiği, tasfiyenin basit tasfiye usulü ile iflas müdürlüğü tarafından yürütüldüğü, davacının 38 nolu kayıt başvurusu ile başvuruda bulunduğu, toplam —— TL için yaptığı başvurunun ——— TL’lik kısmının reddedildiğini anlaşılmıştır. Davacı başvuru dilekçesinde müflisten olan alacağını ——— tarihli ——— ait ——-TL bedelli ——- nolu çek ile İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ——— esas ve aynı dairenin 2014/9502 sayılı kesinleşmiş icra dosyalarındaki kapak hesaplarına dayandırmış iflas müdürlüğü kesinleşen taleplere konu alacağı kabul etmiş, 30/04/2014 tarihli çek bedeli ve talep edilen faiz yönünden istemi reddetmiştir.
İflas müdürlüğünden gelen cevabi yazıda davacının iflas masasına başvuru sırasında tebliğ gideri yatırdığı masa kararının davacı vekiline 24/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği buna göre mahkememizde 07/03/2016 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yan iflas masasına ——-TL’nin kayıt ve kabulü için başvurmuş, talebi kısmen kabul edilerek 106.560,42 TL’lik kısım reddedilmiştir. Mahkememizde açılan davada ise —– TL’nin kayıt ve kabulü talep edilmiştir. Davacı açtığı davayı açıkladığı 22/09/2016 tarihli dilekçesinde müflisten çeke dayalı alacakları yanı sıra cari hesaba dayalı alacakları da olduğunu, çeke dayalı alacakları toplamının 880.306,00 TL olup bu tutardan kabul edilen 419.174,50 TL’Lik kısım düşüldüğünde kalan 461.132,00 TL yönünden davanın sürdürüldüğünü bu tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesini istediklerini bildirmiştir. İİK 236 maddesine göre iflas kapanıncaya kadar masaya alacak yazdırmak mümkün olduğu gibi masaya kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılması da ön şart değildir. Davacının doğrudan dava açmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı taleplerinin değerlendirilmesi bakımından yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili alacak talebini dayandırdığı çeklerin asıllarını dosyaya sunmuş, tüm çeklerin müflis tarafından davacı lehine düzenlendiği, çeklerin keşide tarihlerinin iflas tarihinden önceye ait olup bankaya ibraz ve karşılıksız işlemi gördükleri anlaşılmıştır. Kayıt kabul davalarında ispat yükü davacı alacaklı da olup, alacağın mevcudiyetini ve belirtilen miktarda olduğunu ispatla yükümlüdür. Tek başına çekin varlığı alacağı ispata yeterli olmayıp başkaca delillerle de alacağın ispatı gerekir. ———- Bu nedenle çeke dayalı alacağın varlığını ispat yönünden davacı vekilinden müvekkilinin davalı müflis şirket ile temel akdi ilişkisini açıklaması istenmiş davacı vekili söz konusu çeklerin 03/10/2012 tarihli sözleşme ile müflis şirketin taahhüdü altında yapılan——– Projesinin borulama tesisat işi, 24/07/2013 tarihli sözleşme ile ———— inşaat mekanik tesisat montajının yapılması işinin, 04/09/2013 tarihli sözleşme ile ———–borulama tesisat işinin yapılmasına karşılık verildiğini bildirmiştir.
Dosyaya müdahil sıfatıyla katılan müflis şirketin iflastan önceki yetkilisi de bu çeklerin söz konusu işlerin karşılığı olarak verildiğini ancak davacının sözleşmelerde belirtilen işleri yapmadığını, ödemelerin avans ödemesi olduğunu, onaylanmış bir kesin hesap çalışması olmadığını, iflas müdürlüğünce kabul edilen kısmında iptali gerektiğini, davacının alacaklı değil borçlu olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı ile müflis şirket arasında imzalanan 3 ayrı taşeron sözleşmesi ve ekleri düzenlenen hak ediş belgeleri, faturalar dosya içine alınmış , oluşturulan bilirkişi heyetinden her iki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtları da incelenmek suretiyle kök ve ek raporlar alınmıştır.
Alınan 2 nolu ek raporda bilirkişi heyeti davacının müflis şirket ile ticari ilişkisinde kendi defter kayıtlarında iflas tarihi itibariyle davalıya 812.528,15 TL borçlu olduğunu, davacının davalı adına düzenlediği faturaların tümünün davalı defterlerinde kayıtlı olup taraf defterlerinin faturalar konusunda mutabık olduğunu, faturaların toplam bedelinin 1.227.916,51 TL olduğunu, her 3 sözleşme nedeniyle düzenlenen hak ediş belgelerine göre raporda belirtilen faturalar haricinde imalat tutarlarının 2.189.939,23 TL olduğunu, davacının 812.528,15 TL borcu düşüldüğünde davacının iflas tarihi itibariyle alacak tutarının 1.377.411,08 TL olup, iflas müdürlüğünce kabul edilen çek bedellerinin bu tutardan düşülmesi gerektiğini, tüm hak ediş raporlarında davalı firma imzalarının yer aldığını, kök raporda aksi yöndeki tespitin sehven yazıldığını bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davacı ve müflis şirket arasında 3 adet taşeronluk sözleşmesi imzalandığı ve davaya konu çeklerinde bu işler karşılığı verildiği, çeklerin bankaya ibraz ile karşılıksız işlemi gördüğü, davacının davalıdan iflas öncesinde aldığı bu çeklerden iki tanesini icra takibine konu ettiği, takiplerin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, kesinleşen takiplere konu çek bedellerinin iflas müdürlüğü tarafından iflas masasına kayıt ve sıra cetveline alındığı, kalan diğer çeklerin davanın konusunu oluşturduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında düzenlenen hak edişlerin davalı tarafından imzalandığı, davacının düzenlediği faturaların da davalı defterlerinde kayıt altına alındığı, davalının kendi defterlerinde davacıya borçlu göründüğü, borcun ödendiğine dair delil sunulmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 461.132,00 TL’nin davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
461.132,00 TL’nin davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 44.40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 254,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.287,75 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (% 33) 1.084,95 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2019