Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/866 E. 2023/260 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/319 Esas
KARAR NO:2023/272
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden
Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 06/04/2015
KARAR TARİHİ:04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında akdedilen 20/09/2010 tarihli sözleşme uyarınca davalının kendi adına tescilli aracı ile müvekkili namına —– öğrenci taşıma servis işini üstlendiğini, sözleşmenin ——– tarihlerini kapsayacak şekilde yapıldığını ve eğitim döneminin bitmesi ile sözleşme yenilenmedikçe sona ereceğinin kararlaştırıldığını, eğitim döneminin bitmesi ile sözleşmenin yenilenmediğini, ayrıca sözleşmede açıkça sözleşmenin feshinden itibaren bireysel taşımacılığın 1 yıl süre ile yasaklandığını, aksi halde 50.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kabul edildiğini, ancak davalının sözleşmenin bitiminden sonra müvekkilinden bağımsız olarak —— öğrenci taşımaya devam ettiğini, bunun üzerine cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmediğini, müvekkiline eksik ödeme yapılmasına rağmen müvekkilinin hizmet vermeye devam ettiğini, alacağın tahsili amacıyla davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, kendi edimlerini yerine getirmeyen davacının cezai şart talep etme hakkı bulunmadığını, ayrıca sözleşmede ücret dahi belirlenmemişken sözleşmeki cezai şartın tek taraflı ve fahiş olduğunu, davacının cezai şarta ilişkin bu madde ile müvekkili dışında davacı ile çalışan bir çok şoförü mağdur ettiğini, müvekkilinin esnaf olması ve sözleşmedeki zayıf unsur olması nedeniyle bu maddenin geçersiz olduğunu, genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, —- devamı maddeelerinde düzenlenen çalışma hürriyetine de aykırı olduğunu, ayrıca —— taşıma işinin ihale ile davacıya verilmiş bir tekel hakkı olmadığını, benzer işi bir çok şirketin yapmakta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının ilk olarak — sırası üzerinden incelemeye alındığı, ——– numarası ile karara çıktığı; taraflar arasındaki sözleşmenin —- Paragrafında, sözleşmenin bitiminden sonra yüklenicinin aynı işveren ile çalışmak istememesi durumunda haksız rekabete sebebiyet vermemek için bir yıl süre ile söz konusu okula servis hizmeti veremeyeceği, yüklenicinin aksi davranışı halinde 50.000,00 TL cezai şart vermeyi kabul ettiği, davacının ticaret sicilinde şahıs işletmesi kaydı bulunmadığı, —– sözleşmelerin konusunun, kanunun gösterdiği sınırlar dahilinde tayin olunabileceği, —- göre de, sözleşmenin konusunun gayri mümkün veya gayri muhik yahut ahlaka mugayir olması halinde geçersiz olacağı, 161.madde de cezai şarta ilişkin hükümlerin bulunduğu, TMK 23/2.maddesi uyarınca kimsenin özgürlüğünden vazgeçemeyeceği, hukuk sisteminde sözleşme serbestisi ilkesi yanında sözleşme özgürlüğü sınırlarının da belirlendiği, 4054 Sayılı Yasanın 65.maddesi, rekabetin sınırlandırılması, hakim durumun kötüye kullanılmasını yasakladığı, ekonomik olarak zayıf durumda olan taraf kendisinden daha güçlü olan tarafın isteklerini kabul ederek imzalamak zorunda kaldığı sözleşmelerin ahlaka aykırı olduğu, bu tür sözleşmelerin ———şeklinde isimlendirdiği, davacının ticaret sicilinde kaydı olmayıp esnaf olduğu, davacıya göre daha zayıf durumda bulunduğu, sözleşmedeki cezai şarta ilişkin hükmün davalının çalışma özgürlüğünü sınırladığı, sözleşmenin bu hali ile taşıma piyasasının belirli bir bölgede parsellenmesi sonucunu doğrucak nitelikte olduğu, yapılan işin gereği, ticari sır olarak vasıflandırılacak bir durumda bulunmadığı, cezai şartın haksız rekabeti önlemeye yönelik düzenleme olarak kabulünün de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf başvurusu ——- sayılı sırası üzerinden incelemeye alınmış; Sözleşme bu hali ile taşıma piyasasının parsellenmesi sonucunu doğuracak nitelikte olup davalının çalışma ve sözleşme hürriyetini ortadan kaldıran bir kelepçeleme düzenlemesi içermektedir. Yapılan işin niteliği gereği davacının ticari sırrı olarak vasıflandırılabilecek bir durum da bulunmamaktadır. Sözleşmenin anılan hükmünün haksız rekabeti önlemeye yönelik bir düzenleme olarak kabulü de mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple sözleşmenin —–paragrafında düzenlenen cezai şart hükmünün geçersiz olduğu açıktır. Bu gerekçelerle ilk derece mahkemesince verilen red kararı ve gerekçeleri isabetli olup davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekili bu kararı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Temyiz başvurusu ——– sırası üzerinden incelemeye alınmış; sözleşmeye göre cezai şartın geçerli olabilmesi için davacının aynı okula servis işini alması, davalının da davacı ile çalışmak istememesi şartlarının da gerçekleşmiş olması gerekmekte olup mahkemece sözleşmedeki bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığını; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin —— kararının bozularak kaldırılmasına, karar verilerek dosyanın yukarıdaki esas sırasına kaydı gerekmiştir.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; —- bozma ilamı doğrultusunda —— defaatle yazılan müzekkere cevaplarından da anlaşıldığı üzere davacı taşıma şirketi ile aralarında taşıma sözleşmesi bulunmadığının beyan edildiği,——– göre ise sözleşmeye göre cezai şartın geçerli olabilmesi için davacının aynı okula servis işini alması, davalının da davacı ile çalışmak istememesi şartlarının da gerçekleşmiş olmasının gerektiği ve bu nedenle sözleşme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması hususunda gereği yerine getirilmiş ancak davacı ile ilgili üniversite arasında herhangi bir sözleşme olmadığı da birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın tümden REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 603,88 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭423,98‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ——- Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023