Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/836 E. 2020/622 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/836 Esas
KARAR NO : 2020/622
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— teminatından ödenen tazminatın, ödendiği tarihten itibaren işlemiş avans faiziyle birlikte rücuen tahsilini temine başlatılan icra takibine konu edilen borca, faizine ve ferilerine —- yapılan İtirazın, miktarı tashih edilmek suretiyle — asıl alacak ve —– olarak —- üzerinden iptali istemiyle İkame edilmiş olan işbu davada, davacı vekili —-harcandırdığı dava dilekçesinde “müvekkilinin düzenlediği —-sayılı poliçeyle nakliyat muhataralarını sigorta korumasına aldığı dava dışı sigortalı ———- müşterisine gönderdiği çadır brandası türü emtianın davalı taşıyıcının sorumluluğu altında —— plakalı araçla taşındığını, araçtan tahliye edilirken kötü yüklemeden dolayı brandaların —- gördüğünün araç sürücüsü ile birlikte tespit edilmesi üzerine dava dışı alıcının hasarlı kısmı ——geri gönderdiğini, durumun müvekkiline bildirilmesi üzerine eksper görevlendirildiğini, yükleme, aktarma ve boşaltma çalışmaları sırasında kaba elleçtemenin etkisiyle nakliye sürecinde hasar gören 2 adet çadır brandası üzerinde ekspertizle belirlenen ve taşıyıcı olarak tazminat bağlamında davalının sorumluğunda oları zarar için 1 —–da sigortalısına —- tazminat ödeyen müvekkilinin tazmin ettiği bedelin — dışın da katan —-kıs mı için sigortalısının halefi olarak davalıya rücu hakkı okluğunu, rücuen tahsilini teminen keşide edilen ihtarnameden netice alınamadığı gibi aynı amaçla başlatılan icra takibinin de haklı bir neden gösterilmeden yapılan itirazla durdurulduğu için işbu davanın açılması zarureti doğduğunu1* beyan edip) davanın dayandığı icra takibine vaki itirazın İptaline, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı İle İcra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; (“davacının yükleme, aktarma ve boşaltma çalışmaları sırasında kaba elleçlemenin etkisiyle oluştuğunu beyan ettiği hasar için ödediği tazminat düzenlediği poliçenin bağlı olduğu genel şartların 5. Maddesine göre teminat dışı olduğundan bu poliçenin şartları ile çelişen hasar için ödediği tazminatı rücu konusu yapamayacağı gibi müvekkilinin üstlendiği taşımanın tabi olduğu CMR Konvansiyonu’nun 17, Maddesine göre gönderen tarafından ambalajlanan vs paletler üzerine sabitlenip, sevk aracına istiflenen ve varış yerinde de alıcının tahliyesini yaptığı araçta davacının sigortalısına ait olan maldan başka herhangi bir yük olmadığından bu tür etkilerden kaynaklanan hasarlardan davalının kısmen de olsa mesul tutulamayacağını, davanın dayandığı takibe konu edilen miktarın gerçek zarar miktarını yansıtmadığını, hesaplama gerektiren tazminat alacağı likit olmadığından icra inkâr tazminatı da istenemeyeceğini” öne sürmek suretiyle) karşı çıkmakta ve ——- dava dosyasına İntikal eden cevap dilekçesinde mahkeme’den özetle, davanın reddine karar verilmesini ve taşıyıcı olarak dahilinin olmadığı bir zarardan dolayı müvekkiline haksız takip başlatan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmektedir. bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine sigorta tazminatının rücuen tazmini sebebine dayalı —- avans faizi olmak üzere toplam ——- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle; Nakliyat muhataralarına karşı sigorta güvencesini davacı şirketin sağladığı,ihracatla ilgili gümrük formalitelerini de dava dışı sigortalısı —- mamul çadır brandası ve çelik aksamının —-uluslararası karayolu taşıma belgesine(CMRye)kayden— palete istiflenmiş toplam —-plakalı araçla,—-taşınması işini davalı şirketin üstlendiği, Davacının dava dışı sigortalısının — tesislerinde toplam — istiflenmiş halde — araca yükleyip, yükün varış yerinde araçtan tahliye edilirken —– belirlenmesi, —– hasarlı çadır brandasını—- alıcısının dava dışı sigortalıya geri göndermesi ve durumun davacı şirkete bildirilmesi üzerine davacının hasar dosyası için görevlendirdiği bağımsız eksperin mahallinde yaptığı inceleme ile hasara konu emtianın —- metrelik 2 adet çadır brandası olduğunu,her bir brandanın rulo halinde sarılıp çuval içine,çuval içindeki brandanın da ahşap palet üzerine konulup etrafından plastik kayışlara bağlanmak suretiyle palet üzerine sabitlendiğini,—- palet üzerindeki yırtık çuval açıldığında içindeki brandaların üzerinde sürtünmeye ve yırtılmaya bağlı hasarların oluştuğunun tespit edildiğini ve bu türden hasarların oluşmasına ”yükleme,aktarma ve boşaltma çalışmaları sırasında yapılan kaba elleçlemenin” etkili olduğunu, toplam hasar bedelini —- sovtaj tenzilli olarak —- olarak belirlediği,davacının davadışı sigortalısına tazmin ettiği bedeli sovtaj tenzilli miktar üzerinden —- olarak davalı taşıyıcıdan rücuen tahsil etmek istediği,dava konusu çadır brandalarından —– konulduğu çuvalların istiflendiği tahta paletlere sabitlenmesinde kullanılan bağ kayışlarının sürtünmesiyle yırtılmasına ve — içindeki toplam —- brandanın hasar görmesine ”yükleme sırasında yapılan kaba elleçlemenin”etkli olması,sevk edilen emtianın tamamında olmasa da zarar gören kısmının ambalajlanma veya hazırlanmasındaki yetersizlik olduğunu zira karayolu ile gerçekleştirilen sevkiyatlarda güzergah trafiğinin özelliğine ambalajlama,paketleme,paletlere sabitleme ve yüklemenin yükün hasar görmesini engelleyecek şekilde yapılmış olmasını ve sevk edilecek malın güzergaha göre araç dorsesine/kasasına sabitlenmesini zorunlu kıldığını,sevk edilen malın,”yükün özelliklerine ve güzergahın durumuna” göre sevk aracına istiflenmesi ve usulünce sabitlenmesi halinde taşınan malın nakliye sürecinde kısmende olsa hasar görmesinin düşük bir ihtimal olacağını,hatalı yapılan tertiplama ,yükleme,sabitleme,kaba elleçleme ise dıştan muntazam görünümlü yükün tamamı veya bir kısmı üzerinde sevkiyat sürecinde ortaya çıkan mutat salınımların da etkisiyle sürtünmeye,devrilmeye,dağılmaya bağlı hasar oluşmasını tetikleyeceği,CMR Konvansiyonunun uygulanması bakımından taşıyıcı( ister üst taşıyacı ister taşıyan konumunda olsun) çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden;keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan,bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut ta çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacağını,CMR Konvansiyonunda öngörülen sorumluluk sistemine göre taşıyıcı;taşıma sorumluluğunu üzerine aldığı eşyayı varma yerinde ”teslim aldığı haliyle”alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi yükün güzergah üzerinde yaptığı aktarmalar dahil olmak üzere taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da altında olduğu ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesul olmakla birlikte eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden,taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan,yüke has bir kusurdan yahut ta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise ya da eğer kayıp veya hasar,hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması,yükün gönderici,alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması,yüklenmesi,yığılması veya boşaltılması yüzünden yahut da kırılma suretiyle kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacının zarardan sorumlu tutulamayacağı (CMR md.17/4,b-c-d-)bu sorumsuzluğu tespitte ölçünün ise deneyimli ve basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli özen olduğu, derdest davada tartışılan ve parsiyel yük olarak değil gönderen tarafından ambalajlanıp paletler üstüne istiflenmek suretiyle sevk aracına yüklenen ve bu haliyle de komple kamyon humulesi yük olarak taşınan —- istiflenmiş çadır brandası ve çelik aksamı içinden—- konan toplam—– kısmında ;çuvalların istiflendiği ahşap paletlerdeki plastik sabitleme kayışlarının ”çuvalları zedeleyip içindeki brandalarda sürtünmeye ve yırtılmaya bağlı hasar oluşturabileceğini” ve/veya ”üretici konumundaki” gönderenin toplam —- istifleyip sabitlemek suretiyle yaptığı yüklemenin —- için hasarı tetikleyebileceğini,taşıyıcının önceden fark edebilmesi fiilen mümkün olmadığından; davalının taşıyıcı sıfatıyla somut olayda zarardan sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yaptığı itirazların değerlendirileceği şekilde alınan ek raporda özetle;Somut olayda dava konusu emtianın gönderen tarafından sevk aracına komple kamyon hamulesi olarak yüklendikten sonra ”taşıyıcının sorumluluğunda ikinci bir elleçlemeye tabi tutulduğunu veya yükün başka araca aktarildiğini” tevsik eden herhangi bir bilginin dosya da olmadığıkomple kamyon hamulesi yaklaşık —–üretici konumundaki gönderenin—- palete istiflemek suretiyle sevk aracına yüklediği dava konusu —–adedinin konulduğu çuvalların istiflendiği tahta paletlere sabitlenmesinde kullanılan bağ kayışlarının sürtünmesiyle yırtılabileceğini,—– çadır brandasının hasar görebileceğini taşıyıcının yüklemeye nezaret görevini ifa ederken(bu aşamada araç sürücüsünün) öngörüp, göndereni/yükleyeni uyarması(ya da yüklemeye karşı çıkması)beklenemeyeceğinden ,derdest davada tartışılan hasarın oluşmasına taşıyıcının yüklemeye nezaret görevinden kaynaklanan kusurlu bir eyleminin etkisi olmamış, zarar ile taşıyıcının dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı arasında sebep sonuç ilişkisi kurulamadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava, nakliyat sigorta poliçesi uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı —- sigorta bedeli üzerinden, —– sayılı nakliyat sigorta poliçesini düzenlemiştir.Nakliyat muhataralarına karşı sigorta güvencesini davacı şirket nakliyat sigorta poliçesi ile sağlamış olup, ihracatla ilgili gümrük formalitelerini de dava dışı sigortalısı —- mamul çadır brandası ve çelik aksamının —sayılı —- — istiflenmiş toplam ——- plakalı araçla,—- taşınması işini davalı şirket üstlenmiştir.Dava konusu— mamul çadır brandası ve çalik aksamı; —- sayılı uluslararası karayolu taşıma belgesine kayden ,—istiflenmiş toplam ——– karayolu ile taşındığından,davalı taşıyıcının somut olyda sorumlu olup olmadığının tayininde CMR Konvansiyonu hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekmektedir.
Hasarlı çadır brandalarının —–alıcı tarafından dava dışı sigortalıya geri göndermesi ve durumun davacı şirkete bildirilmesi üzerine hasar dosyası için görevlendirilen bağımsız eksperin mahallinde yaptığı incelemede hasarın oluşmasına ”yükleme,aktarma ve boşaltma çalışmaları sırasında yapılan kaba elleçlemenin” etkili olduğu tespit edilmiştir.CMR Konvansiyonunda öngörülen sorumluluk sistemine göre taşıyıcı;taşıma sorumluluğunu üzerine aldığı eşyayı varma yerinde ”teslim aldığı haliyle” alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi yükün güzergah üzerinde yaptığı aktarmalar dahil olmak üzere taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da altında olduğu ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesul olmakla birlikte eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden,taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan,yüke has bir kusurdan yahut ta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise ya da eğer kayıp veya hasar, hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması yüzünden yahut da kırılma suretiyle kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacının zarardan sorumlu tutulamayacağı (CMR md.17/4,b-c-d-)bu sorumsuzluğu tespitte ölçünün ise deneyimli ve basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli özen olduğu, derdest davada tartışılan ve parsiyel yük olarak değil gönderen tarafından ambalajlanıp paletler üstüne istiflenmek suretiyle sevk aracına yüklenen ve bu haliyle de komple kamyon humulesi yük olarak taşınan — istiflenmiş çadır brandası ve çelik aksamı içinden — konan toplam —- kiloluk kısmında ;çuvalların istiflendiği ahşap paletlerdeki plastik sabitleme kayışlarının ”çuvalları zedeleyip içindeki brandalarda sürtünmeye ve yırtılmaya bağlı hasar oluşturabileceğini” ve/veya ”üretici konumundaki” gönderenin toplam — istifleyip sabitlemek suretiyle yaptığı yüklemenin — çuval için hasarı tetikleyebileceğini,taşıyıcının önceden fark edebilmesi fiilen mümkün olmadığından, —– kiloluk çadır brandasının hasar görebileceğini taşıyıcının yüklemeye nezaret görevini ifa ederken öngörüp, göndereni/yükleyeni uyarması(ya da yüklemeye karşı çıkması)beklenemeyeceğinden, hasarın oluşmasına taşıyıcının yüklemeye nezaret görevinden kaynaklanan kusurlu bir eyleminin de etkisi olmaması sebebiyle davalının taşıyıcı sıfatıyla somut olayda zarardan sorumlu tutulamayacağından, mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülen bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 159,64 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 105,24TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020