Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/819 E. 2020/66 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/819 Esas
KARAR NO: 2020/66
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında —— tarihli ve beş yıl müddetli —– akdedildiğini, İşbu sözleşmede davalı —— İşveren/Kiracı, davacının ise ———- veren taraf olduğunu, taraflar arasında akdolunan sözleşme ile müvekkili firmanın, aylık —— TL (KDV hariç) komisyon/kira bedeli karşılığında, davalı ———- yurt içinde ve yurt dışında hazırlamış olduğu hizmetlerin, ürünlerin, organizasyonların, turların v.s. sunumların web sitesi üzerinden pazarlanmasnıı ve sayılı hizmetlerin acente olarak ———–adresindeki işyerinde, sözleşmede belirtilen koşullarda satma ve merkezi konumdaki ofisin belli bir kısmını davalı firmaya terk ettiğini, davalı firmaya kullandırma ediminin yüklendiğini, davalı tarafın davaya konu ——– tarihli sözleşmeyi, tek taraflı fesih ettiğini beyan ettiğini, müvekkili firmanın haksız fesih nedeniyle maddi zarar uğradığını, müvekkili firmanın aylık —— TL (KDV Hariç) kira/acente alacağı üzerinden —- ay alacak/maddi zararı bulunduğunu, davalı tarafın ——— İcra Müdürlüğünün —- E sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenle iş bu davanın açılmasının zarureti doğduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması ve yargılama süreci içersinde dava değerinin yükseltilmesi hakları saklı tutularak şimdilik——-TL’ nin davalı taraftan tazminine, hükmedilecek tazminata İhtarname Tarihi olan ———– tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı ——- sektöründe lider firmalardan biri olduğunu, Davacı acentenin dış yüzeyine büyük reklamlarını ve tabelalarını koyduğunu, bu reklam maliyetinin ———–TL olduğunu, buna ilişkin resim ve faturayı dosyaya sunduklarını, Davalı ——— gibi büyük bir markayı görüp ofise giren tüketicilere davacının tamamen kendi kar ve hesabına uçak bileti veya diğer ulaşım bileti satışlarını arttırdığını ve ilave gelir elde ettiğini, davacı acentenin kusurlu olması nedeniyle acentelik sözleşmesini feshetmekte haklı olduğunu, sonuç olarak taraflar arasında kira sözleşmesi olmayıp, acentelik sözleşmesi olduğunu, acentenin kusurundan kaynaklanan haklı nedenle erken fesih yapıldığını, davacının icra takibi yaptığı toplam alacak olan faiz hariç ————-TL üzerinden davanın açılmış sayılması için harcın tamamlaması için kesin süre verilmesine, davanın acentelik sözleşmesinin davacı acentenin kusuru nedeniyle haklı nedenle fesihten kaynaklandığının kabulünü ve davanın reddine, her ihtimalde davalının aleyhinde bir tutara hükmedilirse, temerrüt faizinin tebliğ tarihinden bir hafta sonrasından hesaplanması gerektiğini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla, sözleşmenin sona erme tarihine kadar ödenmesi gereken kira bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında —– tarihinde —————akdedildiği tarafların kabulündedir.Davacı, dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin erken sona erdirildiğini,kiralamaya ait edimler bakımından eksik ifada bulunulduğunu beyan etmekte ve sözleşme süresinin bitimine kadarki dönem için bakiye kira bedelini talep etmektedir.Davalı vekili ise cevap dilekçesinde mahkemece kira iddiası dikkate alınsa dahi üç aylık makul süre bedelinin peşin ödenmesi sebebiyle davanın reddini talep etmiştir.Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde acentelik ve kira sözleşmelerine ait unsurlar içeren karma -birleşik sözleşme niteliği gösterdiği anlaşılmaktadır.Bu tür sözleşmelerde her yükümlülük için yapısına uygun düştüğü ölçüde ilgili sözleşmeye ait Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkündür.Acentelik yükümlerine ilişkin aykırılık hükümleri bulunmakla birlikte davacının tazminat taleplerinin esas olarak taşınmazın kiralanması hakkındaki yükümlere aykırılığa dayandığı anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 4.maddesinde Sulh hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiştir.HMKnın madde 4/1 ve madde 4/1-a ‘da dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir.Somut olayda taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dolayısıyla mevcut iş bu dava ticari dava olmadığından TTK’nun 4. ve HMK’nun 1.,4.,114. ve 115. maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2020