Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/808 E. 2019/220 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/903 Esas
KARAR NO: 2019/251
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2017
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında arasında ticari ilişki olduğunu, davalının faturalar mukabilinde müvekkilinden tıbbi malzemeler satın ve teslim aldığını, davalı şirketin faturalar bedelini ödemediğini, bu nedenle alacağın tahsili amacı ile İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün———- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu iddia ederek icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususlar yasal dayanaktan yoksun olduğunu, somut bir delile dayanmadığını, taraflar şirketler cari hesap usulüne göre çalışmakta olup müvekkilinin davacı şirketten malzeme satın almış ve müvekkil şirkete ait olan ————- nolu ıban üzerinden davacı şirkete banka kanalı aracılığıyla ——-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket davacı şirketin sigortalı çalışanı olan ———banka dekontlarında yer alan miktarlar tutarında ayrıca —-üzerinden ödeme yapmış olduğunu, cari hesap dökümü ve dekontların incelenmesi neticesinde net borcun toplam da 6.300,00 TL olduğunun ortaya çıkacağını, davacı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 21.İcra dairesinden haksız borç miktarı olan 19.954,03 TL üzerinden takip başlatıldığı, eldeki cari hesap dökümü ve banka dekontları dikkate alınmaksızın kötüniyetli olarak müvekkiline şirket adına fazladan 13.354,00 TL borç çıkartılmış olduğunu, haksız ve fazladan borç miktarı üzerinden icra takibine devam olunmaması için tarafımızca bulunduğu haklı itirazlarının karşı firma tarafından 17/08/2017 tarihinde iptali istenilmiş olduğunu, haksız alacak bedeli üzerinden takibe devam olunmak istenip iptal davası açıldığını, müvekkilinin ticari çevresinde dürüstlüğü ve saygınlığı ile bilinen borçlarına sadık bir firma olduğunu, davacı alacaklıya belli tarihler de ödemeler yapılmış ve borcun sadece bir meblağa kalmış olduğunu, istanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün———— esas sayılı takip üzerinden fazladan haksız istenilen miktarın haczi caiz olmayıp haksız ve kötü niyetli başlatılan takip alacağının %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, faturaya bağlanan cari hesap alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazının iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İcra dosyasının yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine ——— TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlunun İcra Müdürlüğü’nün kararı doğrultusunda yasal süresinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edip yetkili icra Antalya icra daireleri olduğunu, beyan ettiği, ayrıca alacağa, faizleri ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibinin alacağın tamamı için durdurulduğu, davacı alacaklıya borçlunun itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği, davacının İİK nun 67. Maddesi uyarınca yasal süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. İtirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkili olması dava şartı olduğu, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu ancak davacı şirketin adresin Kadıköy olması nedeniyle TBK’nın 89. maddesi uyarınca para alacaklarından davacının yerleşim yerinin bulunduğu yerde takip başlatılabileceğinden icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili süresinde mahkememizin yetkisine de itiraz etmiş aynı gerekçelerle mahkememizin yetkisine yönelik itirazın da reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir ve işin ticari iş olması sebebiyle ve davalı şirketin defterleri Antalya da bulunduğundan Antalya ticaret mahkemesi aracılığıyla defterler incelenmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini sunduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirkete 26.184,02 TL tutarında borçlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 19.954,03.-TL alacak talep ettiği, davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresindeki davalı şirket adına olan kayıtları ile davalı şirketin ticari defterlerindeki kayıtların karşılaştırılmasında, davacı şirketin davalı şirket adına borç kaydettiği ve dava konusu alacağın dayanağı olan fatura kayıtlarının birbirini teyit ettiği ancak davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 18.03.2016 tarihli 1.000,00 TL, 23.03.2016 tarihli 1.000,00 TL, 18.04.2016 tarihli 1.000,00 TL, 19.10.2016 tarihli 1.500,00 TL, 25.10.2016 tarihli 1.490,00 TL, 08.11.2016 tarihli 1.490,00 TL olmak üzere 7.480,00 TL tutarındaki davalı şirket ödemelerinin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, sonuç olarak takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 26.184,02 – 7.480,00 + 1.250,00 = 19,954.02.-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce celse arasında davacı şirketin defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulduğu inceleme günü olarak 22/06/2018 tarihinin belirlendiği, taraf vekillerinin ara kararın tebliğ edildiği, ara kararın 28/05/2018 günü davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafın inceleme gün ve saatinde defterlerini mahkememiz kaleminde hazır etmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davacı vekilinin 12/03/2019 tarihli 3 nolu celsede yeniden inceleme talebinde bulunduğu ancak mahkememizce davacı tarafın defterlerinde usulüne uygun tebligata rağmen defterlerini sunmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkememizce öncelikle davalı şirketin defterlerinin incelendiği, davalı tarafın defterlerinin incelenmesine yönelik talimat raporu geldikten sonra davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla ara karar kurulduğu, davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davacı tarafa yeniden inceleme için süre tayin edilmediği, mahkememizce talimat vasıtasıyla alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın sunduğu cari hesap kayıtlarının da incelendiği, davalı defterlerine göre davacı tarafın düzenlediği tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı oldukları ve davalı şirketin davacıya takip tarihi itibariyle 26.184,02 TL borçlu olduğu, bu tarihten sonra davalı şirketin defterlerinde davacıya yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, ancak davacı tarafın sunduğu cari hesap ekstresine göre davacının defterlerinde davalı tarafından yapılan 18.03.2016 tarihli 1.000,00 TL, 23.03.2016 tarihli 1.000,00 TL, 18.04.2016 tarihli 1.000,00 TL, 19.10.2016 tarihli 1.500,00 TL, 25.10.2016 tarihli 1.490,00 TL, 08.11.2016 tarihli 1.490,00 TL olmak üzere 7.480,00 TL ödeme olduğu, söz konusu ödemeler davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasa da davacı tarafın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu nedenle davalı lehine değerlendirilmesi gerektiği, nitekim davacı tarafın takip tarihinde 19,954.02 TL alacak talep ettiği ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 19.954,02 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün——– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 19.954,02 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 19.954,02 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın kabulüne karar verildiğinden davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 19.954,02 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 19.954,02 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine
4-Karar harcı 1.363,03 TL harçtan, başlangıçta yatırılan 340,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.022,26 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 340,77 TL peşin/nisbi harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 372,17 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 200,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 680,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2019