Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/803 Esas
KARAR NO : 2018/930
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01.12.2016 tarihli protokol kapsamında ticari ilişki başladığını, söz konusu protokol kapsamında müvekkili şirketin davalı şirkete 1 yıl süreyle samsung ve muhtelif marka akıllı telefon satışı gerçekleştirecek olduğunu, davalı da işbu ticari ilişkiden doğan satış borcuna karşılık müvekkile peşin veya nakden ödeme yapacak ya da taşınmaz devri gerçekleştirmek suretiyle borcunu ödeyecek olduğunu, müvekkili protokol gereği davalıya karşı yükümlü olduğu tüm edimlerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve davalı şirket zamanla yükümlülüklerini protokoldeki taahhütlere uygun şekilde yerine getirmediğini, davalının protokol ile üstlendiği ödemeleri gerçekleştirmemesi üzerine müvekkili şirket Kadıköy —————. Noterliğinin 29 Mart 2017 tarih ve 48236 yevmiye nolu ihtarnamesi ile borçlu şirketten olan 1.575.344,00 TK bakiye alacağının defaten ödenmesini ihtar ettiğini, davalı söz konusu ihtarnameye karşı herhangi bir cevap vermediğini,müvekkili şirkete olan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı müvekkilinin ticari ve ekonomik anlamda maddi ve manevi yönden mağduriyetine neden olduğunu, müvekkili davalıdan olan alacaklarına karşılık satış suretiyle devraldığı taşınmazların birçoğuna davalının 3. kişi durumundaki başka alacakları tarafından mahkeme yoluyla tedbir uygulandığının tapu kayıtlarındada görüldüğünü, davalının kötüniyetli ve haksız olduğunu, davalının müvekkilinin alacağının temin ve tahsilini engellemek amacıyla taşınır ve taşınmazları hile ve muvazaalı şekilde kötüniyetli 3.kişilere devri ihtimal dahilinde olduğunu ve müvekkili şirketin alacağının dava sonunda konusuz kalmaması için davalı şirkete ait taşınır ve taşınmazlar kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Davalı şirketin 2016/2017 yıllarına ait BA formları ———–Vergi Dairesinden celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasında 01.12.2016 Tarihli yazılı bir protokol akdedilmek suretiyle ilişkinin kurulduğu, bu protokole göre davacı şirketin satıcı sıfatıyla davalı alıcı şirkete süreyle ————————– markalarda akıllı telefon satışı yapmak suretiyle cari gerçekleştireceği, işbu protokol kapsamında davacı şirketçe davalı şirket adına fatura düzenlemek suretiyle faturalar düzenlendiği, söz konusu protokolde davalı şirket kaşe ve imzası bulunduğundan, imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesinin tebliğ edildiği, davalı şirket adına duruşmaya katılan olmadığından protokoldeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; ihtarata rağmen taraf defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafça sunulan defterlerin usule uygun olduğu, vergi kayıtlarına göre; davalı şirketin davacı şirketten; 2016/Aralık döneminde 2 adet belge karşılığı KDV Hariç 1.306.816,00 TL, 2017/OCAK Döneminde 2 Adet Belge karşılığı KDV hariç 1.214.483,00 TL, 2017/Şubat döneminde 1 adet belge karşılığı KDV Hariç 203.567,00 TL Mal/Hizmet) alımı yapıldığı yönünde beyanda bulunduğu, davacı tarafından tüm düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin faturalardan kaynaklanan 3.215.344,00 TL fatura borcuna ilişkin olarak davacı şirkete 17.01.2017 Tarihinde ————. havalesi vasıtasıyla 340.000,00 TL ve 17.02.2017 Tarihinde —————- Havalesi vasıtasıyla 1.300.000,00 TL olmak üzere toplamda (340.000 TL + 1.300.000 TL=) 1.640.000,30 TL ödeme gerçekleştirdiği, davacının davalıdan (3.215.344,00 TL -1.640.000,00 TL) 1.575.344,00 TL alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, faturalardan oluşan cari hesap alacağının 10.000,00 TL’lik kısmına yönelik alacak davası olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, taraflar arasında 01/12/2016 tarihli protokol olduğu, davalı şirkete ait getirtilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğu, dolayısıyla davacının düzenlediği tüm faturaların davalı tarafından kabul edilerek defterlerine kaydedildiği, davacının fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini ispatlamış sayıldığı, davacı tarafından düzenlenen toplam 3.215.344,00 TL fatura borcuna ilişkin olarak davacı şirkete davalı tarafından 17.01.2017 tarihinde ———— havalesi vasıtasıyla 340.000,00 TL ve 17.02.2017 tarihinde —————— havalesi vasıtasıyla 1.300.000,00 TL olmak üzere toplamda (340.000 TL + 1.300.000 TL=) 1.640.000,30 TL ödeme yapıldığı, davacı şirket kayıtlarında yer alan ve dekont örnekleri dosyaya sunulan bu ödemelerin dışında davalı şirketçe başkaca bir ödeme yapıldığına ilişkin hukuki nitelikli herhangi bir belgenin dosya kapsamında yer almadığı gibi ödemeler konusunda ispat yükü üzerinde olan davalı şirketçe bu yönde bir iddia ve beyanda da bulunulmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan (3.215.344,00 TL -1.640.000,00 TL) 1.575.344,00 TL alacağı bulunduğu, davacının bu alacağın 10.000,00 TL’sini talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınmak suretiyle 10.000,00 TL’nin davadan önce davalı şirkete gönderilen herhangi bir ihtarname vs olmadığından dolayısıyla davadan önce davalı şirket temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle (davacı faiz türü olarak ticari faiz istemiş ise de uygulamada ve yasalarda ticari faiz isimli bir faizin bulunmadığı, davacının avans veya reeskont faizi ibaresini de kullanmadığı anlaşılmakla yasal faiz olarak uygulanması gerektiğine ilişkin emsal Yargıtay ————–. Hukuk Dairesi’nin 11/05/2017 tarih 2016/17693 Esas 2017/3679 Karar sayılı kararı) birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
10.000,00 TL’nin dava tarihi olan 21/07/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 683,10 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 başvurma, 170,78 TL peşin harça olmak üzere toplam 202,18 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 146,30 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 896,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. –