Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/794 E. 2019/997 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/794 Esas
KARAR NO: 2019/997
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2017
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —- tarihinde,—– yolu caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçerken, davalı —- sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı özel aracı ile davacıya yasal boyutun üzerindeki bir hızla çarpması sonucu davacının bel kemiğinin muhtelif bölgelerinde kırıklar meydana geldiğini ve kaldırıldığı hastanede beyin ve sinir cerrahisi ünitesince gerçekleştirilen bir ameliyat sonucunda da omurgasının – yerinde oluşan kırıklar için halk dilindeki tabir ile toplam 8 adet platin (tıbbi deyim ile vida-rod) takıldığını,hastanede 8 gün yattıktan sonra taburcu olmasına rağmen ameliyat yerinin açılması nedeniyle tekrar müşahade altına alınmış ve 5 gün daha tedaviye tabi tutulduğunu,—— tanzim edilen —– tarihli nihai rapora göre; kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahele ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, Vücudundaki kemik kırıklarının hayati fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun , —– tarihli raporuna göre kaza olayında her iki tarafında EŞİT DERECEDE KUSURLU olduğuna dair rapor alındığını, davalı sanık hakkında İSTANBUL ANADOLU C.BAŞSAVCILIĞININ —- TARİH VE —- ESAS SAYILI İddianamesi doğrultusunda taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu yönüyle İSTANBUL ANADOLU 44.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NİN ——— ESAS SAYILI dosyası ceza davası açılmış olup anılan mahkemenin —- karar sayılı dosyası ile TCK 89/1 ve 89/2-b maddeleri gereğince aleyhinde ceza kararı verildiğini,Öncelikle davalının mülkiyetinde ise ——- plaka sayılı araç üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine,hmk madde 107 gereğince,belirsiz alacak davası niteliğinde değerlendirilmek ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile tahkikat aşamasında belirlenecek aktüerya hesabı bilirkişi raporuna göre tespit edilecek miktara artırabilmek üzere her iki davalıdan şimdilik kaydı ile——- tl (bin tl) madrdi tazminatın olay tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile blirlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının uğradığı bu psikolojik ve manen yıkım nedeniyle hiçbir zaman telafi anlamında olamasa da manevi olarak ———- tl(yirmibeşbin tl) sının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın meydana gelen trafik kazasında % 100 kusuru olmasına rağmen, İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesinin —- Esas ve ——– Karar sayılı dosyasından görülen davasında kesinleşen karar ile davalının kazada % 50 kusuru olduğuna hükmedildiği, . Ancak bu mahkeme dosyasından alınan kararı kabul etmediğini,Davalıya ait olan ve kaza anında kullandığı ————— plakalı aracın Zorunlu Trafik Sigortası poliçesi olması nedeniyle tedavi giderleri dahil olmak üzere maddi tazminat taleplerinin tamamı diğer davalı —- tarafından pol’ limitlmeri dahilnde karşılanmalıdır. Müvekkilim kazaya karışan aracını sigorta ettirmiş olduğundan bu konudaki tüm talepler öncelikle diğer davalı Sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, manevi tazminata yönelik talepte ise davalının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak kazadaki kusur oranının dikkate alınması gerektiğini, Yargıtay kararlarında içtihat olarak kabul edilen görüşe göre bu tür davalarda Manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise Mahkemenizce kazanın oluş kemli ile kusur oranlan, müvekkilimin ekonomik ve sosyal durum raporu dikkate alınarak uygun bir tazminat takdir edilmesi gerektiğini; davacının haksız ve mesnetsiz olan taleplerine İlişkin davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, mahkemenizin aksi görüşte olması durumunda kusur tespiti için dosyanın ——–e gönderilmesini,Maluliyet oranı tespiti için davacının —– veya ———– bölümüne sevkinie, Kusurun ve maluliyet oranırın tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, yapılan hesap sonucunda tarafımızca yapılan ödemenini ve güncelllenmiş faizinin mahsup edilmesini, tedavi gideri ve talebinin reddine, geçici iş görememezlik , bakıcı, tedavi ve geçici bakıcı gideri talebinin reddine, bakiye tazminat hesaplanması halinde, faiz başlangıç tarihinin borcun talep edilebilir hale gelidği hesap raporu tarihi olarak dikkate alınmasını ve yasal faize hükmedilmesine, kaza tespit tutanagı ve alkol raporunun tebliğini, aleyhe hüküm kurulması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklelitlemisine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; HMK.nun 107 maddesi uyarınca trafik kazası nedeniyle açılan destek tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin —– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığnıdan uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacılar ve şahıs davalıların ekonomik ve sosyal durumlarının tespitine ilişkin araştırma yapılarak yazılar dosya içine alınmış, davalı sigorta şirketi nezdinde olay nedeniyle düzenlenen hasar dosyası getirtilmiştir.
İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesinin —— esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, bu dosyada alınan —- kusur raporunda araç sürücüsü davalı ve davacının eşit oranda kusurlu kabul edildiği, bu doğrultuda araç sürücüsünün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce de kusur yönünden bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi davacı yaya —– davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde eşit oranda (%50) kusurlu olduğunu belirtmiş, mahkememizce manevi tazminata bu kusur oranlarına göre hükmedilmiştir.
————- tarihli raprorunun incelenmesinde özetle; davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle oluşan —- arızasının ———- sayılı Resmi gazetede yayımlanan ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği” hükümlerinden yararlanılmak suretiyle meslek grup no 1 kabul olarak %26 taktir hakkı kulanıldığında %24, olay tarihindeki yaşı olan 18 yaşına göre %19 meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olarak kabulu gerektiği bildirillmiştir.
Bilirkişinin —– tarihli kusur raporunun incelenmesinde özetle; —– plakalı araç sürücüsü ———- yerleşim yeri içinde seyri sırasında yola gereken dikkati vermesi, kavşağa yaklaştığında görüş alanının gerektiği şekilde kontrol ederek ve hızını azaltarak kontrollü bir şekilde aracının hızını ayarlayarak hareket şeridinde seyrini sürdürmeye önem ve özen göstermesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, kavşağa hızını azaltmadan yaklaşıp, görüş alanında bulunan yayanın hal ve tutumunu dikkate almadan aracıyla seyir edip, karşıdan karşıya geçmek üzere inen yaya———-yakın mesafede çarparak trafik kazasına sebep verdiğinden %50 (Elli) oranında KUSURLU olduğu, Yaya ———- de her ne kadar kavşak başından karşıdan karşıya geçmeye çaIışsa da, istikametine göre sol tarafından gelen araç trafiğini görmesine rağmen yaklaşan aracın uzaklık ve hızını gözönünde bulundurmadan yola girmekte acele etmesi, karşıdan karşıya geçişi sırasında güvenli geçiş için yol üzerinde araç trafiğini yeterince kontrol etmeyerek taşıt yolu üzerinde geçişini sürdürmeye devam ederek meydana gelen trafik kazasında %50 (Elli) oranında KUSURLU olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili sunduğu—– tarihli dilekçe ile davalı ——— yönelik taleplerinden feragat ettiklerini, diğer davalı yönünden maddi tazminat talebinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmemesi halinde vazgeçeceklerini, manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesini istediklerini bildirmiş, —– tarihli duruşmada maddi tazminat taleplerinden sigorta şirketi yanı sıra diğer davalı yönünden de feragat ettiklerini açıklamıştır. Davacılar vekilinin vekaletnamelerinde davadan feragat yetisinin olduğu görülmüştür.
Davalı sigorta vekili feragat edilen dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını,—— tarihli dilekçe ile bildirmiştir. Diğer davalının bu yönde bir beyanı olmamıştır.
Davacının diğer davalıya yönelik bir diğer talebi ise manevi tazminattır. Manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminatada benzer özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- tarihli 7/7 sayılı —– kararında manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar gösterilmiştir. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı olmamakla birlikte bu konudaki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın oluş şekli göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları içinde sonuca varılmıştır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında—– tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmış ve %19 oranında maluliyeti oluşmuştur. Davacı yaralanmasına yol açan olayda %50 oranında davalı ile eşit kusurlu durumdadır. Olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek davacı için —– TL. manevi tazminat takdir edilmiş, maddi tazminat talebinin ise feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı ————manevi tazminat talebi yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, —–TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 1/1/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——-alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-a-Maddi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gereken 44,40 TL harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
b-Manevi tazminat talebi yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan karar harcı 853,88 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 399,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 454,26 TL harcın davalı ————n tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 399,62 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 431,02 TL’nin davalı—– tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 855,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 411,25 TL’sinin davalı ——– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-a-Manevi tazminat talebi yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ———alınarak davacıya verilmesine,
b-Davalı ——–kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. Uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———–verilmesine,
c-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. Uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———verilmesine,
d-Davalı ——- Şirketinin talebi olmaması dolayısıyla vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——- vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2019