Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/781 E. 2018/187 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/781 Esas
KARAR NO : 2018/187

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü ….. esas dosyasından …, … ve … adına kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiğini, bu takipte 12/07/2017 tarihinde bu kişilerle ilgisi bulunmayan şirketlerde muhafaza işlemi yapıldığını müvekkillerimden …, işyerini değiştirdiği için 2 aydır muhafaza yapılan söz konusu işyerine uğramadığını, kendisine yapıldığı iddia olunan tebligatın aslında yapılamadığını, muhafaza işlemi yapılabilmesi için haciz kararını kesinleşmiş olması gerektiğini, herhangi bir tebligat dahi almayan müvekkilinin icra takibinden haberi olmadığını, hakkında başlatılan icra takibine bu yüzden itiraz edemediğini, icra takibini yapan …’nin müvekkili şirketin eski çalışanı olduğunu, önce …’nin sahibi olduğu şirkette çalışırken bu şirketin hisselerinin şimdiki sahiplerine devredilmesi sonucu mevcut şirket ortakları ile de bir süre çalıştığını, bu devir sürecini ve takip dayanağı senedin niçin verildiğini ve protokolü çok iyi bildiğini, bu senetlerden de vadesi gelenlerin ödendiğini, …’nin hak kazandığı tüm tazminatların şirketin yeni sahipleri tarafından ödendiğini, Buna karşılık, şirketin el değiştirme sürecinde şirkete ait motorlu aracın … tarafından …’ye devredilmiş olması, şirket satış bedeli için …’ye verilen senetlerin tamamının da yine … tarafından …’ye ciro edilmesinin manidar olduğunu, bir kişinin borcu için başka bir kişinin malı haciz edilemeyeceği gibi bir gerçek kişinin borcu için bir tüzel kişinin malının haciz edilemeyeceğini beyanla, müvekkilleri … ve … açısından, takip dayanağı senedin bedelsiz kaldığının tespitine, müvekkilleri müvekkilleri … ve …’in takip dayanağı senetler nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine, dayanaksız kalmış bulunan icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli olan davalılar aleyhinde %20’den az olmayan şekilde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkili şirketler yönünden şirketlerin uğradığı belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000 TL’lik zararın tazminine, ihtiyati tedbir olarak, icra takibinin durdurulmasına ve hacizli malların müvekkil şirketlere iadesine, yargılama harç ve giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiğini, borçlulara karşı başlatılan bu haciz de 12/07/2017 tarihinde ilgisi bulunmayan şirketlerde muhafaza işlemi yapıldığını iddia ettiini, huzurunda açılmış olan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibi sürüncemede bırakma amacı güttüğünü, haczin yapıldığı adresin borçlunun adresi olduğunu, haczedilen malların borçluya ait olduğunu, borçluya yapılan tebligat usulüne uygun şekilde Tebligat Kanununa göre yapılmış olduğunu, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini beyanla müvekkilinin şahıs aleyhine doğabilecek herhangi bir zarar sonucu açacakları her türlü dava ve tazminat haklarını saklı tutarak, davacıların/borçluların sahibi ve ortağı oldukları, tüm dosya münderecatı ile birlikte değerlendirilerek haksız ve mesnetsiz olan davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olan davacılar aleyhinde %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava alacak davası olup, davacı vekili 21/02/2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirir dilekçesini ve ibraname ve sulh protokolünü mahkememize uyap sistemi üzerinden sunmuş olduğu görüldü. Davalı taraf sulh ve feragate ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Dosya mahkememizce ele alınarak davacı vekilinin vekaletnamesinden feragat etme yetkisinin olduğu ve davadan feragat yargılamayı sonlandıran taraf işlemlerinden olduğundan davanın feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç başlangıçta alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 500,00 TL vekalet ücretini davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.