Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/73 E. 2018/357 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/73 Esas
KARAR NO : 2018/357

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ……… isimli şahıstan 30.000,00 TL alacaklı iken bu şahsın müvekkile borcunu ödemek adına 15/01/2017 Vade Tarihli 30.000,00 TL bedelli bir adet bonoyu müvekkili adına keşide ederek teslim ettiğini, davacının senedi aldığı tarihte davalı şirketin sahibi ……… ile nişanlı olduğunu, evlilik hazırlıkları yaptığını, neticesinde davalı şirket sahibi ……… ile evlenmiş bulunduklarını, davalı şirket sahibinin bu sırada müvekkiline ait olan senedi kendine ait olan şirket üzerinden bankaya tahsile vermek üzere müvekkilden istediğini, müvekkilin de evleneceği adama duyduğu güvenle senedi aynı zamanda davalı şirket sahibi olan nişanlısı ………. teslim ettiğini ve ……… söz konusu şirketi kendi şirketinin çalıştığı ….. Pendik Şubesine şirket adına ciro yaparak şirket hesabına mahsuben tahsil edilmesi adına verdiğini, müvekkilinin ………. ile 08/12/2016 tarihinde başlayan evliliklerinde evlilik sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle Gebze ………. Aile Mahkemesi’nin 2017/37 E. Sayılı dosyasından eşi ……… karşı boşanma davası açtığını ve sonrasında eşine verdiği ve eşine ait şirket üzerinden tahsil edilmek üzere bankaya keşide edilmiş senedin iadesini talep ettiğini, ancak eşi …….. senedi geri vermeyi reddettiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında hiçbir ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, zaten davalı şirketin müvekkilin eşi ……. ait olduğundan böyle bir ticari ilişkinin olmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, davalı şirketin tamamen kötü niyetle senedi kullanarak müvekkile baskı yapmaya ve açılan boşanma davası nedeniyle intikam almaya çalıştığını iddia ederek, davalırının kabulü ile müvekkil davacının davalı şirkete borcu olmadığının tespitini, davalı şirket aleyhine % 20 kötü niyet tazminatın hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava talep etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacının eşi ………. ait olduğunu, davacının ……… ile 2016 yılının 9. ayında kurulan ……….Şirketi’ne ………. iş müracaatı üzerine tanıştığını ve akabinde aralarında ilişki başladığını, ilişkinin devamında çeşitli sebeplerle …….. borç para almaya başladığını, davacının …………. aldığı borç miktarının 40.800,00 TL’ye ulaştığını ve bu paranın yarıdan fazlasının davacının ……. olan kredi borcuna ödendiğini, davacının …… çok borcu olduğunu belirterek ……… bir şahıstan alacağı olduğunu, bu şahıstan olan alacağını borcuna karşılık vermek istediğini belirttiğini ve …………. gidilip bu şahıstan senet alındığını, davacının alınan bu senedi borcuna karşılık ………. ciro ve teslim ettiğini, ……. ise senedi ciro etmeksizin beyaz ciro ile kendi firmesı olan………. teslim ettiğini, müvekkil davalının söz konusu bonoyu tahsil amacıyla 01/11/2016 tarihinde ….. Bankası ………… Şubesine teslim ettiğini ve senet bedelinin ödenmemesi üzerine 18/01/2017 tarihinde senedin protesto edildiğini, davalı şirket yetkilisi ……….. senedin davacı tarafından davalıya ciro ve teslim edildiği tarihte nişanlı dahi olmadıklarını, davacı ile ………. 17/12/2016 tarihinde nişanlandıklarını ve Bilahare Umreye gitme kararı sonraszı nikâh kıydıklarını, davacı yanın Gebze ……… Aile Mahkemesi 2017/37 E. Sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu boşanma davasında da davalıyla anlaşamadıklarını, anlaşarak boşanma kararı aldıklarını ve davalıdan hiçbir hak, alacak, nafaka, maddi manevi tazminat talebi olmadığını açıkça beyan ve ikrar ettiğini, davacının dava dilekçesindeki hakaret ve tehdit iddialarının dayanaksız olduğunu savunarak, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının % 20 kötü niyet tazimantına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, senet nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
15/03/2018 tarih 30361 sayılı Resmi Gazede’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı İİK ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 61.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 üncü maddesinin 2.fıkrası değiştirilmiş “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli 6100 sayılı HMK hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüzbin Türk lirasını geçmiyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır”hükmü getirilmiş, Kanun’un 66.m.ile bu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.
İş bu dava dosyasında dava değeri olarak bildirilen tutar 100.000 TL.nin altında olduğundan yargılamaya HMK 320.maddesi uyarınca basit yargılama usul kurallarına göre devam edilmiştir.
Davalı taraf tacir olması ve davacı tarafından delil olarak davalı tarafın ticari defterlerine dayanıldığından, davalı tarafın defterlerinin incelenmesi açısından mali müşavirden bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davalı tarafın ticari defterlerinin usule uygun olduğu, davaya konu 27.10.2016 düzenleme tarihli, ……… Vadeli, 30.000 TL tutarlı bononun, …….. tarihinde şirket ticari defterlerinde 331.001 ortaklara borçlar hesabı/……üzerinden kayıt altına alınarak şirketin 121.001 alacak senetleri hesabına girildiği, senedin ………./Pendik Şubesine teslim edildiğine ilişkin olarak ticari defterlerde herhangi bir kayda rastlanılmadığı ve senedin 121.001 Alacak Senetleri Hesabında kaydının devam ettiği, ticari defterlerde davacı … ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki kaydı bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacının şirket sahibi ile ilişki yaşadığını ve …….. borç para aldığını, aldığı borç para 40.800,00 TL’ye ulaşınca…….. olan borcunu ödemek için dava konusu senedi ciro ederek ……….. verdiğini, ………. de söz konusu senedi şirkete devir ve teslim ettiğini, bu nedenle davalı şirketin ortağı ……………. devir aldığı senedi tahsil etmeye çalışmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, menfi tespit talebine ilişkin olduğu, Mahkememizce davalı defterlerinin incelenmesine karar verildiği ve davalı defterlerinin incelenmesi sonucunda bilirkişi raporu alındığı, dava konusu …………. düzenleme tarihli, ………. Vadeli, 30.000 TL tutarlı bononun,……………. tarihinde şirket ticari defterlerinde 331.001 ortaklara borçlar hesabı/………. üzerinden kayıt altına alınarak şirketin 121.001 alacak senetleri hesabına girildiği, senedin …………..Şubesine teslim edildiğine ilişkin olarak ticari defterlerde herhangi bir kayda rastlanılmadığı ve senedin 121.001 Alacak Senetleri Hesabında kaydının devam ettiği, ticari defterlerde davacı … ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki kaydı bulunmadığı, bononun düzenleme tarihinin …………, vade tarihinin …………, tutarının 30.000 TL, borçlusunun dava dışı ihbar olunan ………., bono alacaklısının davacı … ………. veya ……….i olduğu ve bedelinin nakden alındığı şeklinde düzenlenmiş bulunduğu, bononun arka yüzünde ise bononun davacı … …… (kızlık soyadı) tarafından imza edilmek suretiyle davalı şirkete ciro edilerek davalı şirketin tam hisseyle tek hissedarı olan ……. teslim edildiği, ……. tarihli …….. yevmiye numaralı protesto şerhine havi olduğu, dava dışı ………….’nin ise senedi davalı şirkete ciro ettiğine dair herhangi bir cirosunu/imzasının bulunmadığı, dava dışı ………… ise herhangi bir ciro/imza tatbik etmeksizin konu senedi tam hisseyle sahibi bulunduğu davalı şirketin ticari defter kayıtlarında ………. Alacak kaydı yapmak suretiyle davalı şirketin tüzel kişiliğinin tasarrufuna teslim ettiği, ……….Senet Teslim Bordrosundan anlaşıldığı üzere davalı şirket adına tahsil edilmek üzere teslim alınan söz konusu bononun vade tarihinde ödenmeyerek ………… protesto edilmiş olduğu ve yine ticari defter kayıtlarından anlaşıldığı üzere vadesinde ödenmeyen işbu senedin davalı şirketin tasarrufu altında kalmaya devam ettiği, ancak davalı şirketin bonoyu kendilerine teslim eden şirketin tek ortağı/sahibi konumunda olan dava dışı ………….’ ye bono tutarı kadar borçlu bulunduğu, davaya konu senedin davalı şirkete ciro edilmesini ve/veya maledilmesini gerektirecek bir borç/alacak bakiyesi bulunmadığı, ayrıca davacının iddiasını ispat eder yazılı delil sunmadığı, yalnızca beyanı bulunduğu anlaşıldığından davanın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 476,43 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.