Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/701 Esas
KARAR NO : 2018/837
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı Şirketten 998,00 USD tutarında kimyasal madde satın aldığını, irsaliye ve faturasının satılan mallarla birlikte davalı şirkete teslim edilmiş olduğunu, ancak karşılığının ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu l. İcra Müdürlüğünün ——- E. Sayılı dosyasından 998 USD asıl alacak ve 50 USD ticari faiziyle birlikte toplam 1.048 USD alacak üzerinden icra takibi başlattıklarını ve davalı şirkete ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı şirketin zaman kazanmaya yönelik ve kötü niyetli olarak borca, faize ve ferilere itiraz ederek takibi durdurduğunu iddia ederek, davalı borçlu şirketin vaki İtirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının öncelikle müvekkil şirket ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkil şirket ile olan uyuşmazlık konusu satım sözleşmesini ispatlayamadığını, bu hususta dosyada hiçbir belge bulunmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu sevk irsaliyelerinin bazılarında imza olduğu halde kaşe olmadığının ortada olduğunu, müvekkil şirketin kaşesinin olmadığı bir sevk irsaliyesinden doğan faturadan sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddi ile takibin iptaline, kötü niyetli dava nedeniyle %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmil edilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün ———– sayılı takip getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesaba dayalı 998,00 USD asıl ve takip tarihine kadar 50,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.048,00 USD alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatmış olduğu, ödeme emrinin davalı şirkete 24.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın 24/04/2017 tarihli itiraz dilekçelerinde; takibe, borca, faiz ve diğer ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettikleri, davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; taraf defterlerinin usule uygun olduğu, takip konusu yapılan faturaların her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın defterlerine göre davalıdan 2.882,67 TL karşılığı 998,57 USD alacaklı olduğu, davalı Şirketin defterlerine göre ise; davacı şirkete faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 2.891,94 TL karşılığı 998,57 USD borcu bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları yönünden tam bir mutabakat içinde bulundukları belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; raporda alacağın sabit olduğu belirtilmiş olsa da bu durumun faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğu anlamına gelmeyeceğini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabın 3 adet faturadan kaynaklandığı, her iki tarafın incelenen defterlerinde defterlerinde kayıtlı oldukları ve yine tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 998,57 USD alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, her ne kadar davalı vekili bu faturaların defterlerde kayıtlı olmasının fatura konusu malların davalıya teslim edildiği manasına gelmeyeceğini beyan etmiş olsa da davalı taraf faturaları ticari defterlerine kaydetmekle faturalara konu malları teslim aldığını kabul etmiş sayılacağı, bu durumda ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının faturaların bedellerini ödediğini ispat etmesi gerektiği, ancak bu yönde savunmanın dahi bulunmadığı, davalı vekilinin rapora itirazının soyut nitelikte olduğu olduğu anlaşıldığından davacının davalıdan 998,57 USD alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir. Alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebi ise haklı görülmüştür. Yine davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilememiş olması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddi gerekmiştir.. Sonuç olarak davalının İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün————- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu takibe yönelik itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 998,00 USD yönünden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Her ne kadar kısa kararda İstanbul 1. İcra Müdürlüğü’nün ———Esas sayılı dosyası yazılmış olsa da itirazın iptali istenen dosya İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün——— Esas sayılı dosyası olup, mahkememizce kısa karara sehven “Anadolu” ibaresi eklenmesi unutulmuş olup bu hususun maddi hata olduğu, ancak kısa kararın da değiştirilmemesi adına kısa kararda düzeltme yapılmadığı, yine aynı şekilde kısa kararın 1. Nolu bendinde “3095 sayılı kanun” yerine sehven “395 sayılı kanun” yazıldığı, faize ilişkin kanunun “3095 sayılı kanun” olması nedeniyle bu hususun da sehven yazılmış olduğu anlaşıldığından gerekçeli kararda bu şekilde açıklanmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu takibe yönelik itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 998,00 USD yönünden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 395 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 3.517,25 TL ‘nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 240,26 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 63,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 176,73 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 63,53 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 94,93 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 502,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 474,92 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 8,18 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 202,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2018