Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2019/901 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/695 Esas
KARAR NO : 2019/901

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların işleteni, trafik sigortacısı ve sürücüsü olduğu aracın 09.11.2016 tarihinde trafik kazasına karıştığını, bu kazada müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, davalı tarafa ait —— plaka nolu araç sürücüsü ——————- direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya neden olduğunu, kaza akabinde müvekkil şirket tarafından kaza sonucunda doğan hasarı 11.11.2016 tarihli hasar föyü ile tespit ettiğini ve toplam hasar bedelinin 14.355,27-TL olduğunu, sigorta şirketine ihbar edilerek tazminat talebinde bulunulduğunu, ancak hasar dosyası değerlendirildiğinde, hasar dosyasının red edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından ödeme yapılmayacağının ifade edildiği, araçta meydana gelen teknik arızanın bir mücbir sebep gibi illiyet bağını ortadan kaldıramayacağını ve dolayısıyla sürücü ve araç malikinin sorumluluktan kurtulamayacağının kabulü ile sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde teknik arızaya verilen kusur oranının tazminattan indirilerek karar verilmesinin doğru görülmediğini, dosyaya sunulan belgelerle ispatlanmış olan müvekkili şirketin uğramış olduğu zararının tahsilinin tehlikeye girmemesi için sigortalı şirkete ait araca ihtiyadi haciz konulmasını talep ettiklerini, bütün bu nedenlerle, 09.11.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili şirketin uğramış olduğu fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 14.355,27-TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen müvekkil şirkere ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ———– cevap dilekçesinde özetle; cavası tarafından iddia edilen müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, sigortalı — plaka nolu araç sürücüsünün olayda kusursuz olduğunu, husurdaki dava ile talep edilen 14.355,27-TL hasar talebinin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan 11.11.2016 tarihli —- incelendiğinde 7.279,00-TL işçilik ücretleri toplamıda dahil edilerek 14.355,27-TL hesaplandığını, ancak Yargıtay kararları dikkate alındığında, kamu ve özel kurumların hasar tazminatlarına ek olarak istemiş oldukları İşçilik ücretlerinin ancak ve ancak Özel işçi tutulup çalıştırılmış ise kabul edilebildiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ile sınırlı olduğunu ve araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu,—– plaka nolu aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davacı vekilinin talep ettiği tazminat miktarına kaza tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiş ise de kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğuna hükmedilecek ise ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, bütün bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz açılmış davanın müvekkili sigorta şirketi açısından reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ——-. Vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın müvekkilinin işleteni olduğu —- plaka nolu kamyonun—- — çıkışında seyir halindeyken karışmış olduğu kaza nedeniyle otoyol bariyerlerinin zarar görmesi nedeniyle zarara uğradıkları iddiasıyla müvekkil şirkete karşı dava açıldığım, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün hiçbir kusurunun olmadığını, tutulan trafik kazası tespit tutanağı ile de bu durumun sabit olduğunu, sürücü ——–sevk ve yönetimindeki —- plaka nolu araç ile — istikametinden gelip —–istikametine seyir halindeyken — civarına gelindiğinde sağ ön lastiğinin patlaması sonucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda aracın ön ve yan kısımlarıyla sağ tarafta bulunan bariyerlere çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada herhangi bir kusur söz konusu olmadığını, aracın seyir halinde lastiğinin patlamadı ön görülebilir bir durum olmayıp mücbir sebep niteliğinde olduğunu, ayrıca — plaka nolu aracın — trafik sigortalı olduğunu, bütün bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, haksız fiil neticesinde oluşan hasar bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Hasar dosyası, araç tescil kaydı ve taraf delilleri dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur durumları varsa davacının davalıdan tazmin edebileceği bir alacağının bulunup bulunmadığı hususunda makine mühendisi bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 30/07/2018 tarihli kök raporun incelenmesinde özetle; Dvalılardan ——–. maliki olduğu ve—————-, trafik sigortalı—- plaka nolu kamyon sürücüsü —- %100 (Yüzde yüz) oranında kusursuz sorumlu olduklarını, davacı tarafa ait bariyerlerin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanı 14.355,27-TL olup, davalı tarafın %100 oranında kusursuz sorumlu olmaları nedeniyle, davalının ve davalı sigorta şirketinin bu bedelin tamamından sorumlu olacaklarını, davacı şirketin, davalıdan olay tarihinden itibaren ve davalı sigorta şirketinden de dava tarihinden itibaren ticari faiz talep edebileceğini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 25/03/2019 tarihli ek raporun incelenmesinde, özetle; Davacı tarafa ait bariyerlerin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanı 14.355,27-TL olup, davalı tarafın %100 oranında kusursuz sorumlu olduğu, davalı şirketin kazaya karışan aracın bakımının yapıldığına ve lastiklerinin değiştiğine ilişkin sunduğu faturanın kazaya karışan araca ait olup olmadığının anlaşılamadığı, bu araca ait olduğu anlaşılsa bile davalıların kusursuz sorumlu olduğu, dolayısıyla her iki davalının bu bedelin tamamından sorumlu olacakları, davacı şirketin zarardan olay tarihinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz faizle sorumlu olacağını bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; olay, ——– günü saat 17.30 sularında, sürücü ——– sevk ve idaresindeki—— plaka nolu kamyon ile —-istikametinden otoyolu takiben —- istikametine seyrederken — Kmye geldiğinde sağ ön lastiğinin patlaması sonucu aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip aracının ön ve yan sağ kısımlarıyla sağ tarafta bulunan bariyerlere çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kamyon sürücüsü— meskun mahal dışındaki bölünmüş tek yönlü otoyolda aracın teknik özelliklerini ve lastiklerini kontrol etmeden ve gerekli önlemleri almadan seyrettiği ve sağ ön lastiğinin patladığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve bariyerlere çarparak kazaya neden olduğu, bu duruma göre lastiklerinin gerekli kontrol ve bakımlarını yapma kuralını ihlal etmesi dalgın dikkatsiz tedbirsiz davranması nedeniyle davalıların olayla 1. Derecede ve tam kusursuz sorumlu olduklarının tespit edildiği, kazada davacı şirkete ait otoyol korkuluklarının zarar gördüğü, davacının zararı gidermek için dosyaya sözleşmelerini sunduğu şirketlerden bakım ve onarıma ilişkin hizmet aldığını, aldığı hizmet karşılığında her bir zarar kalemi ayrı ayrı belirtildiği üzere toplam 14.355,27 TL ödeme yaptığını belirttiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, eksper tespitindeki her bir malzemenin hasarlanabileceği ve bu parçaların otoyol bariyerlerine ait olduğu, bariyerlerin hasarlanan kısımları ile düzeltilen parçaların uyumlu olduğu piyasa araştırmasına göre malzeme ve işçilik giderlerinin sorgulamada kaza tarihi itibariyle uygun olduğu belirtilmiş ise de; bilirkişi raporunda ve davacının hasar tespitinde tazminata malzeme bedeli ve işletme zararının yanı sıra işçilik ve vasıta giderinin de dahil edildiği, oysa haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, davacının ise bir anonim şirket olduğu, faaliyet alanının otoyol bakım ve işletme olduğu, şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçilerinin bulunması gerekliliğinin yanında, dosyaya sunulan sözleşmelerden de anlaşılacağı üzere işlerini bir bütün halinde taşere ederek hizmet aldığı, kaza dolayısıyla meydana gelen zararın devam eden sözleşme kapsamında giderildiği, davacının bu bakım için yeni bir harcamada bulunmadığı, davacının gerçek zararının yeni bariyer ve korkuluk teminine ilişkin yaptığı ödeme olduğundan davanın kısmen kabulü ile raporda KDV hariç belirlenen malzeme bedelinden sovtaj bedeli düşümü sonrası kalan 4.886,48 TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-KDV bedeli hesaba katılmadan hesaplanan 4.886,48 TL malzeme bedelinin yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 333,80 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 245,16TL harcın mahsubu ile bakiye 88,64 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 245,16 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 276,56 TL’nin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 322,00TL tebligat gideri, 30,00 TL müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 952,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 324,05 TL’sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şirket vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.