Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/693 E. 2020/179 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/693 Esas
KARAR NO : 2020/179

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Maliki ve sürücüsü … sevk ve idaresindeki —- plakalı hususi otomobil, ———– civarında ———yapan … yönetimindeki —- plakalı otomobil ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davacının kazada —– plakalı araç ters yoldan geldiğini ve—— sürücüsünün, hasar ekspertizini yapan eksper tarafından %100 kusurlu gösterildiğini ve komisyonca kabul edilmesi ile itiraz edilmiş, ancak sonuç alınamamış olduğunu, davacının mahkemeye başvurduğunu, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, davalı yanın kusurlu olduğunun tespitini, maddi zararın tespitini, mahrum kalınan kar kaybı dahil, araç değer kaybını, kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini, karşı taraf vekalet ücretinin adına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacının aracına çarptığı belirtilen ——- numaralı poliçeye rastlanıldığını, ancak her iki poliçenin de noterden yapılan satış sonucunda feshedildiğini, sorumluluklarının bulunmadıklarını, davacının dava öncesine sigorta şirketine başvurma dava şartını yerine getirmediğini, davacının KTK madde 86 hükmünce işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin kendisinin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini, değer kaybının ZMMS Genel Şartları ekinde yer alan tablonun uygulanması yolu ile tespit edilmesini, davacının talep ettiği araçtan mahrum kalma nedeniyle kazanç kaybından sorumlu olmadıklarını, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklanmış olduğu, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olacağını, davanın husumet ve diğer nedenlerle reddine karar verilmesini masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
——-, ancak bahsi geçen kazaya karışan —- plakalı araç müvekkili şirket tarafından 19.4.2017 günü satıldığını, aracın trafik sicil kaydının aynı gün değiştiğini, kabulü anlamına gelmemek kaydıyla olaya ilişkin tutulan, davanın esasını teşkil eden trafik kazası tespit tutanağına ve tutanakla belirlenen ve taraflara atfedilen kusur oranlarına itiraz ettiklerini, talep olunabilecek tazminata işletilecek faiz, dava tarihinden itibaren yasal faiz olmalı olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı——– ihbar edilmiştir.
İhbar olunan ———– vekili cevap dilekçesinde; banka genel müdürlük adresi—- İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın sürücü …’— ihbarını talep ettiklerini, kusur ve sorumluluklarının olmaması nedeniyle davanın öncelikle usulden aksi halden esastan reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan —– talebi üzerine dava …’e ihbar edilmiş, ihbar olunan şahıs cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında; kazadan sonra davacıya ait araç sürücüsü ile kaza tespit tutanağı düzenlediklerini, kazadan sonra kimsenin kendisini arayıp sormadığını, bu nedenle varsa zarardan sorumlu olmadığını, davacı tarafın davadan önce uzlaşma yoluna gidebileceğini, tahkime başvurabileceğini, bu yolları denemeden dava açması nedeniyle dava masraflarından kendisinin sorumlu olacağını beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava trafik kazası sonucu araçta oluşan değer kaybı ile aracın kullanılmamasından doğan zararın tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı tarafa ait ve sigortalı aracı—– plakalı araç olarak bildirdiğinden başlangıçta tüm araştırmalar bu araç yönünden yapılmış, bilirkişi raporunda kazaya karışan aracın gerçekte —- plakalı araç olduğu belirtildikten sonra davacı vekili araç plakasını sehven yanlış bildirdiklerini belirterek —- plakalı araç yönünden sigorta şirketine başvuru yapmak üzere süre talep ettiği, davalı —–vekili ise plaka değiştirilmesine muvafakatlerinin olmadığını beyan ettiği, mahkememizce davacı tarafın benzer olan araç plakasını yanlış bildirmesi hususunun maddi hata olarak değerlendirilmesine karar verilerek yargılamaya doğru plaka olan —- plakalı araç üzerinden devam edilmiş, bu araç yönünden davalı … şirketinden hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş ve davacı vekiline tamamlanabilir dava şartı kapsamında olan sigorta şirketine başvuru yapmak üzere süre verilmiş, davacı vekili ——-plakalı araç yönünden davalı … şirketine başvuru yaparak dava şartı yokluğunu gidermiştir.
Dava dilekçesinde dava değeri belirtilmediğinden davacı vekiline değer kaybı ve aracın kullanılamamasından kaynaklı zarar talebine yönelik miktar bildirmesi açısından verilen kesin sürede davacı vekili; 2.593,00 TL değer kaybı, 200,60 TL ikame araç bedeli talepleri olduğunu belirtmiştir.
Davalı ——- vekili ara kararlardan sonra sunduğu 04/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde; —- plakalı aracın uzun dönem kira sözleşmesiyle ——- kiralandığını, davanın bu bankaya ihbar edilmesini, kusur yönünden müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, araç işleteninin —- olduğunu, aracı kullanan şahsın da müvekkili şirketin değil bankanın çalışanı olduğunu, Trafik Kazası Tespit Tutanağını kabul etmediklerini, zarar varsa da bunun müvekkilinden değil davalı … şirketinden tazmin edilmesi gerektiğini, sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, davanın müvekkili şirket yönünden reddinin gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
Olaydaki kusur durumunun belirlenmesi ve taleplerin değerlendirilmesi açısından makine mühendisi bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Makine mühendisi ——– tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; —- plakalı araç sürücüsü —— kendisine ters yön olan tali yola girerek ters yönde ilerlemiş, kavşağa yaklaşırken süratini yeterince azaltmamış ve durup, gerekli kontrolü yapması, ana yoldan gelen araca ilk geçiş hakkını vermesi ve müsait olduğunda kavşağa girmesi gerekirken, ana yoldan gelen araca ilk geçiş hakkını vermemiş, gelen vasıtanın hız ve yakınlık durumunu dikkate almamış, kavşağa kontrolsüz çıkış yapmış, trafik özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsü …’ün ise kavşağa yaklaşırken, kavşakta ana yola bağlanan tali sokakların ters yön olması ve o yollardan ana yola çıkış olmaması nedeniyle kavşakta herhangi bir yavaşlamaya ve kavşağa kontrollü girmesine gerek olmadığı, bu sebeple kazanın oluşumunda alabileceği bir önlem olamayacağı, kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı,— kayıtlarında —— plakalı aracın sürücüsü …’ün %100 kusurlu gösterilmesi, sokak cadde özelliklerine bakılmadan, anayol tali yol değerlendirmesi yapılmadan, tali yolların ana yola çıkışları olmadığı (ters yön) değerlendirilmeden, sadece kontrolsüz kavşak özelliği değerlendirildiği, kontrolsüz kavşaklarda motorlu araçların soldaki sağdan gelen araca yol vermek zorundadır kuralı işletilerek kusur değerlendirilmesi yapıldığı, hatalı değerlendirme olduğu, sigorta ekspertiz raporu ve servis faturası birbiri ile uyumlu, servis faturasındaki değişen parçalar ve işçilikler söz konusu kaza ile uyumlu olduğu, işçilik ve parça bedelleri kadri maruf olduğu, kazada aracın KDV dahil 4.272,10 TL hasar bedeli oluştuğu, dava konusu aracın—– hususi otomobil olup kaza tarihinde araç —- yapmış olup araç bedelinin 50.000 TL takdir edildiği, —–plakalı aracın davaya konu kazadan önce bir kazası bulunmadığı, davacının talep edebileceği araç değer kayıp miktarının 2.593 TL olduğu, dava konusu aracın hasarları göz önüne alındığında, ekspertiz zamanı dahil olmak üzere 7 gün onarım süresinin makul olduğu, aracın günlük kazanç değerinin 110,00 TL olup araç kazanç kaybı bedelinin toplam 770,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla; 07/09/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait —–plaka sayılı aracın hasarlandığı, davacının araçta meydana gelen değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan gelir kaybı talebiyle mahkememizde dava açtığı, davalılardan ——- kazaya karışan —– plaka sayılı aracın maliki olduğu, söz konusu aracın davalı … şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde aracın —– poliçesinin düzenlendiği, olayın oluşuna uygun bulunan bilirkişi raporu uyarınca kazanın,—- plakalı aracın sürücüsü …’in kendisine ters yön olduğu belirtilen; trafik işaret levhasına rağmen kendisine yasak olan ters yönde olan tali yolda ilerlediği, tali yoldan ana yola çıkarken kavşakta, gerekli kontrolü yapmadan kontrolsüz çıkış yaptığı, ana yolda seyretmekte olan ve yol geçiş önceliğine sahip —- plakalı araca sağ yandan, sağ ön kapı kısımlarından çarpması sonucu kazanın meydana geldiği ve dava dışı — plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, kusur oranı yönünden bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, yine Genel Şartlara uygun olarak hesaplanan değer kaybı yönünden yapılan hesaplamanın da gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı … şirketinin kusurlu olan—– plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması nedeniyle hesaplanan değer kaybının tamamından (2.593,00 TL) sorumlu olduğu, her ne kadar davalı —– plakalı aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile ihbar olunan — söz konusu aracın maliki olduğu, ayrıca davalı vekili tarafından sunulan——– tarihli sözleşmenin 2/1. Maddesinde;—- masrafları kendisine ait olmak üzere uygulayabileceği sistemle kiraya verdiği araçlarda meydana gelen hasarları hasar yönetim sistemi kapsamında bizzat üstlenmeyi kabul ve taahhüt ettiğinin belirtildiği, davalı———– verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu anlaşılmakla husumet itirazının reddine karar verilerek zarardan sorumlu olduğu, sonuç olarak haksız fiilden kaynaklı iş bu davada; her iki davalı zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlulu tutulmuştur.
Davacının bir diğer talebi ise kira kaybına ilişkin olup, sigorta şirketinin bu talepten sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, davacının da davalı … şirketinden bu alacak kalemi yönünden herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Bu kapsamda mahkememizce yapılan araştırmada davalı … şirketi tarafından davacıya 7 gün süre ile ikame araç temin edildiği, davacı vekili tarafından sunulan kira sözleşmesine göre davacı —— tarafından düzenlenen faturayı mahkememize sunduğu, davacının fatura bedeli olan —— olduğu anlaşılmakla kira kaybından yalnızca araç maliki davalı —– sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—– değer kaybı alacağının davalı … şirketin yönünden dava tarihi olan —— kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-200,60 TL kira kaybının — kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 190,83 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 159,43TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma, 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 469,4 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 919,40 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-deki esaslara göre belirlenen 2.793,60 TL vekalet ücretinin 2593,00 TL’sinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye —-alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca varsa dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep etmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili, davalı —-. vekilinin ve ihbar olunan —– vekilinin yüzüne karşı, davalı—- vekili ve İhbar olunan —–yokluğunda kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.