Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/688 E. 2019/233 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/688 Esas
KARAR NO : 2019/233

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/07/2009 günü saat 12:50 sıralarında sürücü ————-sevk ve idaresindeki ——plakalı aracı ile —————- market önünden———————— Caddesi istikametine gitmek üzere park halinde iken seyir haline geçtiği esnada aracının ön kısmıyla sürücü ——————- sevk v idaresindeki ——————— plakalı motosikleti ile ————— istikametinden gelip ———————- ————— Caddesini takiben —————- istikametine seyir halinde iken ——— önüne geldiğinde ————— plakalı araçla çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Hatay ————-. Asliye Ceza Mahkemeince aldırılan kusura ilişkin bilirkişi raporunda ——————-plakalı araç sürücüsü ———-asli kusurlu bulunduğunu, müvekkili …’nın geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü, tedavi sonunda sakat kaldığını, kazaya karışan ————–plakalı arac ——————————— poliçe numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davalı … şirketine K.T.K’nın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 30/05/2017 tarihli dilekçeleri ile aynı tarihte alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulduğunu, davalı şirkete 01/06/2017 tarihinde ulaştığını, davalı … şirketinçe müracaat tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmediğini, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———–plaka sayılı araç, müvekkil şirkete —————– tarihleri arasında ——— numaralı Trafik Sigorta Poliçeleri Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı kaza tarihi itibariyle sigortalının kusuru oranında olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinde “Maddi Zararlarda Araç Başına” azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, davacının kalıcı sakatlık tazminatı talebi için Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre kişinin kalıcı bir sakatlığının olup olmadığı tespit edilmesini, davacı taraf sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağında, kimin kusurlu olduğuna ilişkin bir netlik olmadığından dolayı, yapılacak kusur incelmesine göre karar verilmesi gerekli olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketimize müracaat tarihinden öncesinde şirketimizin temerrüdü söz konusu olması sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluklarının da bulunmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizi yasal faiz olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ————- esas ve ———- karar sayılı ve 17.02.1999 tarihli kararında” …bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için herhalde ticari sayılmayacaktır… Ortada bir haksız fiilin sözkonusu olduğu durumlarda; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesi, diğer taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunmasını hukuken haklı göstermediğini, haksız fiilden doğan ilişkiler Ticaret Kanunda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacakları kaçınılmazdır…. Tacir olan davacı kurum ile davalı arasında sözleşmeden doğan bir hukuki ilişki bulunmayıp, haksız fiilden kaynaklanan ilişki bulunmadığını, o nedenle davada TK 21/2. maddesinin uygulama olanağından söz edilemeyeceğine göre tacir olan davacı yönünden ticari bir iş niteliği kabul edilemez.”dava konusu kaza haksız fiilden kaynaklandığını, sigortalı araç otomobil olmasından ötürü ticari iş olarak nitelendirildiğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, başvuru sahibinin haksız talebinin reddi ile başvuruya sebebiyet vermediklerinden dolayı tahkim masraflarının ve vekalet ücretinin başvuru sahibi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle davacının yaralanması sonucu tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapıldığı tarafların sulh olmayacakları anlaşılmış ve tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
—————- kaydı, ekonomik sosyal durum araştırması, hasar-poliçe evrakları dosyamız arasındadır.
Mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından maluliyet raporu alındığı, maluliyet raporu alındığı, bilirkişi heyetinden kusur ve aktüer raporunun alınmış olduğu anlaşıldı.
Davacı vekilince 22/02/2019 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olunduğunu, davadan feragat ettiklerini, yargılama giderleri ve masrafı, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirir dilekçesini mahkememize sunduğu, iş bu dilekçenin e-tebligat yolu ile davalı şirkete tebligat hazırlandığı, 02/03/2019 tarihli dilekçesi ile tebligat alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldığına ilişkin tebligat mazbatasının uyap sistemine girişinin yapıldığı, davalı tarafça beyanda bulunulmadığı anlaşıldı.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40 TL harçtan davacı vekilince peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 13,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————-. deki esaslara göre belirlenen dava miktarını geçmemek üzere 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.