Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/677 E. 2018/911 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/677 Esas
KARAR NO : 2018/911

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ———– her türlü çelik kalıp parlatma kaynak hizmeti gibi işlerde hizmet verdiğini, müvekkilinin davalı şirkete bu yönde vermiş olduğu hizmet nedeniyle dosyaya sunulan ayrıntılı cari hesap borcu olan 19.917,40 TL’yi ödememesi üzerine İstanbul Anadolu ————–.İcra Müdürlüğü 2017/13337 Esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak icra takibi yapıldığını, davalı borçlu 02/06/2017 tarihli dilekçesi ile dava konusu takibe ve borca itiraz ettiklerini, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile işleyecek reeskont avans faizi ile takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davacının şahıs olması nedeniyle tacir araştırması yapılmış, 213 sayılı VUK 177. Maddesinde yer alan tutarlara göre 1. Sınıf tüccar sınırları içerisinde olduğu belirtildiğinden davacının tacir olduğu anlaşılarak yargılamaya devam edilmiştir. Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 31/05/2017 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 19.917,40 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise özetle; davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı tarafın defterlerini sunmadığı, davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş 2016 yılına ait 4 adet, 2017 yılına ait 3 adet olmak üzere toplam 7 adet fatura asıllarının dosyaya ibraz edildiği, 2017 yılı son irsaliyeli fatura hariç diğerleri üzerinde teslim alan imzasının bulunmadığı, 2016 ve 2017 yılında aylık beyan sının KDV hariç aylık toplamı 5.000.00 TL ve üzeri alım satım beyan zorunluluğu nedeniyle; dosyaya celp edilen davalı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Form BA kaydında; geçen 2016 yılı Eylül ayında 1 fatura ve Kasım ayında 2 fatura olmak üzere toplam 3 adet fatura toplamı olan 12.485,00 TL beyan edildiği, 12. aydaki 3.900,00 TL net bir adet fatura sınır altında kalmakta olup, davalı şirket tarafından da beyan edilmediği, yine 2017 yılı şubat ayında 3,545,00 TL, Mart ayında 3.900,00 TL ile Nisan ayında 1.100,00 TL tutarlı her bir aya ait fatura bedelleri davalı tarafça BA’ya beyan edilmediği, her üç fatura bedelinin 5,000.00 TL altında kaldığı, ancak davalının beyan etmeme sebebinin davalı tarafın defterlerinin incelenememesi nedeniyle anlaşılamadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 29.05.2016 tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıdan 19,917,40 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından sunulan irsaliyeli faturalardan ——————– nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında “.——————-” isimli şahsın isim ve imzası bulunduğundan söz konusu şahsın davalı şirket yetkilisi veya mal teslim almaya yetkili şirket çalışanı olup olmadığı hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesinin tebliğ edilmiş, şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, dolayısıyla davayı inkar etmiş sayıldığı, tarafların defterlerinin incelenmesine yönelik ara karar kurulduğu, davalı tarafın ihtarata rağmen defterlerini ibraz etmediği, yalnızca davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılabildiği, bu durumda davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispatlamasının gerektiği, alınan bilirkişi raporunda davacının düzenlediği, davalı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Form BA kaydında; davalının 2016 yılı Eylül ayında 1 fatura ve Kasım ayında 2 fatura olmak üzere toplam 3 adet fatura toplamı olan 12.485,00 TL beyan edildiği, bu faturaların da ————– nolu faturalar olduğu, bu faturalar davalı tarafından Vergi Dairesine beyan edildiğinden, davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacının belirtilen bu faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispatlamış sayıldığı, irsaliyeli faturalardan ————– nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında okunabildiği kadar “——– isimli şahsın isim ve imzası bulunduğundan söz konusu şahsın davalı şirket yetkilisi veya mal teslim almaya yetkili şirket çalışanı olup olmadığı hususunda davalı şirkete isticvap davetiyesinin tebliğ edildiği, davalı şirket adına duruşmaya katılan olmadığı, böylece teslim alan kısmındaki imzanın şirket çalışanı veya yetkilisine ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının bu faturaya konu malları da davalıya teslim etmiş olduğunun ispatlandığı, cari hesapta bulunan ————— nolu irsaliyeli faturaların teslim alan kısmının boş olduğu, dolayısıyla davacının bu faturalara konu malları teslim ettiğini ispat edemediği, dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı, davacı vekilinin yemin teklif etmesi üzerine bu faturalara yönelik yemin davetiyesi düzenlenerek davalıya gönderildiği, davalı şirket adına duruşmaya katılan olmadığı, dolayısıyla davacının ————— nolu irsaliyeli faturaları da ispat etmiş olduğu, bundan sonra davalı tarafın borcunu ödediğini ispatlaması gerektiği, davacının defterlerine göre davalı tarafından bir kısım ödemelerin olduğu, davalının bunlar dışında borcu ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığı, buna yönelik savunmasının da bulunmadığı, sonuç olarak davacının talep ettiği kadar alacağı olduğu anlaşılarak davanın kabulünün gerektiği, bunun yanında alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinde haklı görüldüğü, davacının icar takibinde yıllık % 9,75 oranında reeskont avans faizi talep ettiği, faize yönelik artış talep etmediği görüldüğünden alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını aşmamak üzere avans faiz işletilmesine karar verilmiş olup, davalının İstanbul Anadolu ———– İcra Müdürlüğünün 2017/13337 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 19.917,40 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan 19.917,40 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının İstanbul Anadolu————. İcra Müdürlüğünün ——— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 19.917,40 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 19.917,40 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 1.360,56 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 240,55 TL TL mahsubu ile bakiye 1.120,01 TL harcın davalı taraftan tahsli ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan harç 31,40 TL başvuru harcı 240,55 TL olmak üzere toplam 271,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 164,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 764,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı şirket tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————. deki esaslara göre belirlenen 2.390,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.