Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/671 E. 2019/665 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/671
KARAR NO: 2019/665
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Doğan Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/06/2017
KARAR TARİHİ: 19/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Doğan Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——— plakalı motosikletin müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile——–tarihleri arasında sigortalı olduğunu, ——— tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda ——- plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan …’nun vefat ettiğini, kaza sonrası düzenlenen Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ve —sürücü ——– 1,08 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrası vefat eden …’nun mirasçıları tarafından açılan tazminat davası neticesinde müvekkilinin toplamda 314.727,57 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, kazanın oluşumu nedeniyle müvekkilinin sigortalısına yani davalı şirkete karşı rücu hakkı bulunduğunu, müvekkilinin ödediği tazminattan kazaya konu aracın maliki olan davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 314.727,57 TL rücuen tazminat alacaklarının 216.033,00 TL’si için ödeme tarihi olan 30/06/2016 tarihinden itibaren, 98.694,57 TL’si için ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kazaya konu motosikleti kullanan ——— açılması gerektiğini, meydana gelen zarardan sürücünün sorumlu olduğunu, kazanın oluş şekli göz önüne alındığında müvekkilinin hiç bir kastının ve kusurunun bulunmadığını, tazminat ödemesi yapılan mirasçılara ———– tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde alkolün etkisinin olup olmadığının da araştırılması gerektiğini, talep edilen faiz ve oranının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta sözleşmesinden doğan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ——— plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenlediğini, aracın davalıya ait olup 16/04/2015 günü ——— kullanımında iken araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu meydana gelen kazada motorsikletin arkasında yolcu kısmında bulunan …’nun vefat ettiği olayın meydana geldiği sırada motorsiklet sürücüsünün 1,08 promil alkollü olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle hak sahiplerine toplam 314.727,57 TL ödeme yapıldığını, Trafik Sigortası Genel Şartları B.4 maddesi uyarınca rücu hakkının doğduğunu belirterek ödediği tutarın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini taleple dava açmıştır. Davalı öncelikle husumet itirazında bulunarak kaza tarihinde motorsikleti kullanan ——— davanın yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüş, ayrıca ——yaptığı ödemeler araştırılmadan davacının ödemede bulunduğunu, rücu için kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmesi gerektiğini, ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceği gibi avans faizi talebini de kabul etmediğini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 29/11/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
——— plakalı motorsiklete ait tescil kaydından aracın kaza tarihi itibariyle malikinin davalı olduğu tespit edilmiş, davacının kaza tarihini de kapsar şekilde ZMMS poliçesini düzenlediği görülmüştür. Davalı taraf kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de Yargıtay ——- Hukuk Dairesi’nin ——– Esas ———Karar sayılı kararı uyarınca sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi yalnızca kendisi ile sözleşme yapan sigortalısına dönebileceğinden davalının pasif husumete yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı … şirketi nezdinde olay nedeniyle düzenlenen hasar dosyası mahkemenin dosyası içine alınmış, vefat eden …’unun nüfus aile kayıt tablosu dosyaya konulmuştur. Ölenin anne ve babası yanı sıra eşinin olduğu, çocuğunun olmadığı görülmüştür.
Davalının talebi ile aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen …’ye dava ihbar edilmiş, ihbar olunan vekilinin beyanları dosyaya konulmuştur.
İstanbul Anadolu 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ———- esas sayılı dosyasında dava konusu kazaya ilişkin olarak ceza yargılamasının sürdüğü, araç sürücüsünün taksirle ölüme sebebiyet vermekten cezalandırılması istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
———- gelen cevabi yazı ile olay nedeniyle ölenin eşi ——— toptan ödeme yapıldığı, peşin sermaye değerine ilişkin ise işlem yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı tanığı … olayın ne şekilde meydana geldiğine ilişkin görgüye dayalı bir bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
Davacı yanın ödeme iddiasını dayandırdığı Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyası—– üzerinden getirtilmiş, davacının ölenin eşi ——- Keküllüoğlu, davalıların ise ———-. olduğu, destek tazminatı talebiyle açılan davada yargılama sırasında davacı ile davalı … şirketi arasında ibra sözleşmesi imzalandığı ve davacıya asıl alacak, faiz, tüm feriler vekalet ücreti dahil 216.033,00 TL ödeme yapılmakla davanın konusuz kaldığı yönünde davacı vekilinin beyanda bulunduğu, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı ile ölenin eşi ———- arasında imzalanan 27/06/2016 tarihli ibraname ile 191.305,00 TL anapara, 7.000,00 TL işlemiş faiz, 300,00 TL yargılama gideri, 17.428,00 TL dava vekalet ücreti olmak üzere toplam 216.033,00 TL ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, davacının bu miktarı 30/06/2016 tarihinde ödediği görülmüştür. Davacı taraf olayla ilgili olarak düzenlediği hasar dosyası kapsamında ölenin anne ve babasına da ayrı ayrı toplamda 98.654,57 TL’yi 12/04/2017 tarihinde ödemiş olup dekontu dosya içine alınmıştır.
Trafik kazasının meydana geldiği sırada motorsiklet sürücüsü ———- dosyaya sunulan alkol tutanağına göre 1,08 promil alkollü olup davacı hak sahiplerine yaptığı ödemeyi bu nedenle sigortalısına rücu etmek istemektedir. Alkol nedeniyle sigortacının sigortalısına rü’cuu ancak kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelmesi halinde mümkündür. Bu yüzden aralarında nörolog bilirkişisinin de olduğu heyetten olayın meydana geliş sebebi, kusur durumu ve davacının rücu edebileceği tutarı belirlemesi yönünde rapor alınmasına karar verilmiş, düzenlenen 17/10/2018 tarihli kök raporda kazanın öncelikle motorsiklet sürücüsü ———– %108 promil aşırı alkollü olması nedeniyle münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Ayrıca motorsiklet sürücüsünün geceleyin sürüş yeteneğini kaybetmiş durumda olup, direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpıp motorun dengesini kaybederek sürüklenmesi sonucu meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu açıklanmış, vefat eden …’nun da alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binerek can güvenliğini tehlikeye düşürmesinden ötürü ölümle sonuçlanan olayda müterafık kusurlu olduğunun kabulü ile %20 oranında indirim yapılması gerektiği saptanmış, tazminat hesabında bu oranda indirim uygulanmıştır. Tazminat hesabının yapılması için hesap uzmanı bilirkişi tarafından Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davacı olan eşin dava öncesi başvurusuna ilişkin belgelerin dosyaya sunulması gerektiği bildirilmiş, davacı vekili ——- tarihli dilekçesi ekinde ——— başvurusuna ilişkin 04/11/2015 tarihli dilekçe yanı sıra ödeme yaptığı anne ve babanın başvurusuna ilişkin 06/03/2017 tarihli dilekçeyi ve ibranameleri de sunmuştur.
Alınan kök rapora her iki taraf da itiraz ettiğinden belgelerle birlikte itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Alınan kök ve ek raporlarda taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmiş, Yargıtay ——-. Hukuk Dairesinin ——— esas ———- karar sayılı kararında da belirttiği üzere kazanın olduğu tarih itibariyle ve poliçenin tanzim tarihi göz önüne alındığında davacının yaptığı ödemelerin denetlenmesinde ———- tablosunun esas alınması gerektiği davalının bu itirazının yerinde olmadığı görülmüştür.
Öte yandan bilirkişi heyetinin olayın meydana gelişi itibariyle kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiği yönündeki tespitleri de dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacının ödemelerini dayandırdığı poliçenin kaza tarihi olan 2015 yılı için belirlediği teminat limiti sakatlanma ve ölüm için kişi başına ——– TL’dir. Bilirkişi vefat eden …’nun kaza tarihi itibariyle 24 yaşında olup ——— yaşam tablosuna göre bakiye yaşam ömrünü aktif ve pasif hayat sürelerini belirlemiş buna göre destek paylarını ayırmıştır. Müteveffanın desteğinden yoksun kalanlar anne babası ve eştir. Müteveffanın dosyaya yansıyan ——- Hizmet Döküm cetvellerine göre kazanç durumu da belirlenip yapılan hesaplamadan ölenin %20’ye tekabül eden müterafik kusuru indirilerek önce destekten yoksun kalanların talep edebileceği tazminat miktarları belirlenmiş, toplam maddi zararın poliçe limitini aştığı görülmekle oranlama yapılmıştır. Bilirkişiler ayrıca destekten yoksun kalanlara —— tarafından peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığından tenzilat yapılmadığını da açıklamış, ek raporda destek tazminatı ödemesi alan eş, anne ve baba için ayrı ayrı faiz başlangıç tarihlerinden itibaren talep edilebilecek faizin hesabını da yapmıştır.
Davacı yan eş ——- için 30/06/2016 tarihinde ana para, faiz, vekalet ücreti ve harç tutarı toplamı 216.033,00 TL (191.305,43 TL’si ana para) ödeme yapmıştır. Anne ——- için 12/04/2017 tarihinde 52.468,81 TL ve baba —– için de 46.225,76 TL ödeme yaptığı banka dekontlarıyla sabittir.
Davacı … şirketi yaptığı bu ödemeleri sigortalısı olan davalıya rücu etmek üzere dava açmış olup dosyada toplanan deliller alınan bilirkişi raporuyla olayın sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle münhasıran alkol etkisiyle meydana geldiği bu yüzden davacı yönünden davalı sigortalıya rücu hakkının doğduğu kabul edilmiştir.
Öte yandan ölen … motorsiklet sürücüsünün aşırı alkollü olduğunu bilerek araca binmek suretiyle kendi can güvenliğini tehlikeye soktuğundan Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği bilirkişi tarafından raporda belirtilmiş, mahkememizce de yerinde görülmüştür.
Davacı anne ve baba için destek tazminatı ödemesi yapmış ancak faiz ödemesi yapmamıştır. Bu yüzden faize yönelik bir rücu hesaplaması yapılmamış, ödenen tutarların tamamını davalıya rücu edebileceği kabul edilmiştir.
Buna karşılık eş —– için, davacı mahkeme kararı ile saptanmış bir tutarı değil, Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden yargılama sırasında hasar dosyası kapsamında düzenlenen eksper raporu ile yapılan hesaplama neticesi bulunan tazminat ve masrafları ödemiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile davacının Rabia’ya yaptığı ödemeler değerlendirilmiş ve sonuç itibariyle ödenmesi gereken tazminat tutarının 141.577,68 TL (ana para ) olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce bu rakam hükme esas alınmıştır.
Öte yandan——- Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmadan önce davacı … şirketine 08/12/2015 tarihinde başvurmuş olup, davacı ödemeyi 30/06/2016 tarihinde yapmıştır. Davacı … şirketinin temerrüdünün oluştuğu 21/12/2015 ila ödeme tarihi arasında talep edebileceği yasal faiz miktarı 6.689,55 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının böylelikle ——— ———– yaptığı ödemelerden 141.577,68 TL ana para ve 6.689,55 TL işlemiş faizi davalıdan rücuen tahsil edilebileceği belirlenmiştir.
Davacının diğer ödeme kalemleri ise vekalet ücreti ve Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasındaki yargılama giderleridir. Davacı ödediği ana para üzerinden 2016 yılı A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan vekalet ücretini ödemiş ve rücuya konu etmiştir. Bu durumda rücu edebileceği kabul edilen 141.577,68 TL ana para üzerinden aynı yöntemle mahkememizce yapılan hesaplama ile davacının rücuen talep edebileceği vekalet ücreti tutarının 14.076,21 TL olduğu hesaplanmıştır.
Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında tespit edilen yargılama gideri tutarı ( davacı ———– tarafından yapılan) 302,40 TL olup davacı bunun için ——– 300,00 TL ödeme yapmış ve bu davaya konu etmiştir. Davacının ödediği tutarla bağlı kalınarak 300,00 TL’nin de davalıdan rücuen tahsili talebi mahkememizce kabul edilerek davacının yaptığı ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile (taraflar arasında sigorta sözleşmesi imzalanmış olup her iki tarafın tacir oluşu gözönünde bulundurularak) birlikte davalıdan tahsili ve davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacının ———- için yaptığı ödemeden 141.577,68 TL.destek tazminatı, 6.689,55 TL.işlemiş faiz, 14.076,21 TL.vekalet ücreti ve 300 TL.yargılama gideri toplamı 162.643,44 TL.nin 30/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacının ——— için yaptığı toplam 98.694,57 TL.ödemenin, ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 17.851,99 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.374,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.477,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.374,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 174,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.010,25 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%83) 1.668,50 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 21.630,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.222,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2019