Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/650 E. 2019/1342 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/650 Esas
KARAR NO: 2019/1342
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ——— sayılı ———- hükümleri çerçevesinde ——– sayılı —————- adına sigortalı —- emtianın davalı taşıyıcının sorumluluğu altında ——- —– Plakalı araç ile —— tanzim tarihli CMR kapsamında taşındığını, ancak tam ve sağlam olarak davalı taşıyıcıya ——– olarak teslim edilen emtiaların nakliye sürecinde hasar gördüğünü ve gümrüklü antrepoya kırılmış ve çatlamalar oluşmuş vaziyette tutanağa bağlanmak suretiyle teslim edilebildiğini, hasar ihbarının ardından yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda —-kap emtia paletinin tamamının ambalajında kayma ve bozulmalar tespit edildiğini, fırın ve ocaklarda kullanılmak üzere getirilen tuğlalarda en ufak kılcal çatlamanın bile büyük zararlara yol açacağından, tamamının hasarlı olduğu belirlenerek ——— TL emtia bedeline — marjı ilavesi ve ———- TL hurda bedeli tenzili ile tespit edilen ——- TL hasar bedelinin——– tarihinde sigortalıya ödendiğini, böylelikle müvekkilinin hem temlik alacaklısı hem de sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı taşıyıcının bu taşıma işinde üzerine düşen sorumluluğa ———- tarafından sigorta güvencesi sağlandığından diğer davalının da somut olayla ilgili hasar dosyası açtığını; tazminat bağlamında, davalı … şirketinin düzenlediği poliçe teminat limiti ve kapsamıyla sınırlı olmak suretiyle diğer davalıyla birlikte CMR Konvansiyon hükümleri uyarınca nakliye sürecinde oluşan zarardan sorumlu olduğunu, dava öncesinde davalıdan tazminat talebinde bulunulduğunu ancak zararın tamamının ödeneceğine dair olumlu cevap alınamadığını gerekçe göstermek suretiyle, —— TL sigorta tazminatının tazmin edildiği ———- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——–. Vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu hasar sebebiyle müvekkil şirkete yapılan başvuru ile ———– hasar dosyası açıldığını, ancak dosya kapsamında yapılan değerlendirmede ambalaj eksikliği ve istifleme hatası sebebiyle CMR Konvansiyonunun 17. Maddesi uyarınca zararın teminat dışında olduğu ve davalının tazminat bağlamında sorumluluğunun doğmadığını, müvekkili aleyhine haksız yere açılan mesnetsiz taleplere dayalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———— Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taşınan dava konusu malların hasar durumunun taşımadan değil, dava dışı gönderen tarafından yapılan istiflemeden kaynaklandığını, bu nedenle de CMR Konvansiyonunun 17. Maddesinde yer alan düzenlemelere göre müvekkilinin oluşan zarardan sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki davacının talebini dayandırdığı hasar tespitinin de fiilen hasarlı olan emtiaya göre değil taşınan malın tamamı üzerinden yapıldığını, toplam paletin yalnızca —— açılıp kontrol edilerek — açılmadan hasarlı sayılmasının doğru olmadığını, araca yüklenen palet sayısının —- olduğunu, bu paletlerden ——- sağlam olduğunu, —- görüldüğünü, geriye kalan ——– ise istif hatasından hasarlandığının belirlendiğini, tamamen özensiz yüklemeden kaynaklanan dolayısıyla da dava dışı gönderenin sorumlu olduğu zarardan taşıyıcının mesul tutulamayacağını, müvekkilinin somut olayda üzerine düşebilecek mesuliyete ise diğer davalı … tarafından ——— sağlandığından tazminat talebinin öncelikle müvekkilinin sigortacısı konumundaki diğer davalıya yöneltilmesi gerektiğini öne sürüp davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taşıma sırasında hasar nedeniyle davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği bedelin davalı taşıyıcı ve sigortasından rucuen tahsiline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
Davacı ve davalı … nezdinde düzenlenen hasar dosyası dosyamız arasındadır.
Davacının davalıdan rü’cuen talep edebileceği bir tutarın bulunup bulunmadığı, varsa miktarının belirlenmesi ve davalının olaydaki sorumluluğunun tespiti bakımından bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda; takdiri Yüce Mahkemeye ait olması kaydıyla; davacının sigortalısı konumundaki dava dışı şirketi, dava konusu ——– ————— yükü güzergâha uygun bir şekilde araca tam sabitlemeden, sağlam bir şekilde bağlamadan, desteklemeden sevk ettiği ve bu duruma yukarıda açıklanan unsurların yaptığı etkinin, delil olarak sunulan fotoğraflarda izlenen darbeye, sürtünmeye, ezilmeye, deformasyona bağlı zararın oluşmasını tetiklediği, dava konusu ———paletten oluşan izolasyon tuğlası türü emtianın sevk aracına istiflendikten sonra güzergâha ve aracın mutat salınımlarına uygun bir şekilde sabitlenmemesi halinde devrilip, birbirine çarpip/sürtünüp zarar görebileceğini (emsal türdeki malı gönderenin deposunda taşıyıcı adına sürücünün ambalajlayıp, araca yükleyip istiflemeyeceği izahtan varestedir, ayrıca dava dosyasında davalı taşıyıcının tahmil/tahliyeyi ve/veya ambalajlamayı/sabitlenmeyi belli bir ücret karşılığında üstlenip bu işe araç/gereç ve elaman tahsis ettiğini tevsik edebilecek türde bir belge ya da bu hizmetler karşılığı için navlun dışı olarak düzenlenmiş herhangi bir hizmet faturası da mevcut değildir; ancak hal böyle olsa bile) araç sürücüsünün “nezaret görevi esnasında basit bir değerlendirmeyle” öngörüp, yapılan yüklemeye, istifleme ve sabitleme şekline karşı çıkması, göndereni uyarması, netice alamaması durumunda da taşıma senedine çekince koyması gerektiği, bu konuda taşıyıcının taşıma senedine (CMR md.8 ve md.9 a göre) herhangi bir çekince koymadan yükü teslim almasına; yüke, ambalajına, istif şekline çekince koymadan teslim aldığı eşyayı, alıcısı emrine “hasarsız/çekincesiz teslim edememiş olmasına” bağlı araç sürücüsünün yüke olan “özen yükümlülüğünü ihlalden” doğan kusuru, “taşıyıcının kendi kusuru” hükmünde olduğundan; “somut olayda kusurun ağırlıklı bölümü gönderenin üzerinde bırakılacak şekilde”, taşıyıcının müterafik kusurunun %40 olarak belirlenmesinin; takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olması kaydıyla yerinde olduğu, hasar gören malın ——– olduğu, taşıyıcıya bu ağırlıktaki yükün hasarı yüzünden yöneltilebilecek sorumluluk CMR md.23 maddesine göre —————- sınırlı olduğunu, bu limitin herhalükarda dava konusu olayda tartışılan hasar miktarının çok üzerinde olduğundan; ayrıca SDR hesabı yapılmasına gerek olmadığını, davacının rücu konusu yaptığı hasar bedelinin ise “tazmini gereken gerçek zarar bağlamında” sovtaj bedeli de gözetilmek suretiyle “malın taşıyıcıya teslim edildiği yerdeki üretici firmanın birim fiyatlarıyla” (CMR Md.25 ile çelişmeyen şekilde) hesaplandığından “aynı taşıma işi ve aynı araçla ilgili” olan ve CMR md.23/4″de (“Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemeler de, malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir.”denmek suretiyle) belirtilen “diğer ödemeler” kapsamında olduğundan; takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olması kaydıyla davacının sigortalısından aldığı tazminat makbuzu kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın, taşıyıcının ———olarak belirlenen müterafik kusur oranına göre —— taşıyıcının zararın oluşmasına etkisine bağlı müterafik kusuru=)—– kısmını davalılardan talep edebilmesi mümkün olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itiraz etmeleri üzerine itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler —— tarafından hazırlanan —- tarihli ek raporda, Kusur dağılımı ya da hasar miktarı yönünden kök raporda açıklanan görüşlerinde ya da raporun sonucunda değişikliğe gidilmesini gerekli kılacak herhangi bir bilgi ya da belge olmadığı gibi dava konusu yükün dorse içerisinde “neden savrulup kaydığı” da teknik yönden ayrıntılı bir şekilde açıklandığından ve bu konudaki açıklamalarının —————– tarafından düzenlenen ———– tarihli ekspertiz raporundaki değerlendirmeler ile aynı doğrultuda olduğu, giderilecek bir çelişkinin olmadığı, davalı … şirketine yapılan hasar ihbar üzerine somut olay için görevlendirilen ———– tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda emtianın gönderici sahasında gönderici tarafından ilgili dorseye yüklendiği için istifleme/sabitleme hatasından dolayı nakliyeci olarak davalı bağlı ———- olduğu kanaatine varıldığı ————bağlı zararın nakliye sırasında oluşan hasar olmadığı gerekçesiyle, alıcısı emrine ——–palete çekinceli teslim edilen tuğlaların sadece istifleme/sabitleme hatasına bağlı — paletindeki hasar için bu kusur oranına göre davalı taşıyıcının tazminat bağlamında üzerine düşebilecek mesuliyeti ————- olarak değerlendirilmiş) ise de ———- ile birlikte, istifleme ve yükün araca sabitlenmesi” sırasında taşıyıcının yüklemeye nezaret görevini ihlalinden kaynaklanan müterafik kusurunun (kusurun ağırlıklı bölümü; sadece hatalı istiflemeyi, sabitlemeyi değil kaba ———- de yapan “gönderenin- yükleyenin” üzerinde bırakılacak şekilde) %40 olarak değerlendirildiği, ayrıca davacı … şirketinin görevlendirdiği bağımsız eksper tarafından mahallinde ——— incelemede “dıştan ambalaj yapısı en az bozulmuş paletlerden bir kısmının açılmasına” nezaret etmek ve “dava konusu tuğlaların uç kısımlarında kırılmalar oluştuğunu ve çatlaklar izlendiğini, mevcut halleriyle satış özelliğini kaybettiğini, ——— TL hurda değerinden başka değeri kalmadığını” saptamak ve “yükün taşıyıcıya teslim edildiği yerdeki birim fiyatını” baz almak suretiyle hesaplanan ————– TL hasar bedelinin cmr madde —- düzenlemelerle çelişmediği de belirlendiği için “davacı tarafın görevlendirdiği —————– düzenlediği ——- tarihli ———— raporu ile kök rapor arasındaki miktar yönünden giderilmesi gereken herhangi bir çelişkili olmadığı, davacı … şirketinin nakliye süreci nihayetinde alıcısı emrine hasarlı teslim edilebilen somut olay konusu yük için dava dışı sigortalısına tazmin ettiği bedelin tamamını değil, %10 ilave bedel dışında kalan ———–TL’lik kısmının taşıyıcının %40 oranındaki müterafik kusuruna isabet eden kısmını (taşıyıcının zarara olan etkisine bağlı müterafik kusurundan kaynaklanan zararın teminat dışı olduğuna dair, davalı … şirketinin düzenlediği ————- veya bu poliçe ile ilgili ——-tarihli ekspertiz raporunda herhangi bir kayıt yer almadığından, ———- olarak davalılardan talep edebileceği” belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının düzenlediği ————- dava konusu emtiayı sigortaladığı, davacının dava dışı sigortalısına ait izolasyon tuğlası emtiasının ——- taşınması işinin davalı——– tarafından üstlenildiği, dava konusu malı taşıyan aracın varış yerine ulaştığı ancak tamamında hasar izlendiği gerekçesiyle tutanak tutulduğu ve ekspertiz raporu tanzim ettirildiği, durumun davacı sigortacıya bildirildiği, CMR’deki sorumluluk sisteminde, yükün ambalajının kifayetsiz ya da ambalajsız olmasından ve/veya araca hatalı istiflenip, sabitlenmesine bağlı tertipleme hatalarından dolayı vuku bulan hasarlardan taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte;————–yerleşik içtihatlarında, ambalajlama, yükleme, boşaltma ve istifleme göndericiye veya alıcıya ait olsa da taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi (özen borcu) bulunduğu, “ilke olarak kabul” edilmektedir ————– Dolayısıyla taşınacak emtianın ambalajsız veya ambalajının kifayetsiz olması ya da araca ve güzergâha uygun şekilde sabitlenmemesi halinde taşıyıcı, göndereni uyarmadan ve CMR sözleşmesinin 8 ve 9. maddeleri kapsamında taşıma senedine çekince koymadan yükü teslim alır ve eğer yükte “somut olayda olduğu gibi” bu yüzden bir hasar vuku bulursa, öncelikle zarara sebep olan hatayı taşıyıcının nezaret borcu esnasında kendi bilgisiyle fark edip edemeyeceğinin tespiti gerekecek, fark edebileceği durumlarda ise, hasar kifayetsiz ambalaj veya istif hatasından ya da yükün usulüne uygun bir şekilde sabitlenmemesi yüzünden de kaynaklansa ————————– ve aynı paraleldeki emsal diğer kararlarında da hükmolunduğu üzere) zararın gönderici ile taşıyıcı arasında paylaştırılması ve bunun içinde taşıyıcının müterafik kusur oranının belirlenmesi icap edecektir.
—— bağlamında benzer bir olayda ——————- Sayılı Kararında “yükleme ve istif hatasının herhangi bir araştırmaya gerek kalmadan kolaylıkla fark edilecek bir hata olduğunun kabulü halinde, kusurun ağırlıklı bölümünün gönderen üzerinde bırakılacak şekilde, taşıyıcının özen yükümlülüğünü ihlalden dolayı müterafik kusur oranının belirlenmesi” gerektiği; ————— Tarih E.——– K.——-Sayılı Kararında ise “istiflemenin her türlü yol koşulu öngörülerek, doğru, yeterli ve güven verici şekilde yapılması gerekli olup, taşıma boyunca pek çok virajdan dönen aracın, son aşamadaki bir virajdan dönerken yükün bağlantılarından kurtulması, sürücü kusurundan çok, baştan beri var olan ve seyahat boyunca artan yükleme kusurunun varlığını ortaya koymaktadır.” demek suretiyle, yükleme taşıyıcıya ait değilse, “taşıyıcının sadece yüklemeye nezarete ilişkin bir sınır ve seviyede kalan müterafik kusur hali dışında sorumluluğu bulunmadığının” kabulü gerektiği yönünde hüküm tesis etmiştir.
Yargıtay ——- Hukuk Dairesi’nin ——- Tarih, E.——–K———- Sayılı Kararının (taşıyıcı yararına bozma gerekçesinin açıklandığı) 2.Bendinde benimsenen görüş ise “… Ambalajlama, yükleme ve istif göndericiye ait olsa bile, taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi olduğu ilke olarak doğrudur. Bu sebeple doğacak bir zarardan sorumluluğun kalkması için taşıyıcının bu yöndeki itirazı kaydını tasıma sözleşmesine serh düşmesi gerekir. Ancak, taşıyıcının hiçbir itirazı kayıt ileri sürmeden taşımayı gerçekleştirmesi, yükün tam ve sağlam alındığı hususunda ——– teşkil eder ise de ambalajlama ve istifleme yönünde müterafik kusurunu teşkil eder.” denmek suretiyle açıklanmıştır.
Somut olayda dava konusu ———— palete istiflenmiş —– ağırlığındaki izolasyon tuğlası türü emtianın sevk aracına istiflendikten sonra güzergâha ve aracın mutat salınımlarına uygun bir şekilde sabitlenmemesi halinde devrilip, birbirine çarpip/sürtünüp zarar görebileceğini (emsal türdeki malı gönderenin deposunda taşıyıcı adına sürücünün ambalajlayıp, araca yükleyip istiflemeyeceği izahtan varestedir, ayrıca dava dosyasında davalı taşıyıcının tahmil/tahliyeyi ve/veya ambalajlamayı/sabitlenmeyi belli bir ücret karşılığında üstlenip bu işe araç/gereç ve elaman tahsis ettiğini tevsik edebilecek türde bir belge ya da bu hizmetler karşılığı için navlun dışı olarak düzenlenmiş herhangi bir hizmet faturası da mevcut olmadığı; ancak hal böyle olsa bile) araç sürücüsünün “nezaret görevi esnasında basit bir değerlendirmeyle” öngörüp, yapılan yüklemeye, istifleme ve sabitleme şekline karşı çıkması, göndereni uyarması, netice alamaması durumunda da taşıma senedine çekince koyması gerektiği, bu konuda taşıyıcının taşıma senedine (CMR md.8 ve md.9 a göre) herhangi bir çekince koymadan yükü teslim almasına; yüke, ambalajına, istif şekline çekince koymadan teslim aldığı eşyayı, alıcısı emrine “hasarsız/çekincesiz teslim edememiş olmasına” bağlı araç sürücüsünün yüke olan “özen yükümlülüğünü ihlalden” doğan kusuru, “taşıyıcının kendi kusuru” hükmünde olduğundan; bilirkişi heyetinin tespit ettiği üzere taşıyıcının müterafik kusurunun %40 olarak belirlendiği, Mahkememizce de bu kusur oranının uygun bulunduğu ; takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olması kaydıyla yerinde ve Yüce Yargıtay’ımızın yerleşik İçtihatlarına da—————- hasar gören mal ——— olup, taşıyıcıya bu ağırlıktaki yükün hasarı yüzünden yöneltilebilecek sorumluluk——————– sınırlı olduğunu, bu limitin herhalükarda dava konusu olayda tartışılan hasar miktarının çok üzerinde olduğundan; ayrıca SDR hesabı yapılmasına gerek olmadığı, davacının rücu konusu yaptığı hasar bedelinin tazmini gereken gerçek zarar bağlamında sovtaj bedeli de gözetilmek suretiyle malın taşıyıcıya teslim edildiği yerdeki üretici firmanın birim fiyatlarıyla (CMR Md.25 ile çelişmeyen şekilde) hesaplandığından “aynı taşıma işi ve aynı araçla ilgili” olan ve CMR md.23/4″de (“Yükün taşınması dolayısıyla ödenen taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemeler de, malın tamamen kaybedilmesi halinde tamamen ödenir.”denmek suretiyle) belirtilen “diğer ödemeler” kapsamında olduğundan; gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu doğrultusunda davacının sigortalısından aldığı tazminat makbuzu kapsamında sigortalısına ödediği tazminattan——— TL hurda bedelinin tenzilinden sonra kalan kısmın, taşıyıcının %40 olarak belirlenen müterafik kusur oranına göre (——– hasar tazminatı x —- taşıyıcının zararın oluşmasına etkisine bağlı müterafik kusuru=) ——TLlik kısmını davalılardan talep edebilmesinin mümkün olduğu nazara alınarak davalı taşıyıcının ve davalının sigorta poliçesini yapan diğer davalının taşıyıcının yüke olan özen yükümlülüğünü ihlalden doğan — olarak belirlenen ——— kusuru oranına göre sorumlu olduğu tazminat miktarının ——– TL olduğu anlaşılmakla gerekçeli, denetlenebilir ve Mahkememizce de uygun görülen rapor doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile ———– TL sigorta tazminatının —-tarihi olan ———– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
——- TL sigorta tazminatının——– tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 1.425,03 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 890,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 534,38 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 890,65 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 922,05 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 252,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.652,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 661,08 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.755,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2019