Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/624 E. 2021/205 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/624 Esas
KARAR NO: 2021/205
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– şoförü — sevk ve idaresinde—- seyirle —-istikametinde iken, —- ——gelmeden demiryolu —- kısmının teması ile kasanın üst kısmı, aracın sağ bölümünün yan tarafı ve arka kapı kısımlarının hasar gördüğünü, müvekkilinin aracının —- tarihinde genişletilmiş —- davalı sigorta şirketince sigortalandığını, —– tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda hasar gördüğünü, meydana gelen olay sonrasında müvekkili aracında oluşan zararın —— bedeli olarak tespit edildiğini, araçta oluşan zararın sigorta poliçesi uyarınca tazmin edilmesi ve tamirinin yapılması istemiyle müvekkilinin; —- tarihinde davalı sigortacısına başvurduğunu, — tarihinde ilgili başvurunun ihbar edildiğini ve aracının tamiratının yapıldığını, sigorta şirketinin, başvuruyu önce kabul ettiği, bir süre sonra ise verilen yanıtta hasarın teminat dışı olduğundan bahisle isteminin reddedildiğini, davalı şirketin söz konusu hasarı teminat dışına çıkararak, hasar tazminatını ödememesinin hukuka aykırı olduğunu, zira gerek müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan poliçede gerekse de ——gerçekleşen hasarların teminat dışı olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığını beyan etmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan hasar bedeli —– zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde — — arasında sigortalı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu — sınırlı olup, kaza masraf ve vekalet ücreti sorumlulukları da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, davaya konu hasar nadeniyle davacının ihbarı üzerine şirket nezdinde —–açıldığını, ancak davacı yanın tazminat taleplerinin reddedildiğini, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortalı veya sigorta ettirenin yükümlülükleri başlıklı B.1.maddesinin 1.2.bendinde; “sigortalı değilmişcesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymak”, şeklinde sigortalının yükümlülüğü ifade edilmişken davacı/sigortalı tarafından bu yükümlülüklere uyulmadan gerekli kurtarma ve koruma önlemleri alınmadan hasarın oluşmasına sebebiyet verildiğini, bu nedenle davacı tarafın talebi teminat dışı olup reddedildiğini, ayrıca kabul manasına gelmemek kaydıyla poliçede yer alan teminat ve limitlerle sorumluluklarının söz konusu olduğunu beyan etmiş, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya karışan aracın trafik tescil kayıtları, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen —— dosyası getirtilmiş, davacının zararının tazmini için davadan önce davalıya başvuruda bulunduğu görülmüştür.
—- hazırlanan —-sıralarında davalı tarafa —- davacı tarafın maliki olduğu dava konusu araç sürücüsü dava dışı —- plaka sayılı—-seyirle —istikametinde iken 239/1 caddesi kavşağına gelmeden demiryolu alt geçit köprüsüne aracın üst kısmının teması ile kasa üst sağ yan ve arka kapı kısımlarının hasarlanması şeklinde meydana gelen trafik kazasında —- plaka sayılı ——- şoförü —— yükseklik uyarı levhası olduğu, aracının yüksekliğinin —– metre olduğu, geçişi ile 2918 sayılı KTK ‘nın 47/1-c maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Kusur bilirkişisi —– tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; —-plakalı —- sürücüsünün yerleşim yeri içinde, gündüz ve görüş alanı açık demiryolu alt geçidine yaklaştığı sırada hızını azaltıp yola dikkatini vermesi, 3 metre yükseklik trafik işaret levhası bulunduğu noktada, ——– yüksekliğini dikkate alıp, demiryolu alt geçidinden geçip geçemeyeceğini gerekirse araçtan inerek kontrol etmesi, geçemeyeceğini anlaması halinde alternatif yollar kullanarak gitmesi gerekirken, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde sevk ve idaresindeki —— yüksekliğinin demiryolu altgeçidinin gerektirdiği icap ve şartlarına uygunluğunu dikkate almadan kontrolsüzce seyri esnasında kazaya sebebiyet verdiğinden %100 (Yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, sigortacılık tekniği açısından; koruma önleminin alınmadığı, bununla birlikte bu durumun sigortacılık yönünden kast ve ağır kusur olarak değerlendirilemeyeceği,——– kapsamında; tazminattan yapılacak indirim hususunda takdirin mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz ederek yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunması üzerine talebinin kabulü ile, mahkememizce resen seçilen yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmıştır.
Kusur bilirkişisi ——- tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Hasarın sürücü —— geçide girdiğinde, aracın kupasının hasarsız olarak geçtiği, kasasının ise belli kısmından geçidin alt kısınma çarparak hasara neden olduğu, sürücü ——aracında meydana gelen hasarın şekli itibariyle, alt geçitten geçebileceği dikkat ve özeni gösterdiği, ancak geçit öncesi ——var olan eğimin araç ile geçitten geçmesi sırasında oluşabilecek etkisini hesaplayamadığı için % 100 kusurlu olduğu, koruma önlemi alınmadığı, bununla birlikte kusurun sigortacılık yönünden kast olarak değerlendirilemeyeceği, —- —— teminat dışında kalan zararlar kapsamında olmadığı, davacının — tarafından düzenlenen — —- şartı nedeniyle hasarın sigorta teminatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, tazminata baz hasar değerinin —— olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından; Davanın, davacıya ait davalı sigorta şirketine — dava dışı — idaresindeki —- plakalı aracın alt geçitten geçmeye çalıştığı esnada kaza yapması sonucu meydana gelen zararın —- istinaden davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, davacıya ait —- plakalı aracın dava dışı —- sevk idaresinde iken —— tarihinde yaptığı kaza sonucu hasara uğradığı, davacının hasar bedeli için davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru sonucu hasar bedelini alamaması nedeniyle bu bedelin tahsili için mahkememizde iş bu davanın açıldığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın sürücüsü dava dışı ——- araç ile seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını dikkate almadığı, sürücünün demiryolu alt geçidine yaklaştığı sırada hızını azaltıp yola dikkatini vermesi, 3 metre yükseklik trafik işaret levhası bulunduğu noktada, kamyonunun yüksekliğini dikkate alıp, demiryolu alt geçidinden geçip geçemeyeceğini gerekirse araçtan inerek kontrol etmesi, geçemeyeceğini anlaması halinde alternatif yollar kullanarak gitmesi gerekirken, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde sevk ve idaresindeki ——yüksekliğinin —— gerektirdiği icap ve şartlarına uygunluğunu dikkate almadan kontrolsüzce seyri esnasında kazaya sebebiyet verdiğinden %100 (Yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, bu kapsamda bilirkişi raporlarındaki tespitlere itibar edildiği, raporda ekspertiz raporu ile tespit edilen— dahil — hasar tutarının kadri maruf olduğunun belirtildiği, —- hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği hususlarının belirtildiği raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hasar yönünden de hükme esas alındığı, davalı sigorta vekili olayın sigortanın teminatı altında olmadığını iddia ettiği ve davanın reddini talep ettiği, ——- —- gerçekleşmesi halinde sigortalı veya sigorta ettirenin yükümlülükleri başlıklı ———– değilmişcesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymak” şeklinde sigortalının yükümlülüğü ifade edilmişken davacı sigortalının tarafından bu yükümlülüklere uyulmadan gerekli kurtarma ve koruma önlemleri alınmadan hasarın oluşmasına sebebiyet verildiği, bu nedenle talebin teminat dışı olduğundan reddedilmesi gerektiğini savunduğu, ancak bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davaya konu sigorta poliçesinde sigorta genel şartlarında teminat kapsamına girmeyen bölümünde —— arkasında bulunan kasanın üst kısmının çarpma sonucu meydana gelen hasarın teminat kapsamına girmediğini belirten herhangi bir madde olmadığı, davalının iddiasının ispatına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davalı tarafından düzenlenen ———– poliçesinde ana teminatlar bölümünde tüm risklerin teminat dahilinde olduğu belirtildiğinden araçta meydana gelen hasarın mevcut poliçeye göre teminat kapsamında olduğu, araçta meydana gelen hasar ile kaza tespit tutanağındaki tespitlerin uyumlu olduğunun ve kazanın oluş şeklinde alınan darbelere uygun olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin ——-sigortaladığı araçta meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, zira söz konusu kazada teminat dışı hallerden herhangi birisinin meydana geldiğini davalı sigorta şirketinin ispatlamasının gerektiği, sigorta şirketinin bu hususu ispatlayamadığı anlaşıldığından hasar bedelinden sorumlu olduğu, dava dışı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olması dolayısıyla hasar bedelinden %20 oranında takdiren indirim yapılmasına karar verilerek —- temerrüt tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Talep edilen hasar bedelinden mahkememizce %20 oranında takdiren indirim yapıldığından davalı taraf lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—–hasar bedelinin temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 757,69 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 236,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 520,91 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 236,78 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 268,18 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 253,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.953,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2021