Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/622 E. 2018/223 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/622 Esas
KARAR NO : 2018/223

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki 25.01.2017 vade tarihli, 82.600,00 TL bedelli fatura alacağına istinaden ödenmeyen borçtan dolayı yasal faiziyle birlikte tahsili için İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü 2017/11495 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu taraf ödeme emrini tebellüğ ettiğini, ancak müvekkili şirkete bir borcu olmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığını, müvekkilinin alacağı haklı ve yerinde olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu faturaya ilişkin borçlaının olmadığını, müvekkili ile davacı firma arasında iş yapımı ve malzeme teminine ilişkin sözleşme, malzeme teslimine ilişkin irsaliye, işe başlama ve bitirme tutanağı olmadığını, bu sebeple taraflar arasında alt hukuki ilişkin bulunmadığını, fatura alacağın varlığını tek başına ispatlayacak bir delil vasıtası olmadığını, müvekkili ile davacı firma arasında 2014 yılında ……..Hastanesi havuz malzemeleri ve imalat işlerinin yapılması konusunda bir ticari ilişki kurulduğunu, davacı bu iş için 24/12/2014 tarih ve …… sıra nolu ve 60.000,00 TL bedelli faturayı kestiğini, müvekkili bu bedelin 20.000,00 TL’sini 22/05/2015 tarihinde …… Bankasından havale ile 40.000,00 TL’sini çekle ödediğini, davacı ile müvekkili arasında alacak-borç ilişkisi sona erdiğini, davacı kötü niyetli olarak 2017 yılında aynı işe ilişkin bir fatura daha kestiğini, yapılan yeni bir iş veya satılan malzemenin mevcut olmadığını, kesilen faturanın mükerrer olduğunu, müvekkilinin bu faturaya itiraz etmeyi ihmal ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, kötü niyetli davacının % 20 oranında icra tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Davalı vekili görev itirazında bulunmuştur. Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış, her ne kadar davalının ticari işletme kaydı bulunmasa da Vergi Dairesinden gelen yazı cevabında bilanço esasına göre defter tutması nedeniyle tacir kabul edilerek görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 201711495 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 1 adet faturaya dayalı 82.600,00 TL asıl alacak ve 2.051,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 84.651,99 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın 2017 yılı ve davalı tarafın 2014 ve 2017 yılı defterlerinin incelendiği, taraf defterlerinin usule uygun olduğu, takip konusu yapılan faturanın her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura tutarının davacıya ödendiğine ilişkin bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 82.600,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından bu faturanın BA Formu ile …… Vergi Dairesi’ne de bildirildiği belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; davacının 2014 yılında ………. Hastanesi havuz ve imalat işleri için 60.000,00 TL bedelli bir fatura kestiğini, bunun 20.000,00 TL’sinin ……….Bankasından havale ile bakiye 40.000,00 TL’sinin de çekle ödendiğini, taraflar arasındaki borcun bu şekilde sona erdiğini, faturaya konu…… Tedavi Hastanesi havuz ve makine dairesinin yapım işinin ………… Ltd Şti tarafından üstlenilip, müvekkilinin alt taşeron olduğunu, davacının aynı iş için mükerrer ve kötü niyetli olarak fatura kestiğini, bu hususun faturaya konu işte bizzat çalışan tanıklar tarafından da dile getirileceğini, hastane tarafından 2017 yılında bu konuda her hangi bir mal veya hizmet alınmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili tanık dinletme talebinde bulunmuş, ancak dava konusu faturanın mal satışına ilişkin olup mal satışına ilişkin taleplerin yazılı delille ispat edilmesi gerektiğinden davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takip konusu 1 adet faturanın mal satışına ilişkin olduğu, her ne kadar davalı vekili davacının 2014 yılında …… Tedavi Hastanesi havuz ve imalat işleri için 60.000,00 TL bedelli bir fatura kestiği, müvekkilince bu faturanın 20.000,00 TL’sinin ………. Bankasından havale ile bakiye 40.000,00 TL’sinin de çekle ödendiğini, taraflar arasındaki borcun bu şekilde sona erdiğini, faturaya konu …….. Tedavi Hastanesi havuz ve makine dairesinin yapım işinin ……… Ltd Şti tarafından üstlenilip, müvekkilinin alt taşeron olduğunu, davacının aynı iş için mükerrer ve kötü niyetli olarak fatura kestiğini savunmuş olsa da dava konusu faturanın her iki tarafın incelenen defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın bahsettiği ilk faturanın da her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve o faturanın ödendiği, dava konusu faturanın ise ödendiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 82.600,00 TL alacaklı olduğu, davalı taraf mükerrer olduğunu iddia ettiği faturayı defterlerine kaydetmiş olmakla faturayı kabul etmiş sayıldığı, kaldı ki BA Formu ile Vergi Dairesine de bildirdiği, dolayısıyla davacının dava konusu faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davacı tarafın takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü gösteren somut belge bir belge sunmadığı dikkate alındığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, kaldı ki böyle bir iddiasının da mevcut olmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu ………İcra Dairesinin 2017/11495 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 82.600,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa yıllık % 9.75 oranında ve artan değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işlemiş faize ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu …….İcra Dairesinin 2017/11495 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 82.600,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa yıllık % 9.75 oranında ve artan değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 82.600,00 TL asıl alacağın % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 5.642,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.022,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.620,01 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.022,39 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 126,00 tebligat ve müzekkere gideri, 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 626,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 610,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.358,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.051,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kasada saklanan evrak aslının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.