Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/602 E. 2018/492 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/602 Esas
KARAR NO : 2018/492

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı şirket ihtiyacı olan kantar altyapı inşaatı için müvekkili ile anlaştığını, müvekkilinin bu anlaşma çerçevesinde kantar altyapı imalatını tamamladığını, karşılığında davalı şirkete 09/09/2016 tarihli, 41.300,00 TL meblağlı fatura keşide ettiğini, müvekkili tarafından düzenlenen bu fatura davalı şirkete teslim edildiğini, davalı borçlu tarafından alınan fatura herhangi bir itiraza uğramadığını, faturanın içeriğinin kabul edildiğini, kesinleştiğini, davalı şirket fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, fatura bedelinin kalan 11.300,00 TL’lik kısmı için herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından davalı borçlunun arandığını, ödeme yapması hususunda kendisine sözlü ihtarat yaptığını, müvekkili tarafından İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün 2017/9318 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, davalı itirazında takibe konu fatura içeriğini ve tutarını kabul etmediğini, borca açık ve kesin olarak itiraz ettiğini beyan ettiğini, borçlunun bu itirazlarının tamamen haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, takibi uzatmayı hedefleyen kötü niyetli bir itiraz olduğunu, icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, takibin devamını, borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında kantar altyapı inşaatı için anlaşma yapıldığını, davacı tarafın bu inşaatı yapma işini yüklendiğini, davacı taraf üzerine düşen sorumluluğu tam anlamıyla yerine getirmediğini, inşaatı tamamlamadığını, eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, bu nedenle de davacı tarafça düzenlenen fatura ve fatura içeriğinide kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, müvekkili şirket yapılan işte eksiklikler bulunduğunu, işlemlerin gereği gibi yapılmadığını, anlaşma gereğince ayıpsız, tam ve eksiksiz olarak inşaatın teslim edilmediğini davacıya bildirdiğini, bu nedenle de eksik ve ayıplı ifanın söz konusu olması nedeniyle faturaya itiraz ettiklerini, içeriği kabul etmediklerini davacıya bildirdiklerini, ayıp oranında indirim yapılarak müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, davacı tarafın açıkça kötüniyetli olarak hareket ettiğini, bu nedenle davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 11/04/2017 tarihinde faturaya dayalı olarak 11.300,00 TL asıl alacak ve 672,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.972,20 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; Davacının sunduğu işletme defterinin açılış tasdikini vergi usul kanununun belirlediği zaman diliminde yaptırdığı, davacının işletme defterinin TTK ve HMk hükümleri noktasında delil vasfının olup olmaması hakkındaki değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı taraf adına tanzim edilen …… tarih Seri…… nolu 41.300,00 TL’lik faturanın olduğu, 118.724,40 TL’ lik faturaların davacı defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davacı tarafça ibraz edilen işletme defterinin niteliği itibari ile davalıya yapılan ödemelerin kayıtlı olmadığı, davacı tarafça tanzim edilen faturalar ile ilgili davalının ne kadar ödeme yaptığının davacı defterlerinde belirlenmesinin (Davacının işletme defterlerinin niteliği itibari ile) mümkün olmadığı, davalı tarafın defter sunmadığı, 30.01.2018 tarihli duruşmada dava konusu fatura ile ilgili 30.000,00 TL’lik tahsilat yaptığına dair makbuzun davacı tarafça sunulmuş olduğu, iş bu makbuz haricinde davalı tarafça herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosya kapsamında vesaik bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde özetle; davacının inşaatı tam olarak tamamlamadığını, eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, bu nedenle faturaya itiraz edilerek kabul edilmediğini ve ticari defterlere işlenmediğini, eksik ayıplı işlerin tanık beyanlarıyla anlaşılacağını, bu nedenle bilirkişi raporunu kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacının faturadan kaynaklı bakiye alacak için icra takibi başlattığı, davacının defterinde faturanın kayıtlı olduğu, davacı yalnızca işletme defteri sunduğundan davalı tarafça 24.07.2017 tarihli cevapta davacının tanzim ettiği fatura içeriğinden haberdar olunduğuna dair kabulün yapıldığı, davalı tarafından davacının ayıplı imalat yaptığına dair beyanlarını ispat edici mahiyette herhangi bir vesaik sunulmadığı, davalının beyanında davacının tanzim ettiği faturanın ayıplı olması dolayısıyla ayıp indirimi yapılarak ödendiğinin iddia edildiği ancak davacının tanzim ettiği fatura ile ilgili ne kadarlık ve ne şekilde ödeme yapıldığına dair vesaik sunulmadığı, 30.01.2018 tarihli duruşmada dava konusu fatura ile ilgili 30.000,00 TL’lik tahsilat yaptığına dair makbuzun davacı tarafça sunulmuş olduğu, iş bu makbuz haricinde davalı tarafça herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosya kapsamında vesaik bulunmadığı, davalı tarafça içerikleri 24.07.2017 havale tarihli dilekçe içeriği ile kabul edilen satış faturası için (TTK 21/2, TTK 23/3 ve B.K 222) doğrultusunda 8 günlük yasal süre içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir delilin dosyada yer almadığı, bu itibarla süresi içinde itiraz edilmeyen faturaların kapsamı ve parasal değeri bakımından davalıyı bağlayacağı, (Y. 15 HD. 08.03.1976 tarih 8601-985) davalı tarafın söz konusu mal alımları ile ilgili iade ve bedelleri ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği, davalı tarafa yapılan ihtara rağmen defter ve belge ibraz etmediği nazara alındığında, davacının (BK m 234) uyarınca semene hak kazanmış bulunduğu 11.04.2017 takip tarihi itibari ile asıl alacak miktarının (41.300,00 TL fatura tutarı- 30.000,00 TL Davalı tarafça ödendiği kabul edilen tutar) 11.300,00 TL’si olduğu, dava konusu takibin, açık hesaba (Fatura müstenidine) dayalı adi takip olması ve işlemiş faiz talep edilebilmesi için davalının mütemerrit olması gerektiği, dava konusu alacakla ilgili davalının TBK. m 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği ancak dosya içeriğinde davalının temerrüdüne ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı nazara alındığında davalının 11.04.2017 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu, bu itibarla işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, alacak fatura alacağı olup likit olmakla hükmedilen alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin 2017/9318 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİNE, Takibin 11.300,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebinin REDDİNE, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hüküm altına alınan 11.300,00 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 771,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 204,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 567,44 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL başvuru, 204,46 TL peşin harç olmak üzere toplam 235,86 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 173,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 673,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.