Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/587 E. 2019/235 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/587
KARAR NO : 2019/235

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait mermer ocağının kullanılması ruhsatının müvekkiline devri konusunda davalı şirketle 2014 yılı Haziran ayında sözlü olarak anlaşma yapıldığını, devir ile ilgili bir kısım ödeme yaptıklarını, devir işlemlerine ait yasal prosedürün uzun sürmesi nedeniyle ve bu arada mermer ocağının müvekkili tarafından işletilebilmesi için 19/09/2014 tarihinde ———– Sözleşmesi imzalandığını, devrin yapılabilmesi için yasal işlemlere başlanıldığını, gerekli yerlerden izin alındığını, ancak maden ruhsatı üzerinde hacizler olduğu bilgisinin verildiğini, devrin yapılabilmesi için hacizlerin kaldırılması gerektiğini, davalının hacizleri kaldırmaması nedeniyle müvekkili tarafından tüm borçların ödenmesi üzerine devrin gerçekleştiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin geri ödemesinin davalı taraftan talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğü’nün 2016/28821 sayılı dosyası ile davalı hakkında takibe geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğü’nün 2016/28821 sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait mermer ocağının kullanım ruhsatının devri konusunda tarafların sözlü olarak anlaştığı ve devrin yapıldığı hususunu kabul ettiklerini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacının maden ruhsatı üzerinde bulunan —– prim borçlarını ödediğini, aralarındaki anlaşmanın bu şekilde olduğunu, bu nedenle ödenen —— prim borçlarının kendilerinden istenemeyeceğini, maden mühendisi olan —————— 6.605,00 TL.borçları bulunduğunu, bu şahıs tarafından müvekkili hakkında başlatılan takibe itiraz edildiğini, buna rağmen davacının müvekkili ile iletişime geçmeden icra takip dosyasında talep edilen 41.600,00 TL.nı ödediğini, bu ödemenin davacının kendi hatası ve kusuruna dayalı olduğunu, davacının kendi rızasıyla yaptığı bu ödemeyi isteyemeyeceğini, davacının 29.074,00 TL.——— ve 6.605,00 TL.lık alacağı toplamı 35.674,00 TL.den anlaşma tarihi ile ödeme tarihi arasındaki 13.560,00 TL. kur farkını düşerek geriye kalan 22.114,00 TL.nin büyük bir kısmını geri ödendiğini, anlaşma uyarınca davacının ödemesi gereken 10.665,83 TL.lık orman ödemesinin de müvekkili tarafından yapılarak 22.114,00 TL.den mahsup edildiğini,müvekkilinin davacı tarafa olan borcunun 11.448,19 TL olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı adına yaptığını iddia ettiği ödemelerin davalıdan tahsili istemiyle başlattığı takibe itirazın iptali ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ————— günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığının anlaşılmasıyla uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu —————.İcra Müdürlüğünün ——————- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinden davacının ilk olarak —————– İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacının talebi ile dosyanın yetki itirazında bildirilen İstanbul Anadolu Adliyesine geldiği ve İstanbul Anadolu ——————.İcra Müdürlüğünün ————— sayılı takip dosyasında yeniden düzenlenen ödeme emrinin davalıya tebliği ile davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Ön inceleme duruşmasında, davacı vekili itaraflar arasında ————————– bulunan mermer ocağının kullanım ruhsatının devri hususunda davalı ile sözlü anlaşma yapıldığını, devir bedelinin nakit ve 2 adet çek verilmek suretiyle ödendiğini, devir bedelinin TL.olarak ödenmesi şeklinde anlaştıklarını, USD üzerinden ödeme yapılması yönünde bir anlaşmaları bulunmadığını, devir için gerekli müracaatların yapıldığını, maden ruhsatı üzerinde davalının borçlarından ötürü hacizler olduğunun anlaşıldığını, bu borçların rödavans sözleşmesinden önceki döneme ait ———— borçları ve——— icra müdürlüğünün ————-sayılı takip dosyasında davalı aleyhine başlatılan takipten kaynaklı borç olduğunu, devir işleminin yapılabilmesi için hacizlerin kaldırılması gerektiğinden davalıya sözlü olarak bildirdiklerini, ancak davalının ödeme yapmadığını, bu yüzden takibe konu edilen ———– borçları ile —– icra dosyası borcunu ödemek suretiyle hacizleri kaldırdıklarını ve devri sağladıklarını, taraflar arasındaki sözlü anlaşmada davalıya ait ———– borçlarının müvekkili tarafından ödenmesinin kararlaştırılmadığını, davalının bildirdiği orman ödemesinin ise müvekkili tarafından yapıldığını, orman ödemesi olarak geçen 10.665,83 TL.nin rödavans sözleşmesi kapsamında müvekkilinin ödemesi gereken tutar olduğunu, ancak söz konusu ödemenin aynı gün davalı tarafça da yapılmış olmasından kaynaklı karışıklık olmuş olabileceğini ifade etmiş, davalı vekili de duruşmada, taraflar arasında devre ilişkin olarak sözlü anlaşma olduğunu, devir bedeli konusunda ayrıca beyanda bulunacaklarını, sözlü anlaşmaya göre davacının müvekkilinden talep ettiği —————- ödemesinin davacının ödemesi gereken tutar olduğunu imzalı olarak beyan etmiştir.
Davalı vekili sunduğu 29/11/2017 tarihli dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 04/11/2015 tarihinde varılan mutabakat neticesinde ortaya çıkan hesabı dosyaya sunduklarını, bu mutabakata göre davacının müvekkiline 13.560,00 TL.kur farkı ödemesi gerektiğini, bu yüzden davacıdan alacaklı olduğunu, davacının yapması gereken 10.665,81 TL.orman ödemesinin de müvekkili tarafından 18/07/2016 tarihinde gerçekleştirildiğini, her ne kadar ön inceleme duruşmasında ———— ödemelerinin davacıya ait olduğu ifade edilmiş ise de —— ödemelerinin müvekkiline ait olduğunu, davacının bu ödemelerini kabul ettiklerini, —– ödemeleri yanı sıra, davacının takipte talep ettiği ————- İcra dosyasına ilişkin dosyada takip borçlusu sıfatıyla yanlızca 6.605,00 TL.alacağı kabul ile kalan kısma itiraz ettiklerini, davacının bu miktar kadar ödeme yapması gerekirken, itiraz edilen kısmı da ödeyip müvekkilinden talep edemeyeceğini, davacıya —- borçları ve icra dosyası için olan tutar toplamı üzerinden 35.675,23 TL.borçları ve kar farkı ile orman ödemesinden oluşan 24.225,81 TL.alacakları bulunduğunu, davacıya bakiye borçlarının 11.449,42 TL.olduğunu ifade etmiştir. Dilekçe ekinde sunduğu ve davacı ile karşılıklı mutabakat ile oluştuğunu ifade ettiği 04/11/2015 tarihli belgede davacı imzasının yer almadığı görülmüş duruşmada sorulduğunda davalı vekili karşılıklı imzaları içeren 04/11/2015 tarihli bir mutabakat belgesi olmadığını bildirmiştir. Davacı vekili ise sunduğu dilekçede davalının orman ödemesi altında yaptığı ödemeyi kabul ettiklerini, kendileri tarafından yapılan ödemenin ise geri alındığını beyan etmiştir.
Buraya kadar ki anlatımlar ile davacının bu davaya konu takip dosyasında davalıdan tahsilini talep ettiği 2.050,51 TL.ile 27.024,72 TL.tutarında iki adet—————– ödemesinin devir sözleşmesine göre davalının sorumluluğunda olduğu ancak davacının ödediği, bu durumun davalı tarafça da kabul edildiği bu tutarın davacıya iadesi gerektiği, sözleşme uyarınca 10.665,83 TL.orman ödemesi olarak ifade edilen ödemenin ise davacının yükümlülüğünde olduğu ancak davalı tarafça ödendiği, bu durumunda davacının kabulünde olduğu taraf vekillerinin beyanlarıyla tespit edilmiştir.
Geriye kalan uyuşmazlık davacının ————– İcra Müdürlüğünün ——- esas saylıı takip dosyasına yaptığı 41.600,00 TL.ödemeyi davalıdan talep edip edemeyeceği ve taraflar arasındaki sözleşme bedelinin TL.mi yoksa USD üzerinden mi ödeneceği hususlarıdır.
Acıpayam İcra Müdürlüğünün —————— sayılı takip dosyası getirtilmiş, —————————- tarafından davalı şirket aleyhine işlemiş faiziyle birlikte 20.727,16 TL.alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalının takibe kısmen itiraz ettiği ve 6.605,00 TL.lık kısmı kabul ettiklerini bildirdiği, kabul edilen kısım dışındaki talep yönünden takibin durduğu, alacaklı vekilinin, davalıya ait olup aynı zamanda davacı ile aralarındaki devir sözleşmesine konu maden ruhsatı üzerine haciz konulması talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünün 01/07/2015 tarihli kararı ile takibin itiraz dışı kalan 6.605,00 TL. üzerinden devamına ve alacaklı vekilinin haciz talebininde bu miktar üzerinden kabulüne karar vererek, aynı gün kapak hesabı yapılıp 8.268,38 TL.bakiye borç miktarı için ————————– Müdürlüğüne haciz yazısı yazdığı, haczin 8.268,38 TL.üzerinden konulmuş olduğu dolayısıyla davacının ruhsat üzerindeki haczin kaldırılmasını teminen bu miktarı yatırması yeterli olacak iken, davalının itirazı nedeniyle duran alacak kesimini de yatırdığı anlaşılmıştır. Davacının davalı hakkında başlattığı takipte davalıdan 8.268,38 TL.nin ödenmesini talep edebileceği kabul edilmiştir.
Davacı yana ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava konusu mermer ocağı ruhsatının devir bedeli konusunda davacının yaptığı ödemelerin değerlendirilip, devir bedelinin para cinsinin ne şekilde kararlaştırıldığının belirlenmesi bakımından rapor alınmış, ancak bu konuda bir tespit yapılmadığı anlaşılmıştır. Aynı şekilde davalı tarafın ticari defter ve dayanak kayıtlarında da inceleme yönünde ara karar oluşturulmuş ancak inceleme günü davalı tarafça bilirkişi şirket merkezine götürülmediğinden, bu konuda mahkememize müracaat edilmediğinden inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Davalı vekilince dosyaya yargılama aşamasında 08/07/2014 tarihli sözleşme sunularak bu sözleşmede mermer saha bedelinin 140.000 USD.olarak kararlaştırıldığı belirtilmiş ise de her iki tarafta gerek dava ve cevap dilekçesinde gerekse katıldıkları ilk duruşmada taraflar arasında anlaşmanın sözlü olarak yapıldığını ifade etmişlerdir. Davalı vekilinin sonradan sunduğu 08/07/2014 tarihli sözleşmenin bir an için geçerli olduğunun kabulü halinde dahi sözleşmede kur farkı istenebileceğine ilişkin düzenleme bulunmadığı gibi, davalının kur farkı için davacı adına düzenlediği bir faturada sunulmadığından davalının devir bedelinin USD olarak kararlaştırıldığı ve davalının kur farkını talep edebileceği yönündeki savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili, 29/11/2017 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin davacıdan 24.225,81 TL.alacağı(10.665,81 TL.orman ödemesi + 13.560,00 TL.kur farkı toplamı) ve müvekkilinin davacıya 35.675,23 TL.(2.050,51 TL. + 27.024,72 TL. + 6.600 TL.———————————- İcra Müdürlüğü dosya borcu toplamı)borçlu olduklarını mahsuplaşma ile 11.449,42 TL.bakiye borç kaldığını kabul etmekle beraber davacının başlattığı takibe yönelik itirazlarının baki olduğunu ifade ettiğinden, açıkça mahsup talebinde bulunmadığından, davacının ödemesi gereken davalının ödediği 10.665,81 TL.orman ödemesinin mahsubu yapılmamış, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğünün 2016/28821 sayılı takip dosyasında itirazının 2.050,51TL.+27.024,72 TL.tutarlı —–ödemeleri ile 8.268,38 TL—–Dosyası nedeniyle yapılan ödeme tutarı toplamı 37.343,61 TL.üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, alacak likit olup davalı itirazında haksız olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Müd. 2016/28821 sayılı takip dosyasında itirazının 37.343,61 TL.üzerinden iptaliyle takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-Fazla talebin reddine,
3-Hükmedilen tutarın %20’si oranında 7.468,72 TL.icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Karar harcı 2.550,94 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.206,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.343,98 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.206,96 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 307,35 TL tebligat gideri, müzekkere ve talimat gidiş-geliş masrafı 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 843,35 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%52 ) 438,54 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli———————- esaslara göre belirlenen 4.457,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen 3.999,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.