Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/562 E. 2018/794 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/562 Esas
KARAR NO : 2018/794

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ham madde alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirete defalarca aynı kalitede mal sattığını, alım satım ilişkisi ilgili problem oluşmadığını, taraflar bir sene içerisinde 650.000 TL’den fazla miktarda alışveriş yaptıklarını, davalı şirketin müvekkili şirkete 11.618,50 TL ana para borcu olduğunu, 31.08.2016 tarihli bir fatura keserek usulsüz şekilde hasar bedeli adı altında müvekkilinden 37.609,72 TL talep ettiğini, işbu fatura noter kanalı ile iade edildiğini, bakiye borcun ödenmesi ihtar edildiğini, davalı şirket verilen sürede de ödeme yapmadığını, bu nedenle hakkında ilamsız takip yaptıklarını, ancak davalı şirket takibe haksız itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalı şirketin itirazının iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete ayıplı ürün satıldığını, ayıplı malın müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davacı tarafın edimini yerine getirmediğini, icra takibine konu alacak likit bir alacak olmadığını davacı tarafından icra inkâr tazminatı talebi kabulü mümkün olmadığını, davacının müvekkili şirkette hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle davacı yanın takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, karşı dava açılması taleplerinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket davacı-karşı davalıdan alacaklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen hasar bedeli konulu fatura davacı/karşı davalı tarafından kabul edildiğini, müvekkili şirketin ayıplı hammadde nedeniyle zarara uğradığını, hasar bedelini müvekkili şirkete ödenmesini talep ettiklerini,davacının haksız davasının reddini, davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olması sebebi ile davacı aleyhine %20’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, karşı davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 37.609,72 TL’lik zararın davacı/karşı davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-davalı vekili karşı dava cevap ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen mallara karşı üzerinden bir yıl geçmesine karşı inceleme yaptırılmadığını, müvekkili şirketede inceleme yapmak fırsatı verilmediğini, davalı şirketin müvekkili şirketten onlarca kez mal aldığını, hiçbirinde sorun yaşanmadığını, müvekkili şirkete satılan mal da herhangi bir ayıp olduğuna dair bir ihbar yapılmaksızın hasar bedeli altında tüm malın üç katı tutarında neye dayandırıldığı belirli olmayan bir fatura kesildiğini, bu faturaya süresinde noter kanalı ile itiraz edildiğini, icra takibine konu alacak alım satımdan kaynaklı faturaya dayalı alacak olduğunu, likittir ve icra inkar tazminatı talebimizin kabulünü, davalı/karşı davacının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddini talep ettiklerini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 8 aylık dönemde 667.997,58 TL bedelli mal satıldığını, davalı şirket daha önce kesilen faturalar gereği tüm ödemeleri yaptığını, ancak son bakiye ödenmediğini, yapılan takip dolayısıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine elverişli olduğunu, davalı vekilinin alacağın likit olmadığı yönündeki itirazlarının reddinin gerektiğini, karşı davanın süresi içerisinde harç yatırılmaksızın açılan davanın reddini, haklı davanın kabulüne, karşı davanın reddini, davalı-karşı davacı aleyhine % 20’den az olmakak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-karşı davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava; fatura ve cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline, karşı dava ise; davacı şirketin davalıya sattığı malların ayıplı olması nedeniyle zarara uğradığından bahisle zarar tazminine ilişkindir.
Davacı-davalı vekilinin uyap sisteminden alınan dilekçesi ile taraflarca sulh olduklarını, her iki tarafın da yapılan mutabakat neticesinde davalarından vazgeçtiklerini, iş bu yargılama sebebi ile karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadıklarını, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, davalı-davacı vekilinin uyap sisteminden alınan dilekçesi ile sulh konusunda karşılıklı mutabakata vardıklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmişlerdir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: tarafların sulh olması ve davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması nedeniyle asıl dava ve karşı dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Asıl dava için alınması gerekli karar harcı 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 203,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 167,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalı ………………… iadesine,
3-Karşı dava için alınması gerekli karar harcı 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 peşin harç ve 650,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 681,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 645,50 TL harcın karar kesinleştiğinde davalı- karşı davacı …’ye iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.